Rojava’nın Kamışlo kentinde basın açıklaması yapan Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Diplomasi Komitesi Üyesi ve eski PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, gündemdeki bazı konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Efrin bizim için bir yaradır”
TSK ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) tarafından kontrol altına alınan Efrin kentinde 140 bin kişinin göçetmek zorunda kaldığını dile getiren Müslim, “Bu isanlarımız Efin’in etrafındaki bölgelerde kurulan çadır kamplarda barınıyor. Hergün yüzlerini Efrin’e dönerek namaz kılıyorlar. Birgün tekrar dönme umuduyla yaşıyor” dedi.
“3 bin IŞİD’li ve 25 bin savaşçını” Efrin’e yerleştirildiğini belirten Salih Müslim, “Bunlar hergün sivillere saldırıyor. Belki duyuyorsunuz, Efrin’de gerilla savaşı devam ediyor, hergün eylemler yapılıyor. Efrin’i bırakmayacağız, Efrin bizim için bir yara gibidir, bunu herkesin bilmesi lazım. Tüm bunlara rağmen uluslararası kurumlar olanlar karşısında sessizliğini koruyor. Sanki Efrin üzerinde bir konsept var gibi” diye konuştu.
“İdlib barut fıçısı olmuş”
İdlib ve Humus gibi bölgelerin “barut fışısına” döndüğünü ifade eden TEV-DEM Diplomasi Komitesi Üyesi Müslim, dışarıdan getirilen çok sayıda farklı silahlı grubun İdlib’e yerleştirildiğini belirtti.
“Bu grupların uyguladığı vahşet IŞİD’inkinden daha büyük” diye Müslim, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz koalisyonla olan anlaşmamız Suriye’nin tamamında teröre karşı savaş temelindeydi. Raka teröristlerin başkentiyken biz Kobani ve Kamışlo’daki evimizde nasıl rahat değildiysek, aynı şey Efrin, Şehba ve diğer yerler için de geçerli. Efrin’de verilen mücadeleyi İdlib’den farklı tutamayız. Çünkü bugün Efrin’de olanlar İdlib’de bulunan gruplar eliyle yapılıyor. Elimizden geldiği kadar biz de kendimizi savunacağız. Terörizme karşı savaş nerede olacaksa olsun biz de katılmaya hazırız.
“Şam yönetimi güven vermiyor”
26 Temmuz’da Şama giden Rojava yönetiminden bir delegasyonun görüşmeleri hakkında bilgi veren Müslim, “Bu görüşmeden tüm sorunlar çözüldü sonucu çıkaramayız. Biz daha önce de koşulsuz şartsız diyaloga hazır olduğumuzu söyledik. Ama rejim iki farklı açıklama yaptı, bir yandan görüşmeye hazır olduklarını söylediler diğer taraftan da aba altından sopa gösterdiler” değerlendirmesinde bulundu.
Görüşmede Suriye hükümetinin çözüm için ciddi olup olmadığı konusunda nabız yoklandığını dile getiren Salih Müslim, “Barış konusunda rejim bize o güveni vermis değil. Herşeyi askeri yollarla çözerim diyor. Biz bunu kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
Taraflar arasında görüşmelerin süremesi için arabulucu bir tarafın olması gerektiğine işaret eden TEV-DEM yöneticisi, “Garantör bir gücün arabuluculuğunda olmazsa olmaz. Sonra çıkp biz böyle dedik, siz öyle dediniz denirse olmaz. Suriye sorunu ile ilgilenen uluslararası güçler var. Her iki tarafın kabul ettiği bir taraf olur” dedi.
Rojava yönetiminin Cenevre, Soçi, Astana ve diğer görüşmelerden uzaklaştırıldığını hatırlatan Salih Müslim, bu konuda şunları söyledi:
“Bu şekilde sonuç alınamaz. Suriye dışından gelip biz bu sörunu çözeceğiz derlerse olmaz. Bizim de kendi yol ve yöntemlerimiz var. Sürekli komşularımızın ve başka güçlerin gelip bizim sorumlarımızı çözmesini beklersek bir sekiz yıl daha beklemek zorunda kalırız.”
Suriye’nin geneli için “federalizm” projesi önerdiklerini dile getiren Müslim, bu önerilerinin tartışmaya açık olduğunu ve bunu hiç kimseye dayatmadıklarını söyledi.
“Süveyda’da olanların Şengal’de olanlardan farkı yok”
Suriye’nin Süveyda kenditinde yaşanan IŞİD saldırılarına değinen Salih Müslim, “Süveyda halkı Dürzidir, Müslüman değiller. Onlarla ilişkilerimiz var. Onlar da bizim Rojava’da oluşturduğumuz modeli uyguluyordu. Süveyda’da olanların Şengal’de olanlardan farkı yok. Kendilerini koruyacak güçleri olsa bugün bu olanlar olmazdı. Acılarını paylaşıyoruz. Onlar da Suriye’nin bir parçası ve onları savunmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız” dedi.
