Ortadoğu Yine Kaynıyor

29.09.2024, Paz - 12:13

Ortadoğu Yine Kaynıyor
Haberi Paylaş

Birinci Dünya Petrol Paylaşım Savaşı başladığı zaman, Mekke Şerifi, Şerif Hüseyin ve düşmanı olan Suud Bin Abdül Aziz ayrı-ayrı İngiliz yetkilileri ile görüşerek İngilizler le beraber Arap çöllerinde Osmanlı ordularına karşı savaştılar. İngilizler Arap çöllerindeki petrol sahalarını zapt ettikten sonra,  savaşın galibi olan İngilizler savaşı başlattıkları gibi, savaşa son noktayı koydular. İngilizler böl yönet politikasını uygulayarak, Araplara 22 tana bağımsız devlet kurdular. O İngilizler bilinçli olarak Kürdistanı dört parçaya böldüler. 

Okuduğum farklı kitaplara göre İkinci Dünya Savaşında 35, 40, 45 milyon insanın öldüğünü yazıyordu.

İnternet’te göre İkinci Dünya Savaşı'nda  60 ile 70 milyon kişinin hayatını kayıp ettiği tahmin ediliyor. Hitler yönetimindeki Almanya'nın 1 Eylül 1939'da Polonya işgaliyle başladı. Altı yıl sonra Japonya'nın Nagazıki ve Hiroşima şehirlerine ABD tarafından atılan iki atom bombası sonucunda Japonya teslim olmak zorunda kaldı. Japonya’nın teslim olmasıyla İkinci Dünya Savaşı sona erdi.

8 Ağustos 1945: Sovyetler Birliği, Japonya'ya savaş ilan ederek Mançurya'yı işgal etti. Amerika Birleşik Devletleri 6 Ağustos 1945’te Hiroşima’ya atılan atom bombası ile 140 bin kişi öldü 9 Ağustos 1945’te Amerika Birleşik Devletleri, Nagazaki'ye atom bombası atarak 80 bin kişi öldü. Japonya'nın 14 Ağustos 1945’te koşulsuz teslimiyet prensiplerinde anlaşarak resmen teslim olmasıyla birlikte, İkinci Dünya Savaşı sona erdi. İkinci Dünya savaşı devam ederken, Nazi Faşizmi altı milyon Yahudi’yi katıl etti. Hitler, Yahudileri odalara doldurarak Kapıların altından zehirli gaz vererek Yahudileri öldürüyordu. 

Yahudilere  yönelik zulüm: Farklı zamanlarda ve geniş bir coğrafya içindeki farklı yerlerde meydana gelmiştir. Yahudilerin tarihinde önemli bir yere sahip olmasının yanı sıra, zulüm gören Yahudilerin içinde yaşadığı ülke ve toplumların genel tarihi ve sosyal gelişimini de kayda değer ölçüde etkilemiştir.

  

İsrail Devletinin kuruluşu       

Tekrar bir Yahudi devleti kurma hayaliyle yaşayan Yahudiler bu rüyaları için yaklaşık iki bin sene beklemek zorunda kaldılar. Nazi faşizmi döneminde devleti olmayan Yahudilerin altı milyon insanları katıl edildi.

Zengin olan Yahudiler aile bireyleriyle beraber gemilere binerek altı ay, uluslararası denizlerde yaşamak zorunda kaldılar. 

Vehbi Koç, ticaret ettiği Yahudileri, İstanbul’a getirmek içi, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün yanına gider. İzin alır ve onları gemilerden çıkararak İstanbul’a getirir.

Almanya ve Japonya’nın yenilmesi ile İkinci Dünya Savaşı biter. Yahudiler birliğini kurarak bugünkü yaşadıkları topraklarını, Arap şeyhlerinden satın almaya başladılar. Yahudiler toprak aldıkça Arap şeyhleri fiyatı artırmaya devam ettiler. En sonda Yahudiler, Arap şeyhlerine açık çek imzalayarak verdiler. Kullandıkları bir metot ile Arap şeyhlerine verdikleri paraların fazlasını, Arap şeyhlerinden geri aldılar.       

 Sonuç olarak çok değil. Savaş bittikten üç yıl sonra, Yahudiler kendi devletini kurdular. Bu hayalleri 14 Mayıs 1948 de İsrail Devletinin kurulmasıyla gerçekleşti. 

1967 Altı günlük Arap-İsrail Savaşı Orta Doğu'yu sarstıKa

1967'de İsrail ile Arap komşuları arasında çıkan savaş sadece 6 gün sürdü. Fakat günümüze kadar etkileri halen devam etmektedir.

Arap komşuları yeni kurulan İsrail devletini yok etmek için bir harekat başlattılar ve kendileri yenildiler. Savaş başlamadan, İsrail savaş uçakları, Mısır savaş uçakları Kahire’de havaalanında yerdeyken bombalayarak 400 tane savaş uçaklarını imha ettiler. Mısır ordusu yenildi fakat "Felluce Cebi" diye anılan bölgede kuşatılan Mısır birlikleri teslim olmayı reddetti.

Bir grup genç Mısırlı ve İsrailli subay bu kilitlenmeye son vermek için görüşmelere başladılar.

Bunlar arasında daha 26 yaşında İsrail'in güney cephesi hareketin başına getirilmiş olan Yitzhak Rabin ve 30 yaşında bir Mısırlı Binbaşı, Cemal Abdül Nasır da vardı. Suriye deki Golan tepeleri halen halan İsrail Devletinin egemenliği altındadır. 

Bu günlerde İsrail ordusunun üst düzey komutanları Lübnan'a yönelik saldırıların sonuçlarından memnun görünüyorlar. Hizbullah'ın saldırı kapasitesinin nasıl etkilendiği konusunda ciddi soru işaretleri var. 

277 Eylül 2024 Cuma günü başlayan kanlı saldırılar Beyrut'ta Hizbullah'ın kalelerini hedef aldı. Ölümcül bombardıman gece boyunca devam etti, şehir patlama ve çığlık sesleriyle yankılandı. İsrail ordusu Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürüldüğünü duyurdu. Hizbullah örgütü Nasrallah'ın ölümünü doğruladı. Orta Doğu'da tüm fay hatlarını tetikleyen suikastta sır perdesi aralanmaya başladı. 

BBC Uluslararası İlişkiler Editörü Jeremy Bowen'ın analizi:

İsrailli liderler, çağrı cihazı ve telsizlerin patlatılmasıyla başlayıp yoğun hava saldırısıyla devam eden Hizbullah'a karşı operasyonun gidişatıyla ilgili oldukça coşkulu konuşuyor.

Savunma Bakanı Yoav Gallant Pazartesi günkü hava saldırılarıyla ilgili, "Bu bir başyapıttı. Hizbullah'ın kurulduğu günden beri en kötü haftasıydı. Sonuçlar zaten ortada" dedi.

Gallant'a göre hava saldırıları, "İsraillileri öldürebilecek binlerce roketi" tahrip etti. Lübnan da ise, İsrail'in, 50'si çocuk olmak üzere 550'den fazla Lübnanlıyı öldürdüğünü açıkladı. Bu sayı, 2006'da İsrail-Hizbullah arasındaki savaşın bir ayında ölen Lübnanlı sayısının yarısı kadardır. 

Gördüğüm kaderiyle esas hedef Lübnan ve Lübnan gibi Arap devletleri değil: 

Dünyanın süper gücüne sahip olan Amerika Birleşik Devletleri açık olarak diyorlar İsrail’i destekliyoruz. Ortadoğu da İsrail ABD’nin ileri bir karakol görevi görüyor. Ortadoğu’nun en güçlü devleti İran’dır. ABD ve İsrail, İran’daki mollaların saltanatını yıkmak istiyor. 

Mollalar, ABD ve İsrail’e karşı savaşı göze alamıyorlar. Paravan olarak Hizbullah, Hamas ve Husileri kullanıyorlar. Bu tür politika ile kendini kurtaramazlar.   

Bizler tarih kitaplarından farklı savaşları okuduk. Kore savaşını gördük. 1967 altı günlük İsrail- Arap savaşını gördük. Şimdi Rusya- Ukrayna savaşını iletişim araçlarıyla takip ediyoruz.

İsrail'in Lübnan'ı kuzeyden güneye bir günde yüzlerce kez vurması, aylardır korkuyla beklenen büyük savaş ihtimalini dünyanın bir numaralı gündemi haline getirdi.

Her türlü savaşa karşıyım. Savaş vahşettir katliamdır cinayettir. Savaşın kirli yüzü budur.

 

Şaban Aslan

Bu haber toplam: 1701 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:14:24:44
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x