Finli bir gazeteci Erdoğan\'a \"Ben güzel ülkenizi gezmek fırsatı yakaladım. Benim anladığım kadarıyla ne yazık ki bazı vatandaşlar sizden korkuyorlar. Onları iddia ediyor ülkenizi diktatörlüğe çekiyorsunuz. Aynı zamanda daha da vahimi bazı insanlar iddia ediyor Ankara\'daki patlamada devletin parmağı var. Bu iddialar için ne diyorsunuz ve bu iddiaları yapan insanlar için ne düşünüyorsunuz\" sorusunu yöneltti.
\"DİKTATÖRÜN OLDUĞU BİR ÜLKEDE BÖYLE BİR SORU SORAMAZSINIZ\"
Erdoğan ilk başta gazetecinin yabancı olduğunu anlamadı ve hangi gazetede çalıştığını sordu. \'Finlandiyalı gazeteci\' cevabını aldıktan sonra ise şu açıklamayı yaptı;
Şimdi şunu bir defa samimiyetle görmek var. Diktatörün olduğu bir ülkede herhalde böyle bir soru soramazsınız. Diktatörün olduğu bir ülkede o ülkenin başbakanı ve cumhurbaşkanına ailesi dahil sınırsız hakaretin olduğunu göremezsiniz. Özgürlüklerin sınırsız yaşandığı ülke Türkiye\'dir. Avrupa Birliği üye ülkeleriyle yarışırız onlarla, iddia ediyorum. Yazılı ve sosyal medya, ailem, eşim, çocuklarım olmak üzere her türlü hakaretle karşılaşmaktadır. 13 yıllık süreçte buna sabırla katlandık. Derin devlet deniliyor. Fikirle mi konuşuyoruz, bilgi ile mi. Fikir ile konuşursanız yanılırsınız, bilgi ile konuşursanız delil vardır.
\"DİKTATÖR İLAN EDENLER KİMLER\"
Gördüğüm odur ki, dedikoduyla konuşuluyor. Ben bir yıl önce halkımın yüzde 52\'sinin oyuyla cumhurbaşkanı seçilmiş bir insanım. Halkının yüzde 52 oyuyla seçilmiş bir cumhurbaşkanını acaba diktatör ilan edenler kimler. Menfaatleri gidenler mi.. İstediği gibihükümet kurup indirenler mi.. Türkiye\'de ekonomide nereye geldi, özgürlükte nereye geldi bütün bunları ölçüsü bilgi olarak ortada.. Bu olayda da derin devletin izi var diyenler aslında kendilerini gizliyor.dedi