The Guardian: Türkiye bir mafya devletine mi dönüşüyor?

İngiltere’nin önemli gazetelerinden The Guardian’da bugün Bethan McKernan imzalı “Türkiye’nin gangesterleri gölgelerden çıkıp kamusal alana adım atıyor” başlıklı bir makale yayınlandı.

Yazıda McKernan, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin kendi ofisinde mafya lideri Alaattin Çakıcı ile birlikte çekilmiş fotoğrafına ilişkin, “İlk bakışta, şık giyimli iki yaşlı Türk erkeğinin bayraklarla dolu bir ofiste kameraya poz veren fotoğrafı ülkedeki herhangi önemli şahsiyetlerden birilerine ait olabilirdi, ancak bir fotoğrafın hem geçmiş hem gelecek hakkında bu kadar çok şey söylemesi nadirdir” diyor ve kişileri şöyle tarif ediyor:

“Solda, son birkaç yılda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hükümetinde etkili bir koalisyon ortağı olan aşırı milliyetçi bir siyasi dinozor olan Devlet Bahçeli var.

Sağdaki adam Alaattin Çakıcı ise, Türkiye’nin en kötü şöhretli gangsteridir. 41 siyasi cinayetle suçlanan ve genç oğullarının gözleri önünde eski karısının vurulma emrini verdiği için hapse atıldı, yine de geçen yıl siyasi mahkumların kapsam dışı bırakıldığı bir koronavirüs affında düzinelerce önemli mafya unsuruyla birlikte hapishaneden serbest bırakıldı.”

McKennan bu süreci “Türk mafyasının kamusal yaşamdaki bu ani saygınlaştırılma girişimi, halkın hayal gücüne etki etti. Aynı zamanda, devletin en iyi ihtimalle tolere ettiği ve en kötü ihtimalle, önceden karanlık figürleri kucakladığı yeni bir siyasi iklimin ortaya çıktığına işaret ediyor” diye ifadelendiriyor.

BAHÇELİ VE ÇAKICI YAKIN DOSTLUĞU

“Bahçeli ve Çakıcı’nın özel dostluğu onlarca yıl öncesine uzanıyor.” diyen yazar her ikisinin de “80’li yılların sonlarında, bugün Bahçeli Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) gençlik kanadı olarak işlev gören neo-faşist paramiliter bir grup olan Bozkurtlar’ın” üyeleri olarak öne çıktığını ifade ediyor.

“Bu yıllarda, Türkiye’nin istihbarat teşkilatı, siyasi suikastları gerçekleştirmek için mafya ile ortaklık kurdu. Bu işbirliği 1996’da bir milletvekili (Sedat Bucak), İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı (Hüseyin Kocadağ) ve Bozkurtlar’ın lideri Abdullah Çatlı’nın hayatını kaybetmesine neden olan bir araba kazasında muhteşem bir şekilde ortaya çıktı. ” diyen yazar mafya unsurlarının “On yıllarca saklanarak, hapishanede veya düşük profilli olarak geçirdikten sonra kamusal alana cesur bir şekilde yeniden girdiklerini” belirtiyor.

McKenan Alaattin Çakıcı’nın, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, emekli korgeneral Engin Alan ve yine eski asker kontgerillacı Korkut Eken’le fotoğrafına atıfla şunları söylüyor:

“Çakıcı, diğer siyasi şahsiyetleri ziyaret ederken ve sosyal medyada yüksek mevkilerdeki arkadaşlarıyla övünürken, ana muhalefet partisi genel başkanına ölüm tehditleri gönderdi. Erdoğan’ın iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile bağlantılı zengin bir işadamı tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, Ekim ayında tatil beldesi Bodrum’da eski bir içişleri bakanı ve üst düzey ordu yetkilileri ile birlikte çekilen instagram fotoğrafı da ortaya çıktı.”

“Geçen ay Ankara’da MHP’yi eleştiren bir siyasetçi, gazeteci ve avukata gündüz vakti yapılan saldırılar, 80’lerin kanunsuzluğunun rahatsız edici yankılanmasına yol açtı.” diyen yazar yazısının bu bölümünde California’daki Donanma Yüksek Lisans Okulu’nda profesör olan ve “Eroin, Organize Suçlar ve Modern Türkiye’nin Yapımı” kitabının yazarı Ryan Gingeras’ın görüşlerini aktarıyor.

Gingeras “Çakıcı gibi gerçek hayattaki gangsterlerin yeniden ortaya çıkması, mafyanın geri dönüşünü temsil etmiyor, bu adamların Türk sağında halk idolleri haline gelme şekli” ,”Bu ilkel karakterlerinin bize söylediği şey, sanırım Türkiye’de yeni bir siyasi ortamın gelişmekte olduğu – bu adamların geçmiş suçlarından arındırıldığı ve MHP’nin sert milliyetçi duruşunun AKP tarafından kucaklandığı, en azından siyasi projelerine zarar vermediğinin netleştiği. Hatta yardımcı da olabilir. ” yorumunu yapıyor.

McKennan yazısını şu değerlendirmeyle bitiriyor:

“AKP’nin kendisi de yolsuzluğa ve suç skandallarına yabancı değil. MHP’nin ve çirkin arkadaşlarının artan şöhreti, Türkiye’nin henüz gerçek bir mafya devletine dönüşüp dönüşmeyeceğinin merak edilmesine neden oldu.”