Doğu Perinçek: PKK'yi bitirin Kürt sorunu ortadan kalksın

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek,Türkiye’de bir Kürt sorununun varlığından bahsedilemeyeceğini, PKK’nin bitmesi halinde Kürt sorununun da çözülmüş olacağını dile getirdi.

10.01.2016, Paz - 17:42

Doğu Perinçek: PKK'yi bitirin Kürt sorunu ortadan kalksın
Haberi Paylaş

Yeni Yüzyıl\'dan Sercan Meriç\'e konuşan Doğu Perinçek, ABD’nin Körfez savaşından itibaren bölgede bir Kürdistan kurmaya çalıştığını ileri süren Perinçek, Kürt meselesinin ABD meselesine dönüştüğünü iddia etti.

ABD Kürdistan-Barzanistan devleti kurdu

1991 yılından itibaren ABD’nin bölgeye gelerek Irak’ı işgal ettiğini ve Irak’ın kuzeyinde bir Kürdistan-Barzanistan kurduktan sonra çekildiğini belirten Perinçek, o günden sonra, Kürt meselesinin ABD meselesine döndüğünü vurguladı.

ABD’nin Körfez Savaşları’ndaki hedefinin Kürdistan’ı kurmak olduğunu, kendilerinin bunu 1990’da gördüklerini ileri süren Perinçek, o andan itibaren, ABD’nin Türkiye’yi bölme planlarına karşı mevzilendiklerini ifade etti ve “ABD’nin, Türkiye’yi bölmek için PKK’yi örgütlediği, eğittiği ve donattığını iddia etti.

ABD’nin, Türkiye’yi bölme iddiasında olduğunu dile getiren Perinçek, 2003 yılının 2 Nisan günü ABD Dışişleri eski Bakanı Colin Powell’ın Ankara’ya gelerek Abdullah Gül’le gizli bir anlaşma yaptığını, ABD’nin, Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül yönetimini, Hükümet programı şeklinde tanımladığı 9 maddelik o sözleşmeyle kendisine bağladığını iddia etti.

Türkiye’de bir Kürt sorunu yok

Türkiye’de bir Kürt sorunundan bahsedilmeyeceğini, Türkiye’deki mücadeleler sonucu demokratik haklar açısından Kürt meselesinin esas olarak çözüldüğünü dile getiren Perinçek, kürtçe yazmanın, yayın organı çıkartmanın serbest olduğuna atıfta bulunarak, “Hatta Kürdistan ismiyle örgütlenmeler var. İş Kürdistan’a özerklik programının ilanına kadar vardı. 26-27 Aralık gününde DTK özerklik ilan etti. İş özgürlüklerin sınırını aştı. Suça kadar geldi.” dedi.

Perinçek’in DTK’nin özerklik ilanını suç olarak nitelemesi üzerine muhabirin, “2000’e Doğru’da özerkliği dile getirirken de suç mu işlediniz?” sorusuna Perinçek şöyle cevap verdi:

“Biz onu o zaman özgürlük ortamı olsun diye dedik. Atatürk’ün özerklik programını yayınladık. Atatürk, 1921 tarihinde Irak’taki El-Cezire cephesi komutanı Tuğgeneral Nihat Paşa’ya, “Biz TBMM’de hükümet olarak mahalli idarelere özerklik kararı verdik” diyor. Neden? Kürtleri İngilizlere kaptırmayalım, biz verelim özerkliği, yanımızda tutalım diye.

Siz burada ABD’yle özerklik yarışına girerek, bu işi çözemezsiniz. Silahlı bir güç var. O silahları almadan, onları etkisiz hale getirmeden bu iş çözülmez. En son Suriye’ye bir ay önce heyetimiz gitti. Orada Suriye devleti çok önemli bilgiler verdi. PYD ve PKK’nın hakim olduğu Suriye’nin kuzeyinde üç tane ABD üssü var. Bu üslerde 2 bin 500 ABD özel kuvvet komutanı var. Koskocaman bir kuvvet. Mesele hak hukuk vererek değil, silahlı örgüte silah bıraktırılarak çözülecek.”

Devletin yaptırım gücünün hiçbir zaman kararlı olarak kullanılmadığını vurgulayan Perinçek sadece 2003-2004 yılında etkili olunduğuna atıfta bulunarak “PKK’nin o zaman kaçtığını ve kaçarken 600 gerillanın TSK tarafından etkisiz hale getirildiğini” ileri sürdü.

AKP’nin açılım politikasının PKK’yi büyüttüğünü,24 Temmuz 2015’ten itibaren TSK’nin, yeniden PKK’nin üzerine yürüdüğünü vurgulayan Perinçek, AKP’nin açılıma başlarken, “PKK silah bırakacağını” öngördüğünü ancak bunun gerçekleşmediğine dikkati çekti ve “Topyekün milletin ve devletin kaynaklarını kullanarak bir mücadele uygulanmadı. Şu anda mevcut hükümet, Rusya, Suriye, İran ve Irak’la işbirliği politikası yapsa, PKK 15 gün içinde biter.” dedi.

PKK bittiği anda Kürt sorunu çözülecek

“Kürt sorunu dediğiniz ne? Kürt yurttaşlar Türkiye’den ayrılmak istemiyor ki.” şeklinde konuşan Perinçek, PKK’nin bittiği anda Kürt sorununun da çözülmüş olacağını ifade etti.

Anadilde eğitimi kesinlikle kabul etmediklerini, bir Kürdistan devleti kurulduğunu varsaysalar dahi, o Kürdistan’da eğitim dilinin Türkçe olacağını vurgulayan Perinçek, “tarihte hiçbir zaman Kürtçe bir eğitim olmadığı” savını dillendirdi ve şöyle devam etti:

“100 sene sonra olur. 100 sene hangi dille kamu hizmeti yapılacak? Abdullah Öcalan’la yaptığım görüşmede kendisi aynen şunu söylüyor: “Devlet kurduğumuz zaman 50 yıl boyunca resmi dilimiz Türkçe olacak. Çünkü Kürtçe eğitim yapamayız.” 50 yıl Türkçe eğitim yaptıktan sonra nasıl Kürtçe’ye geçilecek? Mümkün değil. Bir ticaret kanununu Kürtçe’ye çeviremezsiniz. Gelsin bir babayiğit çevirsin getirsin.”

Erdoğan bizim çizgimize geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendilerinin savunduğu çizgiye geldiğini belirten Perinçek bu çizgiyi, Fethullah Gülen terör örgütüne karşı mücadele, ikincisi de PKK’ye karşı devletin yaptırım gücünü kullanmak olarak tanımladı.

Fethullah Gülen örgütünün ABD güdümünde olduğunu, devlet içine yuvalandığını ve ABD planlarında görev yaptığını 30 yıldır söylediklerini dile getiren Perinçek, cemaatin tasfiyesi süresinde AKP’nin herkesin bilgisine başvurduğunu vurguladı.

Hrant Dink’i cemaat öldürdü?

Hrant Dink’i öldürenlerin Trabzon emniyetine bağlı haber elemanları olduğunu dile getiren Perinçek, bunların Rahip Santoro’yu öldürdüğünü, McDonald’s’ı bombaladıklarını ve tüm bu eylemleri emniyetten habersiz yapabilmelerinin mümkün olmadığını dile getirdi.

Gladyonun rolü neydi?

Bir ülkenin NATO’ya girdiği zaman, ABD’nin ülkeyi kontrol etmesi için, merkezinde siyasilerin olduğu gizli bir örgütlenme oluştuğunu ifade eden Perinçek,Türkiye’deki gladyo örgütlenmesinin 1990’lı yıllarda polisin içerisine taşındığını, bunun ihalesinin Fethullah Gülen’e verildiğini iddia etti.

ABD’nin, Türkiye’yi en son Fethullah Gülen üzerinden yönettiğini ileri süren Perinçek, Türkiye’de bir gladyonun var olduğunu ama Ergenekon’dan içeri atılan Veli Küçük gibilerin gladyo mensubu olmadığını vurguladı.

Cemaat partilere sızdı

Cemaatin geçmişte en çok AKP içerisine sızdığını ileri süren Perinçek, Fethullah Gülen’in bir dönem, Türkiye’nin cumhurbaşkanlarına, Genelkurmay Başkanlarına ödül verdiğini, aralarında ÖDP’den Ufuk Uras’ın da bulunduğu bazı siyasilere para desteği yaptığını iddia etti ve bazı partilerde Cemaate bağlı milletvekillerinin var olduğunu vurguladı.

O dönem ÖDP’den Ufuk Uras, “Biz Fethullah’ın sol örgütü olacağız” dedi. Ve Fethullah’ı övmeye başladılar. O tarihlerde bizim de eski bir arkadaşımız olan partinin saymanı birden büyük para girişleri olduğunu söyledi.

Mit dahil her yerde etkiniz

Aydınlıkçılar’ın MİT dahil her yerde etkili olduğunu, Vatan Partisi’nin, etkili bir parti olduğuna atıfta bulunan Doğu Perinçek, kendilerinin ve partilerinin cumhuriyeti ve halkı savundukları için her yerde olduklarını belirtti ve güvenlikle ilgili en duyarlı parti olduklarını vurguladı.

Yeni Yüzyıl
Bu haber toplam: 7739 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:08:43:40
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x