Yıllarca yürütülen savaş ve köy boşaltmaları politikaları nedeniyle topraklarını bırakarak kent merkezlerine göç etmek zorunda kalan yurttaşlar, üstüne uygulanan ekonomik politikalar nedeniyle işsizlik ile yüz yüze kalınca, yüzlerini yaz aylarının gelmesi ile birlikte mevsimlik işçi olarak batı illerine dönmek zorunda kalıyor. Bölgede yaşayan birçok çok aile, karın tokluğuna denk gelen bir ücretle tarla, bağ, bahçe ve seralarda çalışmak üzere diğer bölgelere doğru yola çıkmaya başladı bile.
Yanlarında götürebildikleri birkaç parça eşya ile yola koyulan aileler, gidilen yerlerde yerleştirildikleri derme çatma baraka, çadır ya da tarlalarda bir kaç ay boyunca sağlıksız koşullarda yaşamaya çalışıyor. Güvencesiz şartlarda saatler boyunca çalışmak zorunda kaldıkları gibi verdikleri bu emekleri karşılığında kendilerine cüzi miktarda bir ücret ödenen mevsimlik işçiler, kazandıklarının bir bölümünü de içinde bulundukları kötü şartlara rağmen kendilerine o işleri bulan \'\'Kâhya\'\' denilen aracılara ödemek zorunda kalıyor.
BAZEN GİDİLECEK YERE BİLE VARILAMIYOR
Doğru düzgün su bulamadıkları, temizlik ihtiyaçlarını gideremedikleri, okullarından aldıkları çocukları ile bu şartlarda yaşamak zorunda kalan ailelerin maruz kaldıkları en önemli sorunlardan biri de ayrımcılık. Gittikleri yerlerde geçmişte örnekleri görüldüğü gibi kimi zaman şehir merkezlerine bile alınmayan aileler, hakaret ve aşağılanmaların yanı sıra sık sık lince de maruz kalıyor. Tüm bu şartlar ve yaklaşımlarla yüz yüze kalacaklarını bilmelerine rağmen pek çok aile, kimi zaman gidilecek yere varılamadan yollarda yaşamlarını yitirerek yine de kamyon kasaları ya da trenlerle bu sömürü yolculuğuna çıkmak zorunda kalıyor.
\'BATI İLLERİNDE ÇALIŞMAK ZORUNDA KALIYORUZ\'
Bu yolculuğa ailesi ile birlikte Urfa\'nın Siverek ilçesinden Yozgat\'a şeker pancarı toplamak için çıkan Abdo Güldiken, yılın altı ayı batı illerinde düzenli olarak tarım işçiliği yapmak üzere gittiklerini söyledi. Güldiken, yaşadıkları yerde çalışabilecekleri fabrika veya herhangi bir iş olmadığı için mevsimlik işçilik yapmak zorunda kaldıklarını dile getirdi. 20 yaşındaki oğlu Yakup Güldiken de aile olarak ekonomik anlamda gelirleri olmaması nedeniyle kız kardeşi ile birlikte okulu bırakıp, çalışmak zorunda olduklarını ifade etti.
\'KARIN TOKLUĞUNA ÇALIŞMAK ZORUNDA KALMAZDIK\'
Mevsimlik işçilik yapan Gezer ailesinin biletleri ise Zonguldak\'taki domates tarlalarına kesili. Hükümetin Türkiye\'de işsizlik sorunu yokmuş gibi bir hava yansıtmasına kızan baba İsa Gezer, \"Bizim kendi topraklarımızda düzenli bir işimiz olsaydı buralardan ailece kalkıp 25-30 TL\'ye karın tokluğuna çalışmak zorunda kalmazdık. Biz istiyoruz ki kendi memleketimizde bütün insanlarımızın çalışabileceği iş olanakları olsun\" şeklinde konuştu.
\'ÇALIŞTIĞIMIZ YERLERDEKİ AYRIMCILIĞI GÖRSÜNLER\'
Gittikleri yerlerde çok zor koşullarda çalıştıklarını aktaran Gezer, sömürülmelerinin bile ötesine geçebilen maruz kaldıkları ayrımcılığı ise, \"Biz Batı\'ya gidiyoruz onların işini yapıyoruz, sanki onların işini yapmıyoruz gibi bir gözle bize bakıyorlar. Türkiye\'yi yönetenler hiçbir ayrımcılığın olmadığını söylüyorlar. Bizim çalıştığımız yerlere gelsinler oradaki ayrımcılığı görsünler\" dile getiriyor.
