Mehdi Zana Mandella ve Bir Mesaj\n\nTürk Devleti’nin 1992 Mayıs’ında ırkçılığa karşı mücadele de insanlığın ortak simgesi haline gelen Nelson Mandella’ya Atatürk Barış ödülünü vermesi ve Mandalla’nın bu ödülü kabul etmemesi, ezilen tüm halklar gibi .
Türk Devleti’nin 1992 Mayıs’ında ırkçılığa karşı mücadele de insanlığın ortak simgesi haline gelen Nelson Mandella’ya Atatürk Barış ödülünü vermesi ve Mandalla’nın bu ödülü kabul etmemesi, ezilen tüm halklar gibi Kürdlerin de yüreğinde yer edinmesine vesile olmuştur. O günlerde zindanda bulunan Mehdi Zana’ın Nelson Mandella’ya çektiği telgraf, Kürdlerin duygu ve düşüncelerini ifade etmesi açısından önemli mesajlar içermektedir.
Nelson Mandella ırkçılığa karşı verdiği barışçıl mücadelede ömrünün yarısını zindanlarda geçirdi. Sorunların çözümünde barışçıl mücadele biçimini benimsemiş olması ahlâki üstünlüğünü, böyle bir mücadele yöntemi ile sonuç alması büyük bir yetenek sahibi olduğunu, seçimle işbaşına gelmesi ise halk sevgisinin derin gücünü ifade eder.
İşte bu ve buna benzer nedenlerden ötürü Birleşmiş Milletler Nelson Mandella’nın doğum günü olan 18 Mayıs (1918) « Dünya Mandella Günü » ilan etmiştir.
Yine insanlık ailesi Nelson Mandella’yı, başta Lenin Bariş Ödülü, Simon Bolivar ve Nobel Barış Ödülü gibi ödüller olmak üzere 250’yi aşkın ödülle onurlandırmıştır.
Peki, dünyanın en ırkçı gerici devleti olan Türkiye, ırkçılık ve ayırımcılığa karşı mücadelede simge haline gelen bir isme neden böyle bir ödülü layık görsün ?
1992 Türk devletinin başta Şırnak ve Cizre olmak üzere Newroz Bayramı’nda yüzlerce sivili katlettiği, binlercesine zindanlara attığı, ağır işkencelerden geçirdiği ve yüzlercesinin sokak ortasında infaz ettiği yıldır.
Bunun için akla ilk gelen şey Türk Devletinin kedisini aklamak için Nelson Mandella’yı bir araç olarak kullanmak istemesidir. Diğer bir ifadeyle Türkiye, başta Kürdler olmak üzere diğer halklara karşı uyguladığı ayırımcı ve ırkçı politikasını böyle bir ödülle aklamak istemiştir. Ancak Mandella, kendisine verilen böyle bir ödülü red ederek Türk devletinin ırkçı yüzünü deşifre etmiştir. Araç olarak kullanılmasına da izin vermemiştir.
Türkiye’nin ırkçı politikası derin tarihi köklere sahiptir.
Kuzey Kürdistan tarihinde Kürd ve Kürdistani kimliğiyle seçilen ilk Belediye Başkanı Mehdi Zana’dır. Mehdi Zana halkın kendisine verdiği bu görevi layıkıyla yerine getirmeye çalışırken on yılı aşkın bir süre zindan atılmış, ağır işkencelere maruz kalmıştır. Türk devletinin Atatürk Barış Ödülü’nü Mandella’ya verdiği tarih’te Mehdi Zana Bismil Cezaevinde hapis yatmaktaydı.
49’lar hareketinden 12 Mart ve 12 Eylül’e kadar üç kuşağı içeren mücadele ve zindan direnişleriyle Kürdlerin yüreğinde yer edinen Mehdi Zana, aslında Nelson Mandella’nın Kürdistan’daki varlığıdır.
Türkiye’nin Mandella’ya verdiği ödülü red ettiğini öğrenince hükümlü bulunduğu Bismil Cezavinden Mantella’ya telgraf çeker :
« Saygıdeğer Nelson Mandella
ANC Johannesburg Güney Afrika
Uzun Yıllardır bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi vermektesiniz.
Sömürgecilerin baskı ve zulmü altında hürriyet mücadelesi vermenin acısını bizler kadar sizler de çektiniz.
Halkınıza çektirilen ve şahsınızda yaşatılan acıların bir benzerini Kürd halkıda yaşamaktadır.
Kürd halkının içinde yaşadığı koşulları ve acıları bilmemenize ragmen size verilen “1992 Yılı Atatük Barış Ödülünü” kabul etmemeniz, yaşadığımız acıların farkında olduğunuz ve aynı acıları duyduğunuzun güzel bir delilidir.
Sîzîn şahsinizda Gûney Afrikali kardeşlerîmîzî yûrekten kutluyorum.
Saygılarımla
Mehdî Zana. Bîsmîl Cezaevî.