Çözüm sürecini bitiren olay olarak anılan 22 Temmuz 2015’te Ceylanpınar’da iki polisin evinde öldürülmesine ilişkin cinayetinden ardında Cemaat şüphesi gündeme geldi.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Ayşe Yıldırım, cinayetin perde arkasındaki Cemaat şüphesine ilişkin önemli bilgiler aktardı.
“Polisleri öldürdüğü gerekçesiyle 7 kişi bir yıldır tutuklu, iki kişi ise tutuksuz yargılanıyor. Soruşturma dosyasına konulan gizlilik kararı tam 9 ay sürdü” diyen Ayşe Yıldırım yargı sürecini şöyle özetledi:
“Ne Hikmetse Saat 24.00’ten Sonra Cinayet Suçlaması”
“Polisleri öldürmekle suçlanan 7 kişiden bazıları için tutuklama kararı veren hâkim Nurettin Bulut, geçen günlerde FETÖ operasyonunda gözaltına alındı ve tutuklandı... Bu işin bam teli. Ama o kadar çok soru işareti var ki, hepsini peş peşe sıralamak gerekiyor. Polislerin öldürülmesinden bir gün sonra dayılarının taziyesinden dönen Sedat A. kuzeni Hasan A. ve arkadaşları Mehmet Naci Y, Ramazan ve Kadir’in içinde bulunduğu arabayı polis durduruyor. Arabada haciz olduğunu söylüyor. GBT incelemesi uzun sürünce kendileri gönüllü olarak emniyete gidiyorlar. İçeride GBT taraması yapılırken onlar emniyetin bahçesinde bekliyorlar. Hiçbir baskı yok. Acıkınca gidip yiyecek su ihtiyaçları için çıkıp bir şeyler alıp geliyorlar. Hatta Sedat’ın ağabeyi Abdurrahim A. da bir ara uğruyor emniyetin bahçesine, sohbet ediyorlar. Ne hikmetse saat 24.00’ten sonra birden cinayet suçlamasıyla terörle mücadeleye götürülüyorlar... Bazıları tutuksuz yargılanmak üzere bırakılıyor ama Sedat A. ve Mehmet Naci Y. tutuklanıyor.”
Emniyet Bahçesinde İhbar Telefonu
Bir ihbar telefonuyla gözaltı işleminin yapıldığını ancak ihbardaki iddiaların doğu olmadığına dikkat çeken Ayşe Yıldırım, “Polislerin kaldığı evi, babası çilingir olduğu iddia edilen Mehmet Naci Y.’nin açtığı ileri sürülüyor. Ama Mehmet’in babası çilingir bile değil. Suçsuz olduklarına inandıramıyor gençler. Polis, HTS kayıtlarını suç delili olarak sunuyor. Ama dosyaya gizlilik kararı getiriliyor. Dosyaya ulaşamayan sanıkların avukatları kendi çabalarıyla araştırma yapmaya başlıyor. Anlaşılıyor ki söz konusu ihbar, gençler emniyetin bahçesindeyken geliyor” diye yazdı.
İhbarcının Kardeşi Cemaatçi Çıktı
İhbarcıların tespit edildiğini belirten Yıldırım şunları yazdı:
“Ertesi gün başka bir ihbar telefonu daha alıyor polis. İlk ihbarcıyla aynı sözleri tekrarlıyor o da. Avukatlar çabalarıyla telefonlardan birinin PTT’deki ankesörlü telefondan, diğerinin de T.B. isimli şahsa kayıtlı olduğunu öğreniyorlar. Ama tüm başvurularına rağmen söz konusu ihbarcılarla ilgili hiçbir resmi işlem yaptıramıyorlar; ellerindeki delil nedir diye... Bu arada şunu da belirtmekte yarar var. İhbarcılardan T.B’nin kardeşi de 15 Temmuz sonrası FETÖ üyesi olmaktan gözaltına alınıyor.”
Genç Savcının Yükselişi
Cinayetten sonra Şanlıurfa Emniyet Müdürü’nün emniyet içindeki Cemaatçilere dikkat eken açıklamalar yaptığını hatırlatan Yıldırım şöyle devam etti:
“Gençlerle ilgili soruşturmayı yürüten genç savcı, tam fezleke yazılacağı sıralarda terfi ediyor. Ceylanpınar’da o kadar kıdemli savcı varken onun Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Müdürlüğü’ne hâkim olarak atanması herkesi şaşırtıyor. Birkaç gün önce 14 savcının FETÖ operasyonlarının bir parçası olarak bu müdürlükte arama yaptığını belirtelim.
Eski savcı yeni hâkimin akıbeti ise şimdilik bilinmiyor. Aydınlığa kavuşmayan bir nokta ise öldürülen polislerin o gün markete girdiklerinde yanlarında olan iki polis. Market sahibi açıkça söylüyor dört kişi geldiklerini. Ama bu konuda da bir gelişme kaydedilmiyor. Son duruşma 25 Temmuz’daydı. Tüm bu verileri alt alta üst üste toplayan sanık avukatları tutanaklara da giren savunmalarında FETÖ şüphesini açıkça dile getirdiler.”