Moskova'da Bosna Hersek Dışişleri Bakanı İgor Crnadak ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Sergey Lavrov, "Rus ve Türk askeri yetkililer, önceki gün İdlib'deki silahsızlandırılmış bölgenin kesin sınırı üzerinde mutabakat sağladı. Dolayısıyla, Soçi'de varılan anlaşmaları ifa süreci, son derece aktif şekilde ilerliyor" dedi.
İki ülkenin İdlib kararını “ara adım” olarak nitelendiren Lavrov, silahsızlandırılmış bölgenin Suriye ordusuna ve Hmeymim üssüne saldırıları engelleyeceğini dile getirdi.
Sergey Lavrov, konuşmasında şunlara yer verdi:
“Bu elbette ara adım, zira sadece bir silahsızlandırılmış bölge kuruluyor. Ancak bu aynı zamanda gerekli bir adım, zira bu bölgenin kurulması, İdlib gerilimi azaltma bölgesinden Suriye ordusu mevzilerine ve Hmeymim'deki Rus üssüne saldırıları önleme imkanı sunacak. İdlib anlaşması, her şeyden önce terör tehdidinin ortadan kaldırılmasını amaçlıyor.”
Yeni adıyla Fetih el Şam (El Nusra Cephesi) militanlarının ve tüm ağır silahların ekim ayı ortasına doğru silahsızlandırılmış bölgeden çıkması gerektiğini vurgulayan Lavrov, Suriye'nin bütünlüğüne yönelik ana tehdidin ABD'nin kontrolündeki Fırat Nehri'nin doğu kıyısından yükseldiğini söyledi.
Lavrov, “Bu değerlendirmelerin BM Güvenlik Konseyi kararında altı çizilen Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterme amacına hizmet ettiğini söyleyemeyiz. Suriye'nin toprak bütünlüğüne yönelik ana tehdit, ABD'nin doğrudan kontrol ettiği ve fiiliyatta bağımsız özerk yapıların kurulduğu Fırat'ın doğusundan yükseliyor” diye konuştu.