WSJ haberinde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in geçen yıl 24 Şubat'ta verdiği askeri operasyon emriyle başlayan savaşın ardından Batılı ülkelerin uyguladığı yaptırımların etkisinin iyice hissedilir hale geldiği savunuldu.
Savaşı başlamasından kısa süre sonra ülkeyi terk eden eski Rusya Merkez Bankası yetkilisi Aleksandra Prokopenko, "Rus ekonomisi uzun süreli bir regresyona girdi" dedi.
Ülkedeki gençlerin cepheye gönderildiğine ya da kaçtığına, bu nedenle de işgücünde daralma yaşandığına dikkat çekildi. Ayrıca Rus Rublesi'nin kasımdan bu yana yüzde 20 değer kaybettiğine de işaret edildi.
Ekonomik sıkıntıların kısa vadede Rusya'nın açtığı savaşı etkilemeyeceğinin savunulduğu haberde, her geçen gün artan askeri harcamalarla sübvansiyonlar ve sosyal harcamalar arasında dengenin kurulamadığı değerlendirilmesi yapıldı.
Avrupa ve ABD pazarında güç kaybeden Kremlin'in gittikçe Çin'e yaklaştığı da savunuldu. Birleşik Krallık merkezli düşünce kuruluşu Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü'nden Maria Shagina, şunları söyledi:
"Rusya'nın kısa vadede gösterdiği dirence rağmen uzun vadede tablo iç karartıcı: Moskova çok daha içe dönük ve Çin'e aşırı bağımlı hale gelecek."
Haberde, Avrupa ülkelerinin enerji konusundaki farklı kaynak arayışlarının, Rusya'nın doğalgaz ve petrol satışlarından elde ettiği geliri de olumsuz etkilediği ifade edildi.
IMF, ocakta yayımladığı raporda 2022'de yüzde 3,4 oranında gerileme tahminini revize ederek, Rus ekonomisinin yüzde 2,2 oranında daraldığını bildirmişti. Rusya Ulusal İstatistik Ajansı da gayri safi yurtiçi hasılanın geçen yıl yüzde 2,1 oranında daraldığını duyurmuştu.
Ayrıca şubatta enflasyon oranı yüzde 11'ken, Rusya Merkez Bankası da yıllık enflasyonun gelecek aylarda geçci olarak yüzde 4'ün altına düşmesinin beklendiğini bildirmişti.
Haberin devamında, Putin'in eylülde ilan ettiği kısmi seferberlik kararının da ekonomiyi olumsuz etkilediğini ve iş sektörünün yarısında eleman sorunu yaşandığını aktardı.
Haberde, Batılı ülkelerden alınan yazılım ve veritabanı yönetimi araçları gibi farklı teknolojilere erişimin kesilmesiyle Rus devletinin, bunları yerel ürünlerle değiştirmeye çalıştığı ama sınırlı bir başarı elde edebildiği savunuldu.
