Kürdistan’ı işgal eden devletler, eski bilindik klasik yöntemlerle Kürd milletinin mücadelesini bastıramayınca; farklı ve yeni politikalar geliştirmek zorunda kaldılar. İdeoloji ve dinsel silahların tahrip gücünü de işe katarak, bu silahlarla Kürd milletini vurmaya başladılar.
Kürdistan’ı işgal eden devletler, eski bilindik klasik yöntemlerle Kürd milletinin mücadelesini bastıramayınca; farklı ve yeni politikalar geliştirmek zorunda kaldılar. İdeoloji ve dinsel silahların tahrip gücünü de işe katarak, bu silahlarla Kürd milletini vurmaya başladılar. Bunun için devşirdikleri Kürd unsurları eğiterek maddi ve manevi desteklerle ön plana çıkardılar. Bu unsurları Kürdlerin iradesi ve temsilcisi konumuna getirtmek için her yolu mubah saydılar. Geliştirilen kirli bir savaş ve yol açtığı mağduriyetlerle bu gerçeğin görülmesini engellediler. Kürdleri dünyadan izole etmek ve yalnızlaştırmak için, Kürd görünümlü özünde paramiliter olan örgütleri devreye soktular. Tüm uygulamalarını bunlar üzerinden yürütmeye başladılar. Birlikte yürüttükleri kirli çatışmalarla, Kürdistan sorununu terör algısıyla karartarak gündemden düşürmeye çalışıyorlar. Egemen işgalci devletlerin projesinde birer figüran rolü oynamalarına rağmen, Kürdlere “lider” olarak sunulanları tanımadan bunlarla hesaplaşmadan Kürdlerin özgürleşebilmeleri mümkün olamaz.
Öcalan’ın itirafları ve Türk devletiyle girdiği açık işbirliği ortadayken, bunu sorgulamamak ve görmezden gelmek ancak; Kürdlerin canını yaktığı zaman anlaşılacaktır. Bookchin’in kitabı eline tutuşturulduğunda, Kürdleri sisteme entegre etmek için kafakarışıklığı ile işe başladı. Sol terminolojiyi tahrif ederek ucubeler üretti. Kürd milletinin devletleşmesinin önünü kesmek için teorik çarpıtmalarını müridlerine dikte yoluyla ezberletti. Bu iş için cezaevleri bir eğitim kampı ve yoğunlaşma mekezi yapıldı. Arkasından Kemalist “sol” ile ‘Türkiyelileşme’ projesini hayata geçirmek üzere Halkların Demokratik Partisi (HDP) kurduruldu. Kürd gençlerinin kanı, Kürd milletinin emeği ve enerjisi ile elde edilen mevziler; Kemalist artıklarına peşkeş çekildi.
İlşkide bulundukları Türk, Fars ve Suriye devletlerin çıkarları için Kürdistan’ın bağımsızlığı ve devletleşmesine karşı kılıç çeken PKK’nin, 35 yıldır saklayabildiği kirli yüzü sonunda D.Kalkan’ın ağzından çıkanlarla deşifre oldu. Kürd milliyetçilinin önünü kesmek için kafa karıştırmalar kâr etmeyince açıktan Kürdi değerlere saldırıya geçtiler. IŞİD’in Kürdistan’a saldırısı ve başlattığı vahşi savaş ortamında fırsatçı davranarak, Kürd milletini parçalama gibi kirli bir oyunun kurucusu oldular. İşgalci devlet tezgahlarında dokunan “kanton” zehiri ile Kürdlerin statü sahibi olmalarını önlemek için ne gerekiyorsa yaptılar. Öcalan, Karayılan, Bayık, Kartal, Dicle (Şakşak), Tuncel, Tuğluk, Ata, Demirtaş ve birçokları ‘ulus devlete karşı olmak’ adına açıkça Kürdistan’ın bağımsızlığına karşı tavır almış olmalarına rağmen, bunları Kürdistanî gören anlayışta bir sakatlık vardır.
Egemen Türk seçim sistemi içerisinde Türk meclisine seçilmek, devleti yönetme iddiası ile iktidara aday olmak ezilen millet Kürdlerin işi olamaz. Devleti ‘demokratikleştirme’ görevi de Kürdleri hiç ilgilendirmez. Dünyadaki ulusal kurtuluş mücadeleleri tarihine bakıldığında, böyle bir örneğe rastlayamazsınız. Kürd milletinin önündeki yegane iş, bir statü elde etmek ve bağımsız Kürdistan’a doğru yol almaktır. Bunun dışındaki her yönlendirme işgalci devletlere yarar ve Kürd milletini ulusal davasından uzaklaştırarak işgalci devletlere entegre etmeye hizmet eder. İdeolojik ve dinsel argümanlarla süslenen her söylem kandırmacadır, yalandır, sahtekârlıktır.
Sömürgeci işgalci güçlere karşı dik durmak, Kürdistanî değerlerden ve ilkelerden taviz vermeden çözümü dayatmak olmalıdır. Çözüme zorlamak, onun bir parçası gibi davranmamaktan geçer. Kürd milleti seçimde de sistemin ve işbirlikçilerinin politikalarını, boşa çıkaracak anti-sömürgeci bir tavrı geliştirmek zorundadır. ‘Türk(iyeli)leşme’ ve entegrasyona karşı verilecek en doğru yanıt, adı ne olursa olsun hiçbir Türkiyeli partiye oy vermemektir. Saygılarımla.
Tevger Çekdar