Suriye’nin doğusunda bulunan Bağoz kasabasındaki sokak duvarlarında IŞİD yazıları göze çarpıyor.
\"Koalisyon Kuvvetleri’ne Hilafet\'in ayakta olduğunu söyleyin”
\"Yeniden doğacağız ve büyüyeceğiz!”
Bu iki slogan, Suriye’nin doğusunda bulunan Bağuz kasabasındaki sokak duvarlarında yazıyor. Sloganlar, bombalara maruz kalan evlerin, dükkanların, adıyla sahibinin milliyetini belirten farklı mağazaların ve uzak mesafelerden gelip DEAŞ kontrolü altında yaşayan kliklerin duvarlarına resmedildi.
Kasabanın merkez çarşısının girişinde, sahibinin Iraklı olduğu anlaşılan \"Felluce Kurumu” isimli bir mağaza sizi karşılıyor.
Hemen yanında da sahibinin Kuzey Afrika\'dan geldiği anlaşılan ve para transferi yapan \"Transfer Zitouna” isimli merkez bulunuyor. Şam mutfağına ait bazı özel yemekleri tabelasına resmeden \"Şam Yemekleri” lokantası da bu çarşıda.
Caddenin bir köşesinde kadınlara ve erkeklere özel bölümün bulunduğu \"el-Kuser” adlı bir internet kafe var. Afganistanlı terzinin, DEAŞ’ın bölgeye egemenliğinden sonra bu tür kıyafetlerin ve modellerin yayılmasıyla üzerine Afganistan elbiseleri ve abayaları yazdığı tabelası ise yerde duruyor. Uçakların bombardımanına maruz kalan ve sahibinin Sudanlı olduğu anlaşılan yıkık dökük kliniğin girişinde \"Doktor Ebu Muhammed el-Sudani yazıyor. Şiddetli patlamalardan sonra birçok evin tavanının çökmesi, pencerelerin ve kapılarının sökülmesi sebebiyle Bağuz halkı kasabayı terk etti. İş yerleri ve dükkanlar yıkıldı, bazılarının sadece enkazları kaldı. DEAŞ unsurlarını ortadan kaldırmak ve stratejik binaların kontrolünü sağlamak için yapılan şiddetli savaştan sonra, kasabanın birçok yerindeki bu manzara sarsıcı. Birçoğu moloz yığınına dönüşen ev ve dükkanların ayırımını yapmak zor. Tekrar çalışması mümkün olmayan su boruları ve elektrik kabloları yerlere saçılmış durumda.
2011 yılı ilkbaharından bu yana birçok askeri organ tarafından yönetilen Bağuz, 2013 yılının başlarında iktidar rejiminin kontrolünden çıkıp Özgür Suriye Ordusunun kontrolüne girdi. 2014 yılının yarılarına kadar el-Nusra Cephesi’nin (bugünkü Heyetu Tahriru\'ş-Şam) yönettiği kasaba, o dönemden geçen Şubat ayının başına kadar DEAŞ unsurlarının hakimiyeti altında idi. Ancak ABD liderliğindeki koalisyonun desteklediği SDG, başlattığı büyük saldırılarla Irak sınırına kadar uzanan kırsal alanının yüzde 99’unu kontrolü altına almayı başardı.
Birçoğu kasabının girişindeki evlerin, kamu kurumlarının duvarlarının, ana yolların her iki yanı ve alışveriş merkezlerinde bulunan örgütün yazıları, DEAŞ’ın kontrolündeki kara dönemi insanlara hatırlatmaya devam ediyor. Bu yazılı ifadelerle örgütün hala halka ve tüm grupları muhatap alarak güçlenmeye çalıştığı anlaşılıyor. Gençler, onlara söylenen yalan vaatleri yaymaya devam ediyor. Kadınlar, giyim kurallarına bağlı kalma uyarısı içeren, erkekler ise kendilerini savaşmaya ve örgütün saflarına katılmaya çağıran yazılar ile karşılaşıyor. Deyr-i Zor şehrinin kuzeyindeki Fırat nehri kıyısında bulunan Bağuz kasabası, idari olarak Sousse’ye bağlı. 2004 yılında Suriye’de yapılan sayıma göre 11 bin nüfusu var. Fakat SDG’nin geçen eylül ayında DEAŞ unsurlarını yok etmek için başlattığı saldırılardan bu yana, on binlerce kişi Kuzey Deyr-i Zor kırsalındaki tepelere, Sousse kentinin kasabalarına ve Irak’ın kontrolü altındaki bölgelere göç etmek zorunda kaldı.
9 Şubat’tan bu yana 37 bini sivil, 5 bini savaşçı ve 24 bini savaşçıların akrabaları olmak üzere 66 bin kişi bölgeyi terk etti.
DEAŞ kontrolündeki son coğrafi bölgeden aşamalı olarak çıkartılan ve çoğunluğu yabancı uyruklu olan DEAŞ mensuplarının ailelerindeki şüpheli kişilerin tesliminden sonra, özel operasyonla örgütün mensubu olan 520 kişinin tutuklandığı ifade edildi.
Örgüt bugün artık doğudan Irak sınırına kadar uzanan bölgeyi ve Esed güçlerinin güneyden kuşatması altında olan Fırat nehrinin kıyısını kontrol etmiyor.
Şarku\'l Avsat ekibi, nehrin kıyısındaki kamp alanında ateşe verilen çok sayıda araba, rasgele kurulmuş çadır ve park edilmiş kamyonlardan yükselen alev bulutlarını izledi.
157 terörist yakalandı
SDG’nin medya bürosu sorumlusu Mustafa Bali, geçen Pazar gecesinden bu yana süren savaş sırasında, donanımlı ve üst düzey 157 teröristi yakaladıklarını açıkladı. Bali, Bağuz’da tutuklananların çoğu yabancı uyruklu, geri kalanların da yabancı uyruklu olması mümkün dedi.
SDG’nin son günlerdeki saldırıları, devam eden hücumun en ağırı oldu. Sivilleri insan kalkanı olarak kullanmakla ve DEAŞ’a bağlı olmakla suçlanan militanların ve ailelerinin ayrılması için operasyonlar defalarca kez yavaşlatıldı.
Mustafa Bali, dün güçlerin bölgeye hakimiyetinden sonra çatışmalar devam ediyor, örgüt ailelerini ilerlememize engel olmak için hala kalkan olarak kullanıyor olabilir diye ekledi.
Örgüt bu taktikleri mağlup olurken kullanır, DEAŞ örgütünün varlığını ortadan kaldırılmasının son aşamasına gelindiğini söyleyen Bali, Uluslararası Koalisyon savaşçılarının egemenliğiyle son kalelerin vurulduğu ağır silahların sesleri duyulabilir, Fırat’ın doğusundaki DEAŞ’ın coğrafi varlığının bu bölgede bitmek üzere olduğunu belirtti.