Diyarbakır'da birçok insanın ölümü ve yaralanmasıyla sonuçlanan deprem felaketinde çöken 6 binanın enkazında delil toplama işlemleri Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Suçları Soruşturma Bürosunda görevli 4 savcının koordinasyonunda tamamlandı.
Sözcü’den Özgür Cebe’nin haberine göre, Kolon ve kirişlerden alınan beton numuneleri, kolonları çevreleyen demir örnekleri, soruşturmaya yön vermesi için kapsamlı rapor düzenlenmek üzere 10 kişilik bilirkişi heyetine gönderildi.
İnşaat mühendisleri, jeoloji mühendisleri ve mimarlardan oluşan bilirkişi heyetince hazırlanan rapor ve toplanan deliller bir bütün olarak incelendikten sonra şüpheliler hakkında dava açılacak.
Yıkılan her bina için ayrı soruşturma yürütülürken, kolon ve kirişlere müdahale ettikleri ileri sürülen işyeri sahipleri ile müteahhit ve proje sorumlusu mimar ve mühendislerden oluşan şüpheliler hakkında, “Olası kastla birden fazla kişinin ölümüne neden olmak ve bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçlarından soruşturma yürütülüyor.
“Betonlar seyyar mikserlerde hazırlandı standart dışı”
Kolon ve demirlerden alınan numunelerin incelenmesi sonrasında hazırlanan ön inceleme raporu da tamamlandı.
Başsavcılığa gönderilen raporda, binaların taşıyıcı kolonlarında güç ve mukavemetin olası bir deprem sarsıntısına dayanabilecek düzeyde olmadığı, kullanılan demirlerin yapıların eski olmasına rağmen inşa edildiği o günün koşullarıyla bile uyuşmadığı, binanın inşa edildiği tarihteki inşaat standartlarının dışında kaldığı belirtildi.
Beton numunelerinin elenmemiş kum ve çimento oranının düşük olduğu, binaların inşa edildiği tarihlerde hazır beton olmadığı için seyyar mikserler içinde hazırlanarak inşaat asansörüyle katlara taşınarak döküldüğü belirtildi.
El yapımı betonlarda kum oranının yüzde 70'lerde olduğu belirlendi.
Havasız bodrumlardaki kolonlar zarar gördü
Yüzlerce kişiye mezar olan çöken binaların statik yapısını oluşturan ana taşıyıcı kolonların içinde iri çakıl taşları olduğu ortaya çıktı.
Özellikle havasız ve oksijensiz bodrum kat ve sığınaklardaki taşıyıcı kolonların zaman içinde nem, rutubete maruz kaldığı için buna bağlı olarak kolonlarda kireçlenme tarzında korozyon oluşumu meydana geldiği bildirildi.
Beton dökülmeleriyle birlikte demirlerin açığa çıktığı, bazı bodrum katların yağmur ve kanalizasyon sularına uzun süre maruz kalması ve bu suların tahliye edilmemesinden kaynaklı bakımsızlık ve ilgisizlikten dolayı bodrum katlardaki taşıyıcı kolonlarda küflenmeler ve betonda hamurlaşma tarzında ufalmalar yaşandığı kaydedildi.