Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
"Dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan Covid-19 salgını karşısında dünyadaki tüm halkların kenetlendiği ve beraber virüse karşı mücadele ettiği bir dönemde, kimseye zararı dokunamayacak olan ölüler şehrine yapılan saldırının fail veya faillerinin düşünceleri ve amaçları ne olursa olsun insanlıktan nasibini almamış ve ahlaki çürümüşlük içerisinde olduklarını düşünerek saldırıyı kınadığımızı belirtmek istiyoruz. Dinimize göre kutsal sayılan mezarlığa, Mübarek Ramazan ayında yapılan saldırı kanaatimizce kamu vicdanını da derinden yaralamıştır.
Toplumun farklı kültürel ve inançsal değerlerini hiçe sayan her yaklaşım, toplumda gerginliği arttırmaktan başka bir sonuç doğurmamaktadır. Dini, kültürü, siyasi ve felsefi inancına bakılmaksızın ölünün mezarı yâda cenazesi, devletin sorumluluğu ve güvenliği altındadır. Türk Ceza Kanununda mezarlıklara yapılan saldırının, İbadethanelere ve Mezarlıklara Zarar Verme Suçunu oluşturduğunu ve yapılacak yargılama sonucunda zarar veren kişi veya kişilerin hapis cezası ile cezalandırılacaklarını kamuoyunun bilgisine sunarız. Bu nedenle mezarlığa yapılan tahribatın araştırılması ve soruşturulması amacıyla Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığına yapılacak olan şikâyetlerin takipçisi olacağımızı belirtir, Baro olarak; din, dil, kültür ve her türlü mensubiyeti üzerinden yapılacak insanlık dışı ve provokatif tüm saldırıları kınayarak, bu tür insanlık dışı saldırıların karşısında olduğumuzu bir kez daha kamuoyuna saygıyla bildiririz."