Sayın Abdullah Öcalan, hep selam gönderir. Bu kenti, özellikle de Serhat bölgesini önemsediği için ben buradayım. Barış süreci ancak buralardan halkı örgütleyerek büyütülebilir.
Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkililerinin \"PKK\'lilerin halka seçimlerde oy verme baskısı yaptığı\" açıklamalarına karşılık, HDP yetkilileri \"seçim öncesi provokasyon\" değerlendirmesi yapmıştı.
Bu gerginliğin neden Ağrı\'da yaşanmış olabileceği sorumuza Ağrı\'nın HDP\'li Belediye Başkanı Sırrı Sakık, kentin kendileri açısından önemine işaret ederek cevap veriyor:
\"Sayın Abdullah Öcalan, hep selam gönderir. Bu kenti, özellikle de Serhat bölgesini önemsediği için ben buradayım. Barış süreci ancak buralardan halkı örgütleyerek büyütülebilir. Burası, AKP\'nin kalesiydi. Gelip bu mücadeleyi alınca ister istemez bir rahatsızlık doğdu. Bir yıldır bu gerginlik var.\"
\"Serhat\", Kürt siyasi hareketinin kuzeydoğu Anadolu bölgesine verdiği ad.
Kürt hareketinin kendi ifadesiyle geçmişte \"ihmal ettiği\" Ağrı\'ya 30 Mart yerel seçimleriyle birlikte ağırlık vermesi, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) arasında \"alan mücadelesi\" şeklinde yorumlanıyor.
Hareketin öne çıkan isimlerinden Leyla Zana\'nın, 7 Haziran seçimlerinde Ağrı\'da birinci sıradan aday gösterilmesi de HDP\'nin şehre verdiği önemin bir başka göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Ağrı şehir merkezi, 30 Mart 2014\'teki yerel seçimlere kadar AKP\'nin önemli oy depolarındandan biriydi.
Parti 2007\'deki genel seçimlerde il genelinde yüzde 63 gibi bir oy oranı yakalayarak buradan beş milletvekili çıkardı.
2007\'den itibaren AKP\'nin şehirde oy oranı düşmeye başladı ama 2011 seçimlerinde de yüzde 47\'lik oranla yine birinci partiydi.
Bu seçimde AKP, ildeki milletvekilliklerinden birini o günkü Barış ve Demokrasi Partisi\'nin desteklediği Kürt siyasi hareketinin adayına kaptırdı.
Yerel seçim çekişmesi
Geçen yıl 30 Mart\'taki yerel seçimler de oldukça çekişmeli geçti. HDP partinin önemli isimlerinden ve Ağrı milletvekili olan Sırrı Sakık\'ı belediye başkanlığına aday gösterdi.
30 Mart gecesi oylar sayılırken Ağrı\'da seçim sonuçları bir türlü ilan edilemedi.
Bazı sandıkların defalarca sayılması sonrası bir karara varılamayınca seçimler yenilendi ve Sakık, AKP\'li rakibini geride bırakarak başkan oldu.
Onu izleyen ve geçen yaz yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise ibre, AKP için tamamen tersine döndü.
Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, Ağrı\'da oyların yüzde 36,44\'sını alırken, HDP\'nin adayı Selahattin Demirtaş yüzde 61\'e ulaştı.
İşte bu sonuçlarla 7 Haziran\'daki genel seçimler iki parti açısından da epey önem kazandı.
HDP\'nin, Türkiye\'nin batısından alacağı oyla birlikte doğuda AKP\'den kendisine çevireceği her oy, barajı aşması için daha kritik önem taşıyor.
\'Serhat\'ın kalbi\'
Ağrı seçimler dışında da Kürt siyasal hareketinin özel önem verdiği illerden biri.
Belediye Başkanı Sırrı Sakık, Cumhuriyet\'in kurulduğu yıllardaki Ağrı isyanlarını özellikle hatırlatıyor ve kentin \"Serhat bölgesinin kalbi\" olduğunu söylüyor.
Sakık \"Biz parti olarak, Ağrı\'yı çok önemsiyoruz. Bu kentin, Kürt hareketinde çok büyük emeği var. Serhat bölgesi uzun yıllardır ihmal edilmiş. Sayın Öcalan\'ın bu tespitleri bir miktar da özeleştiri gibi. Kürt hareketi hep Diyarbakır ve o bölgelere önem vermiştir. Biz gelince rahatsızlık duydular\" diyor.
\"Kim rahatsızlık duyuyor?\" sorusunu Sakık, \"Bütün proje, benim Ağrı\'ya gelişimden sonra başladı. Sayın Recep Tayyip Erdoğan burada yenilmiştir ve bir karın ağrısı vardır. Buraya barışı inşa için geldim\" diye yanıtlıyor.
Şehirde alttan alta gerginlik
11 Nisan\'da yaşanan olaylardan sonra şehirde alttan alta bir gerginlik olduğu seziliyor.
Ses kaydı alınırken sorun olmadığını söyleyen ve çekingen davranan yerel halk, kayıt cihazı kapatıldığında biraz açılıp özellikle yerel seçimlerden bu yana şehirde gerginlik olduğunu aktarıyor.
AKP İlçe Başkanı Birgül: \"Ağrı dahil ülke genelinde HDP ve AKP\'nin birbiriyle kavgası yok.\"
Görüştüğüm AKP Merkez İlçe Başkanı Latif Birgül ise konuşmaya Ağrı da dahil ülke genelinde HDP ve AKP\'nin birbiriyle kavgası olmadığını söyleyerek başlıyor.
Sohbet, 11 Nisan\'daki çatışmalara gelince Birgül, çözüm süreci sonrası PKK\'nın \"Devlet elini bölgeden çekmiştir, alan boştur\" gibi bir mantıkla hareket etmeye başladığını söylüyor.
İki yıldır HDP\'nin ağaç dikme şenlikleri adı altında \"dağdakilerle birleşerek eylem yaptığını\" savunan Birgül, \"Ağrı\'yı, AKP\'nin kalesi olarak görüyorlar ve HDP galiba bu nedenle elden çıkartması için çalışıyor\" diyor.
\'Seçim öncesi manidar\'
Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık ise \"PKK\'nin halktan HDP için zorla oy istediği\" iddialarını sert bir dille eleştiriyor ve yalanlıyor.
Sakık, 20 gün önce Twitter\'da bir mesaj attığını ve Ağrı\'nın \"Rus ruleti gibi, her an patlamaya hazır olduğunu\" o zaman yazdığını söylüyor.
Belediye başkanı, kentte devletin ciddi bir baskı oluşturduğu görüşünde.
\'Şenlikte HDP ile PKK birleştiler\'
CHP\'nin \"Ağrı İnceleme Heyeti\" başkanı ve CHP Genel Başkan Başdanışmanı Cemil Erhan da 11 Nisan\'da yaşanan çatışmaları \"Seçim yılı olması manidar. AKP\'nin \'Batı\'dan giden milliyetçi oyları nasıl geri çevirebiliriz?\' düşüncesi olabilir\" diye değerlendiriyor.
\"Ağrı\'da neler oluyor?\" sorusunu yönelttiğimiz Ağrı Valisi Musa Işın da seçmenin oy için tehdit edildiğini iddialarını tekrarlıyor ve kendilerine şikayetler geldiğini söylüyor.
Vali Işın \"Burada sıkıntı olan PKK\'nin desteğiyle seçmen üzerinde etki yaratmaktır. Silahlı bir terör örgütüyle birlikte seçim yapılamaz\" diyor.
Vali Işın, olaylardan bir hafta önce 4 Nisan\'da Ağrı Doğubeyazıt\'ta Öcalan\'ın doğum günü nedeniyle düzenlenen şenlikteki video kayıtlarına gönderme yapıyor ve \"HDP ile PKK\'nın bu şenlikte birleştiklerini\" söylüyor.
Şenliklerin, köylülere propaganda için yapıldığını söyleyen Işın, \"insanların şenliklere götürüldüğünü, oraya katılanların dönüşte gördüklerini il ve ilçelerde halka anlattığını\" savunuyor..
HDP\'liler ise hükümet tarafından da gündeme getirilen oy baskısı iddialarına cevaben genel olarak, şenliklere zaten HDPye yakın seçmenin katıldığını, onlara böyle bir yolla propaganda ya da baskı yapıldığı iddiasının mantıklı olmadığını söylüyorlar.