Haberde, Suriye Demokratik Güçleri’nin (DSG) ana omurgasını oluşturan YPG hâlihazırda ülke topraklarının yüzde 30’unu kontrol ediyor. Suriye’nin en zengin petrol yatağı olarak bilinen El-Ömer petrol sahası da YPG’nin denetiminde olduğu dile getirildi ve Mart 2011'de başlayan çatışmalar öncesi ülke nüfusunun yüzde 15'ini oluşturan Suriyeli Kürtlerin çoğunluğunun Sünni Müslümanlardan oluştuğu hatırlatıldı.
1962’de Suriye’de yapılan tartışmalı nüfus sayımı sonrasında vatandaşlık hakları ellerinden alınan Kürtler, bu dönemin ardından Suriye hükümetinin marjinalleştirme ve baskı politikalarına maruz kalmış ve ana dilini öğrenme, özel bayramları kutlama ve geleneğin yaşatılması gibi haklardan mahrum edilmişlerdi.
Suriyeli Kürtler, 2011 iç savaşının patlak vermesiyle birlikte tarafsız kalarak rejim güçleriyle herhangi bir çatışmaya girmedi. Kürtler bu nedenle Suriyeli muhalif güçler tarafından yoğun bir şekilde eleştirildi. AFP’ye göre, 2011’deki çatışmaların başlangıcında Suriye rejim lideri Beşar Esad’in talimatıyla 'Yabancı' statüsünde kabul edilen yaklaşık 300 bin Kürt'e vatandaşlık kimlikleri verildi. 2012’de rejim güçleri Kürtlerin yoğunlukta olduğu kuzeydeki bölgelerden aşamalı bir şekilde geri çekildi. Çekilme sonrasında ise Kürtler bölgedeki gücünü artırdı.
2013 yılına gelindiğinde Demokratik Birlik Partisi (PYD) Kamışlı'da toplanan kongrenin ardından Suriye’nin kuzeyindeki şehirlerde ‘geçici özerk yönetim' ilan ettiğini duyurdu.
Kürtler Mart 2016’da ise kontrolündeki topraklarda Federasyon ilan ederek, söz konusu bölgeleri üçe ayırmıştı. Buna göre, Kuzey Suriye Federasyonu'nun El Cezire bölgesinde Kamışlı ve Haseki kantonları, Fırat adı altındaki ikinci bölgede Kobani, El Medine, Sırrın ve Tel Abyat kantonları, üçüncü bölge olan Afrin'de ise Tel Rıfat, Cindires ve Raju kantonları yer almaktadır. 2018’de Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) başlattığı ortak askeri operasyonla Afrin’de kontrolü ele geçirdi.
Kürtlerin özerk yönetim ilanı Suriyeli muhaliflerin yanı sıra, Suriye’de ‘ikinci bir Kürt Bölgesel Yönetimi (KBY) vakasını’ kabul etmeye yanaşmayan Türkiye’nin tepkisine neden oldu. Suriyeli Kürtler, Aralık 2016’da ‘Toplumsal sözleşme’ olarak adlandırılan anayasa taslağını onayladı ve 2017’de düzenlenen ilk yerel seçimler için sandık başına gitti.
