Erbil ve Bağdat arasında varılan petrol anlaşmasının kalıcı çözüm olacağı konusuna ihtiyatlı yaklaşan uzmanlar, bu konuda Türkiye’nin desteğinin önemine dikkati çekiyor.
Kürdistan Bölge Parlamentosu Doğal Kaynaklar Komitesi Kıdemli Danışmanı Serdar Aziz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Erbil ve Bağdat arasında petrol sorununun çözüldüğüne dair yorumları “aşırı olumlu” bulduğunu söyledi.
Aziz, “Dün, Kürdistan Bölgesi Başbakan Yardımcısı Kubad Talabani ile birlikteydim ve olumlu bir şeyler söylemek konusunda çok ihtiyatlı davrandı. ‘Çok büyük bir değişim beklememeliyiz’ dedi. Buradaki tek iyi haber, Bağdat’ın yolladığı 500 milyon doların elimize geçmiş olması. Pazar günü de Kürdistan delegasyonu, Bağdat’a gidecek” diye konuştu.
Türkiye’nin Erbil-Bağdat arasında kalıcı çözüm için arabuluculuk yapacağı iddialarını da değerlendiren Aziz, “Bu mümkün. Başbakan Neçirvan Barzani birkaç gün içinde Ankara’ya gidecek. Türkiye, arabuluculuk yaparsa, Halkbank da devre dışı kalmaz. Petrol, uluslararası piyasaya Ceyhan’dan çıktığı ve Kürdlerin kontrolünde olduğu için, bu süreçten Türkiye her zaman karlı çıkar” ifadelerini kullandı.
Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) Enerji Uzmanı Ali Semin de Erbil ve Bağdat arasında varılan petrol anlaşmasının kalıcı çözüm olarak nitelendirilemeyeceğini, bunun geçici bir süreç olduğunu belirtti.
Türkiye’nin Erbil-Bağdat arasında kalıcı çözüm için arabuluculuk yapacağı iddialarına ilişkin olarak da Semin, şunları söyledi:
“Türkiye’nin arabuluculuktan ziyade, kalıcı çözüm müzakerelerine destek vereceğini düşünüyorum. Türkiye’nin yeni Irak hükümetiyle kurduğu ilişkiler var. Abadi hükümeti, Maliki’nin tersine, sadece İran odaklı dış politika izlemek yerine, dengeli ilişkiler kurmak istiyor. 2014 bütçesinin hala geçememesi, IŞİD terörü, şu an Irak’ta planlanan projelerin yüzde 40’ını durdurdu. Hem ticari hem askeri kaybın 27 milyar dolara ulaştığı söyleniyor. Dolayısıyla, Irak, Türkiye’nin desteğine muhtaç.”
Mart ayından bu yana Kerkük-Ceyhan boru hattının terör saldırıları nedeniyle kapalı olduğunu hatırlatan Semin, Bağdat’ın kendi petrolünü satmak içinde Kürdistan Bölgesi’nin boru hattını kullanmak istediğini savundu.
Semin, “Bağdat’ın, her gün 350-400 bin varillik petrol geliri Kerkük’te sıkışmış durumda. Bu da 1,2 milyar dolar zarar demek. Dolayısıyla Irak, Erbil ile kalıcı çözüm için Türkiye’nin desteğine muhtaç” dedi.
Kürdistan Bölge Yönetimi’nin de Bağdat ile kalıcı anlaşmaya varmak konusunda istekli olduğunu belirten Semin, “Bağdat, 500 milyon dolar gönderdi, ancak Kürdistan Bölgesi’nin memur maaşlarını ödemek ve diğer harcamaları için ihtiyaç duyduğu miktar 650 milyon dolar. değerlendirmesinde bulundu.
Kerkük petrolü mü?
Semin, SOMO üzerinden satılması konusunda anlaşılan 150 bin varillik petrolün IKBY’ye mi yoksa Irak merkezi hükümetine ait Kerkük petrolü mü sorusuna, “Kürtler, Kerkük’te Irak merkezi hükümetinin kontrolündeki iki sahayı ellerinde bulunduruyor. Günde yaklaşık 120 bin varil petrol çıkarıyorlar. Bu anlaşmanın Kerkük petrolü üzerinden yapılıp yapılmadığı belirsiz” yanıtını verdi.
Petrolün birkaç ay öncesine kadar kime satıldığı bilinmezken, bundan sonra şeffaf anlaşmalar olabileceğini belirten Semin, İtalyan ENİ ve Rus Lukoil’in Ceyhan’a gönderilen petrolden 600 biner varil alarak başı çektiğini söyledi.