IŞİD çetelerinin katliam gerçekleştirmek için 15 Eylül’den beri aralıksız olarak Rojava’nın Kobanê Kantonu’na saldırıları sürerken, her savaştan olduğu gibi bu savaştan da en çok kadınlar çekiyor. Onbinlerce Kobanêli saldırılar nedeniyle yaşam alanla.
Ancak Cemîle Şexo diğer Kobanêliler gibi pek “şanslı” değil. Şexo, yaklaşık 1.5 ay önce Kobanê’nin batısında bulunan Tilşeîr bölgesinden Suruç sınırına 1 çocuğu kucağında 5 çocuğuyla birlikte geçmek isterken mayına basıyor. Sağ ayağını diz altından kaybeden Şexo’yu yaşama bağlayan tek umut çocukları. Şexo, yalnızca en küçüğü 1 yaşında olan 5 çocuğuna bakmayı düşünüyor.
Mayın patladığında 1 çocuğu kucağında, 1 çocuğu elinde
Rojava ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından Suruç-Aligor Mahallesi arasında kurulan Arîn Mîrkan Çadır Kenti’nde kalan Cemîle Şexo, yaşadıkları köylerine DAIŞ çetelerinin saldırısı sonucu çıktıklarını ve Kobanê’ye ulaşmak için 3 geceyi çölde geçirdiklerini söyledi.
DAIŞ’in saldırılarının burada da sürdüğünü ve bu nedenle Suruç’a geçmek için çocuklarıyla beraber kendilerini sınıra vurduklarını dile getiren Şexo, sınırdaki mayınlı alandan geçerken, sınırı geçmeye yakın bir noktada mayına bastığını belirtti. Mayın patladığı sırada en ufak çocuğunun kucağında olduğunu ve birinin de elinden tuttuğunu söyleyen Şexo, şans eseri çocuklarının kurtulduğunu ve sadece ufak sıyrıklar ile mayın patlamasını atlattıklarını ifade etti. Mayının ayağında patlamasından sonra hastaneye kaldırıldığını ve gördüğü tedavinin ardından sağ ayağının diz altından kesildiğini söyleyen Şexo, bir süre sonra hastaneden taburcu edildiğini aktardı.
‘Az kalsın üçümüz de ölecektik’
“Az kalsın 3’ümüz de ölecektik” diyerek patlamanın şiddetine işaret eden Şexo, şöyle devam etti: “Mayın 3’ümüzden sadece benim ayağıma mal oldu. Ben tek ayakla nasıl yaşamımı idame ettirebileceğimi bilmiyorum. Zaten yaşam koşullarımız oldukça zor, üstüne geçirdiğim bu patlama daha da hayatımı çıkmaza soktu. Ayaksız hiçbir şey yapamıyorum. Ne dışarı çıkabiliyorum, ne iş ne de çocuklarımın ihtiyacını karşılayabiliyorum. Çocuklarım kirli, aç ve susuz kalıyor. Kimsemiz yok bize baksın. Çocuklarım daha ufak. 5 çocukla bu halde evimizden uzak yaşamaya mahkûm olduk. En büyük çoğum erkek ve 15 yaşında, en küçüğü ise 1 yaşında. Tek derdim artık çocuklarımın ihtiyaçlarını karşılayamamak.”
Kaynak: Anha