Demokratik bir Suriye’den yana olduklarını ifade eden Müslim, “Esasında Rojava'da sadece fiziki bir savaş yok, zihniyet savaşı da var. Yüz yıldır inkar edilen Kürt kimliğini kabul ettirme savaşı da var. Bu inkârın en kanlı döneminde IŞİD, bu zihniyetin sadece fiili kanadıydı. Onların (rejimin) tek bayrak, tek millet zihniyetinde olan kemikleşmiş bir yapısı var. Eğitim yapısından tutun da gençliğe kadar, Kürt halkı başta olmak üzere Süryani, Ezidi ve diğer halklar üzerinde de bu ayrımcılığı görmek mümkün. Biz Demokratik Federalizm’den yanayız, tek gayemiz bu. Biz bu konu ile ilgili Şam’a ziyaretlerde bulunduk. En üst düzey görüşmeler yaptık, Demokratik Federalizm konusu tartışıldı ve bunun ile ilgili gözlem komisyonları kuruldu. Demokratik bir Suriye için görüşmeler muhakkak ki zaman alacaktır.” açıklamalarında bulundu.
“Menbic'in kaderini Menbic halkı belirler”
Son dönemlerde Türkiye tarafından birçok defa dile getirilen ‘Fırat’ın Doğusu’na çekilme’ ile ilgili sert açıklamalarda bulunan Müslim, “Menbic’in kaderini kendi halkı belirler” ve “ayrıca orada Menbic Askeri Meclis Konseyi (MAMK) de var. Evet, MAMK fiili olarak Suriye Demokratik Güçleri’ne bağlı olsa da olası bir saldırı durumunda kendi savunmasını kendileri yapabilecek kuvvetteler. Amerika’nın sınır hattından çekilebileceğini de sanmıyoruz” dedi.
Türkiye-Rusya-İran görüşmesi sadece biraz daha zaman kazanmak
“3’lü zirve toplantısının amacı İdlib operasyonu için sadece biraz daha zaman kazanmak. Esasında Akdeniz’e açılacak olan ticaret toplantısı demek daha doğru olur. Aralarında uzun süreli bir mutabakat sağlanabileceğini de sanmıyorum.” diyen Müslim, “Bizim esas amacımız Afrin. Afrin’i dış güçlerden kurtarıp kendi sahiplerine vermek. Hâlâ devam eden Efrin’i geri alma mücadelesi var. Dış güçler tarafından Efrin’in demografik yapısı değiştirilmek istenilse de Kürt halkı buna izin vermeyecektir” açıklamalarında bulundu.
