Bitlis merkeze bağlı Yukarı Ölek (Oleka Jor) köyünde bulunan Garzan Mezarlığı 19 Aralık 2017’de yıkılarak, 282 cenaze ailelerinden habersiz çıkarıldı.
Bitlis merkeze bağlı Yukarı Ölek (Oleka Jor) köyünde bulunan Garzan Mezarlığı 19 Aralık 2017’de yıkılarak, 282 cenaze ailelerinden habersiz çıkarıldı.
Önce İstanbul Adli Tıp Kurumu’na (ATK) götürülen cenazeler, ardından plastik kaplara konularak Kilyos Mezarlığı'nda kaldırıma gömüldü.
Ailelerin uzun süren çabalarından sonra 21 cenazenin DNA eşleşmesi yapılarak teslim edildi. Kaldırıma gömülen cenazelerden biri Abdulhamit Döner’e ait.
Garzan Mezarlığı yıkıldığı zaman Bitlis’e giderek DNA örneği veren Döner ailesine bugüne kadar bir yanıt verilmedi.
AİLENİN ÖMRÜ, ABDULHAMİT DÖNER'İN CENAZESİNİ ARAMAKLA GEÇTİ
1995 yılında Tatvan ilçesine başlı Reşadiye bölgesinde çıkan bir çatışmada yaşamını yitiren Abdulhamit Döner’in ailesinin yaşamı oğullarının cenazesini aramakla geçmiş.
Aile hiç vazgeçmeden devam ettirdikleri arayışlarının sonunda 2014 yılında çocuklarının cenazesini bulur. Garzan mezarlığına defnedilen Abdulhamit Döner'in cenazesinin 2017 yılında güvenlik güçleri tarafından Garzan Mezarlığı'ndan çıkarılıp İstanbul Adli Tıp Kurumu'na getirilmesiyle, biraz olsun dinen acıları bu kez katlanarak büyür.
Koruculuk dayatmaları ve son olarak 1994 yılında köylerinin yakılarak İstanbul'a sürgün edilmelerine varan süreçte yaşadıklarını anlatan Abdulhamit Döner'in kardeşi Revşen Döner, "Kardeşim gittiğinde canımızdan bir parça koptu. Yaşamız zehir oldu. 20 yıl cenazesini aradık. Nerede toplu mezar varsa oraya gittik. Bu çok büyük bir acı. Bunu yaşayan bilir. Günlerce, yıllarca anlatsam da bitmez" diye konuştu.
CENAZENİN BULUNMASIYLA DİNEN ACILARI BU KEZ KATLANARAK BÜYÜDÜ
Kardeşinin cenazesini bulduklarında yılların ağır yükünün bir nebze de olsa üzerlerinden kalktığının söyleyen Döner, cenazenin bulunmasının ardından ailece sık sık ziyarete gittiklerini acılarının biraz olsun azaldığını söylüyor.
Ta ki cenazenin güvenlik güçleri tarafından Garzan Mezarlığı'ndan çıkarılmasına kadar. sadece kardeşi de değil, Bitlis merkeze bağlı Yukarı Ölek köyünde bulunan Garzan Mezarlığı 19 Aralık 2017'de yıkılarak, içindeki 282 cenaze ailelerinden habersiz mezarlardan çıkarılarak ailelere de haber verilmeden İstanbul Adli Tıp Kurumu’na (ATK) götürüldü.
Cenazeler, plastik kaplara konularak Kilyos'taki Kşimsesizler Mezarlığı'nın kaldırımlarına gömüldü. Ailelerin uzun süren çabalarından sonra 21 cenazenin DNA eşleşmesi yapılarak teslim edildi. Kaldırıma gömülen cenazelerden biri Abdulhamit Döner'e ait. Garzan Mezarlığı yıkıldığı zaman Bitlis'e giderek DNA örneği veren Döner ailesine bugüne kadar bir yanıt verilmedi.
'MAHKEMELERE GİDİP SUÇ DUYURUSUNDA BULUNALIM'
Mezopotamya Ajansı'ndan İdris Sayılgan'a konuşan Revşen Döner, kardeşi gibi kaldırıma gömülenlerin ailelerine mahkemelere gidip suç duyurusunda bulunmalarını istedi:
"O cenazeleri Kilyos'tan çıkaralım. Kimsesizler mezarlığında kaldırıma defnedilmişler ama 50 milyonluk halk bu cenazelerin sahibidir. Tüm ailelere ve Kürt halkına çağrım, harekete geçelim ve o cenazeleri oradan çıkaralım. Bu acıyı tekrar tekrar yaşamayalım."
'GÖRDÜKLERİMİZ ACILARIMIZI DAHA DA BÜYÜTTÜ'
Döner, akrabaları olan ve Kilyos’a defnedilen Ahmet ile Hüseyin Döner kardeşlerin, başvuru sonrası cenazelerin alındığı zaman tanık olduğu manzarayı ise şu sözleri anlattı:
“Onların cenazelerini çıkardığımızda ilk defa oraya gittim. Cenazeleri plastik kutulara koyup, üst üste istiflemişler. 18-20 kutu üst üste konulmuş. Kanaldaki sular hep cenazelerin üzerine gelmişti. Cenazeleri çıkardığımızda kutuların içi su doluydu. Böylesi ağır bir manzara ile karşılaştık. Acımızı daha da büyüttü bu manzara."
'TÜM DİNLERDE CENAZELERE SAYGI GÖSTERİLMESİ GEREKTİĞİ YAZAR'
Bayramlarda ziyaret edebilecekleri ve dua okuyabilecekleri bir mezara sahip olmak istediklerini dile getiren Revşen Döner, tarihten bugüne savaşlarda cenazelere saygı gösterildiğini, tarafların cenazelerini kaldırmak için savaşları durdurduğunu vurguladı. Tüm dinlerde cenazelere saygı gösterilmesi gerektiğinin yazıldığını belirten Döner, "Bunlar ne insanlıktan, ne Müslümanlıktan anlıyor. Bu acıyı bize yaşatanlara sesleniyorum. Bir gün kendilerini bizim yerimize koysunlar. Çocuklarının öyle kaldırım kenarında kutular içinde gömüldüğünü düşünsünler, yaşadığımız acıyı anlarlar" dedi.