Kürt siyasetinin önemli isimlerinden gelen çözüm süreci çağrıları yerel seçim tartışmalarına damgasını vurdu. Yerel seçimden sonra AKP ile herhangi bir çözüm süreci olasılığı olup olmayacağına dair tartışamalara Altan Tan da katıldı. Kürt siyasetçi ve eski HDP Diyarbakır milletvekili Altan Tan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tek başına çözüm süreci istemesinin yetmeyeceğine dikkat çekti. Tan, “Çünkü tek başına üstesinden gelebilmesi ve devleti sürükleyebilmesi de mümkün değil” dedi.
Seçimden sonraki süreçre Kürt siyasetinde ciddi bir tartışma başlayacağını da belirten Tan, “DEM Parti’nin en az yarısı İmamoğlu’na oy verecek. Seçime katılma oranı Kürtlerde düşecek. HDP’nin oyları da düşecek. Bir önceki seçime göre düşecek. Bu da yeni bir tartışma getirecek” ifadelerini kullandı.
Rudaw‘a konuşan Altan Tan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır konuşmasını değerlendirdi. Tan, “Beklentiler beklenen şeye göre değerlendirilir. Eğer PKK’nin elinde silah varken 40 yıllık ideolojisini ve silahlı siyasetini sürdürürken Ankara’da devlet yetkilileri ile karlışıklı oturulsun, müzakere edilsin diye beklenti içinde olanlar varsa bu konuda bir şey söylemedi. Böyle bir şeyin olması da mümkün değil. Demediği şu: Kürt sorunu yoktur, böyle bir problem bitmiştir gibi cümleler kurmadı. Şunu söyledi: Dedi ki bir 40 yıl kaybetti Türkiye. 40 yıl daha uğraşıp kaybetmek istemiyoruz. Sözü olan herkesle konuşabiliriz. Ancak elinde silah olan, şiddete teröre başvuran ve onların uzantısı olanlarla asla konuşmayız. Bu ne demek? DEM Parti ile asla konuşmam. Silah bırakılır, başka kulvara geçilir, söylediği bu.”
Çözüm Süreci Olasılığı
1 Nisan’dan sonra olası bir çözüm sürecinin mümkün olup olmadığına yönelik de Tan şunları söyledi:
“Ben böyle düşünmüyorum. Bu iş istiyorlar istemiyorlar meselesi değil. AK Parti’nin içinde bu meselenin hakkaniyetle çözülmesini isteyenler var ancak daha fazla da istemeyenler var. Erdoğan’ın da tek başına istiyor olması da yeterli değil. Çünkü tek başına üstesinden gelebilmesi ve devleti sürükleyebilmesi de mümkün değil.”