Çandar: Erdoğan döneminde Kürt sorununun çözümü imkansız hale geldi

Cengiz Çandar, “Kürt sorunu çözüm şansı açısından en kötü dönemini geçiriyor. Turgut Özal ile bu dönem karşılaştırmak Turgut Özal'a ağır bir hakaret olur. En azından şunu biliyoruz: Bu ülkenin başında Tayyip Erdoğan durdukça ve bu ülke AKP- MHP ittifakı ile yönetildikçe Kürt sorununun tartışılması da mümkün değil, Kürt sorunun çözümü de mümkün değil” dedi.

10.05.2023, Çar - 06:17

Çandar: Erdoğan döneminde Kürt sorununun çözümü imkansız hale geldi
Haberi Paylaş

Rûdaw’a konuşan Cengiz Çandar, Diyarbakır’ın önemini ve neden Diyarbakır’dan aday gösterildiğini, “Amed’in özelliği, Amed Kürdistan'ın merkezi. Benim de Kürt meselesi ile Kürt halkıyla son derece yakın ve neredeyse 40 yıla dayanan bir geçmişim var. Türkiye ile Irak Kürt liderliği arasındaki ilişkilerin Turgut Özal dönemi içinde kurulmasında başrolü ben oynadım. Ondan sonra da hem uluslararası alanda hem Kürt liderleri olsun hem de Kürt siyasi şahsiyetleri olsun, hepsiyle çok yakın siyasi ilişkilerim oldu. Amed şehri ile Diyarbakır ile çok çok uzun yıllara dayalı yakın olagelen ilişkilerim oldu. Dolayısıyla benim Diyarbakır adayı olmamda bütün bu arka planı, geçmişimi göz önüne alırsanız şaşırtıcı bir yan yok” sözleriyle açıkladı.

Kendisine milletvekili adaylığı teklifi götüren HDP’nin Diyarbakır’dan aday olmasına da karar verdiğini ve bundan büyük bir onur duyduğunu ifade eden Çandar, “İkincisi bana bu teklifi getiren partim HDP, bana bu teklifi getirdiği zaman beni buradan aday göstermek istedi. Ben de bundan büyük mutluluk ve onur duydum, kabul ettim. Aynı zamanda bunun büyük bir sorumluluk olduğunu da biliyorum. Benim Kürt halkıyla, Kürt meselesiyle yakın ilişkilerim benim Amed’den aday gösterilmemin gayet anlaşılır bir nedenidir. Turgut Özal'ın ölümünden bu yana tam 30 yıl geçti. O 30 yıl içinde birçok gelişme oldu ama bu dönem ile o dönem arasındaki temel fark Turgut Özal, Kürt sorununun çözülmesi için, bu mesele üstüne ciddiyetle eğilen ve ölümünden önce bu sorunu çözen ilk Türkiye cumhurbaşkanı olarak tarihe geçme arzusu vardı. O yüzden de ölümü özellikle Türkiye'nin Kürt halkı üzerinde, Kürk siyasi çevreleri üzerinde büyük bir üzüntü ve bir anlamda şok etkisi yarattı. Ona büyük umutlar bağlanmıştı” dedi.

“Kürt halkı için feci bir dönem yaşanıyor”

Turgut Özal dönemi ile bu dönemi Kürt sorununa çözüm ortamı bakımından kıyaslayan Cengiz Çandar, “Şimdi o günden bugüne geçen süre içinde elbette birtakım ilişkiler oldu, gelişmeler fakat Kürt halkı açısından, Kürt halkının durumu açısından, Kürt sorununun içinde bulunduğu durum bakımından bir karşılaştırma yapılırsa Kürt halkı için feci bir dönem yaşanıyor. Özellikle son 7-8 yıl içinde Türkiye'deki Kürt halkı üzerinde inanılmaz ağır baskılar yapıldı. Şu kadarını söylemek yeter: Kürt halkının kendi seçtiği temsilcilerin önemli bölümü hapis. Yani Kürt halkı milletvekili olarak parlamentoya gönderiyor. Bir süre sonra en başta Selahattin Demirtaş, Hakların Demokratik Partis’inin Eş Genel Başkanı’ydı, o hapis. Onun gibi birçok insan, Milletvekili Diyarbakır belediye başkanları hapiste ya da sürgünde. HDP’nin 10 bin üyesi hapis” diye konuştu.

“Kürt sorunu bugün tartışılamıyor”

AK Parti’nin son yıllarında Kürt sorununun çözülmesi ihtimalinin yok olduğunu kaydeden Cengiz Çandar, “Kürt sorunu bugün tartışılamıyor. Kürt sorunu dediğiniz zaman kendinizi ya nezarette ya da hapiste buluyorsunuz ya da mahkeme karşısında buluyorsunuz. Kürt sorunu o nedenle çözüm şansı açısından en kötü dönemini geçiriyor. Bu bakımdan Turgut Özal ile bu dönem karşılaştırmak Turgut Özal'a ağır bir hakaret olur. En azından şunu biliyoruz: Bu ülkenin başında Tayyip Erdoğan durdukça ve bu ülke AKP- MHP ittifakı ile yönetildikçe Kürt sorununun tartışılması da mümkün değil, Kürt sorunun çözümü de mümkün değil. Dolayısıyla Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı seçilmesi ki öyle gözüküyor ve bizim partimizin de parlamentoda anahtar parti haline gelmesiyle kendiliğinden Kürt sorunun çözüm çabaları bundan 15 yıl önce olduğu gibi tekrar gündeme gelebilecek. Ama bunun için birinci şart Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı olması ve en önemli önemlisi de bizim güçlü bir şekilde parlamentoya girmemiz ki öyle olacağı benziyor. Ondan sonra Kürt sorununun çözümü için sürecin tekrar başlayabileceği umut edilebilir. Aksi halde bugünkü durum kalırsa Kürt sorununun çözümünü unutun, öyle bir şey olmayacak. Tayyip Erdoğan döneminde Kürtler baskı altında kaldı, Kürt sorununun çözümü imkansız hale geldi. Kürt halkının seçilmiş temsilcilerinin hepsi hapiste ya da sürgünde.”

“Erdoğan kaldığı sürece Kürtlerin Türkiye'deki ufku kararmış durumda”

Kılıçdaroğlu’nun Kürtlere söz vermediğinin altını çizen Çandar şöyle devam etti:

“Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığından ayrılmasına imkan verecek tek seçenek Kemal Kılıçdaroğlu. O yüzden Kürtler, Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığından gitmesini garanti altına almak için Kılıçdaroğlu'na oy verecekler. Yoksa Kılıçdaroğlu onlara belli bir söz verdiği için değil. Tayyip Erdoğan kaldığı sürece Kürtlerin Türkiye'deki ufku kararmış durumda. Kürtler Tayyip Erdoğan'dan kurtulmak ve bu sorunun çözümünün önünü açmak için, umutları tekrar canlandırmak için Kılıçdaroğlu'na oy verecekler. Yoksa herhangi bir pazarlık yapılıp herhangi bir anlaşmaya varıldığı için değil. Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçildiği takdirde ve dediğim gibi bizim partimiz Kürtleri en güçlü şekilde temsil eden parti olarak parlamentoya girince o zaman yeni bir süreç için yeni olanaklar doğacak ve Kürt sorununun çözümü için umutlar canlanmış olacak. Biz de yeni bir tarih sayfasını açabileceğiz. Tabii en önemlisi Tayyip Erdoğan'ın gitmesini sağlayacak aday Kılıçdaroğlu ama onun dışında Kılıçdaroğlu ismi etrafında şöyle bir umut söz konusu: Kılıçdaroğlu ve temsil ettiği 6 partiden oluşan ittifak bir platform hazırladılar ve bu platform Türkiye'nin başkanlık sisteminden, tek adam sisteminden çıkarılıp güçlendirilmiş parlamenter sisteme geri döndürmek (istiyor). Cumhurbaşkanlığı yetkilerinin azaltılması… Kılıçdaroğlu bu konuda açıkça söz verdi. Dedi ki ‘Ben cumhurbaşkanlığı yetkilerini Türkiye'yi parlamenter sisteme geri döndürmek amacıyla kullanacağım ve görev sürem bitince ilk yapacağım iş torunlarımla bundan sonraki hayatımı geçirmek olacak’. Yani bir iktidar hırsı yok. Türkiye'de demokrasinin yeniden inşası için söz verdi. Bütün bunlar da Kürtler zemininden bakıldığında gelecek için, Kılıçdaroğlu ismi için bir umut vesilesi oluşturuyor.”

Nerina Azad
Bu haber toplam: 3075 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:21:23:19
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x