HDP Muş Milletvekili Demir Çelik, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, IŞİD\'in savaşan gücünün ağırlıklı olarak, Türk özel timcilerinden oluştuğunu ve sayılarının 2 bin civarında olduğunun söylendiğini ifade etti.
Yüzyıllar önce devletler birbirleri ile savaşırken, şimdi onların taşeron örgütlerinin birbirleriyle savaştığını belirten Çelik, \"Ortadoğu coğrafyasında savaş kader değildir, kader olmaktan çıkarılmalıdır. Emperyalist güçler bunu bize kader olarak dayatıyor\" dedi.
Demir Çelik, bugün kimin dost, kimin düşman olduğunun belli olmadığını; bu karmaşık, çıkara dayalı ilişkilerde, bugün dost olanın yarın düşman olabileceğini ifade ederek, \"Bu karmaşık yapı içinde Türkiye kirli savaşın bir tarafı. ABD, 4 yıldır Suriye\'de olup bitene seyirci kaldı, IŞİD vahşeti kontrol edilemez noktaya gelince bir şeyler yapmaya başladı. Ancak Türkiye\'nin hala sessiz kalması izaha muhtaçtır. Bu suskunluğun, sessizliğin nedenini öğrenmek istiyoruz. Bize bir kısım güvenilir kaynaklardan gelen bilgiler, bize AKP\'nin anlatmak ve aktarmak istediğinin aksine bir durumun yaşandığını ortaya koyuyor\" dedi. Çelik, şöyle konuştu:
\"Temmuz ayında Musul konsolosluğunun basılması ve alıkonulan 49 rehineden hala bir haber alınamamasının altında başka gerekçelerin olduğu söylenmektedir. Bunların başında da özellikle Aralık operasyonlarından sonra, kimi tırların alıkonulup deşifre edildiğinden de anlaşılacağı üzere, Suriye\'de savaşa ve çatışmaya heveslenen AKP, gizli birtakım işlere bulaşmış gözükmektedir. IŞİD olarak bize pazarlanan, sadece ve tek başına cihatçı militanlardan oluşmamaktadır. IŞİD\'in savaşan gücünün ağırlıklı olarak, 1990\'lı yılların kulak kesen, burun kesen Türk özel timcilerinden oluştuğu ve özel timlerin Musul\'da aylardır konumlandığı, otellerde ya da daha güvenlikli alanlarda misafir edildiği, Musul\'un işgalinden Mahmur\'a, Mahmur\'dan Şengal\'e, Kobanê kuşatmalarının bizatihi akıl hocaları ve komutanlarının bu özel timler olduğu, sayılarının da 2 bin civarında olduğu söylenmektedir.
Türkiye Suriye hattında bir demiryolu hattının olduğunu hepimiz biliriz. O demiryolundan bu özel timler için tanklar, toplar ve füzelerin aktarıldığını bize yine ilgili kaynaklar söylemektedir. Türkiye\'nin IŞİD\'e karşı operasyona katılmasındaki isteksizliğinin altında yatan esas gerekçe, Rojava devrimini baltalamak, engellemek, her ne kadar ülke içinde demokratik çözümden yana gözüküyorsa da Kürt sorununu askeri yöntemlerle çözmektir.\"