HDP'nin kapatılması gerektiğini savunan Destici, "Düşmanımızı tanıyoruz, biliyoruz. Lakin bizim anlamadığımız konu şu; TBMM'de bulunan sözde bir siyasi parti ve onun milletvekilleri nasıl destekler, nasıl onun sözcülüğünü yapar? Biz onu anlamıyoruz ve onu reddediyoruz. Hem TBMM'de olacaksın, hem o koltuklarda oturacaksın, hem devletin maaşını alacaksın, devletin hastanesinden tedavi olacaksın, her türlü imkanından yararlanacaksın, pasaportuyla yurt dışına çıkacaksın ama dönüp PKK'nın sözcülüğünü yapacaksın. Bu hainliktir, bunu açık ve net söylüyorum. Anayasa Mahkemesi, şu anda kapatma davası var değil mi? PKK'nın sözcülüğünü yapan, uzantısı olan HDP ile ilgili. Anayasaya göre yüzde 100 kapatılmalıdır ve kapatılacaktır inşallah, bunu bekliyoruz. Aksi bir karar gayri hukuki, gayri anayasaya aykırı bir karar olacaktır" diye konuştu.
CHP’ye de tepki gösteren Destici, şöyle konuştu:
"HDP'yi de bir kenara koyuyorum. Çünkü o da PKK'nın sözcüsü ama daha çok anlamakta zorluk çektiğimiz bir şey daha var. O da Türkiye'deki bazı siyasi partiler, başta ana muhalefet partisi CHP olmak üzere PKK ile direkt olmasa da HDP üzerinden dolaylı olarak ilişki kurmaları ve onlara meşruiyet kazandırma çabalarıdır. Türkiye'de hangi siyasi parti olursa olsun, PKK'nın siyasi uzantısı HDP ile iş birliği yapmamalıdır, yapamamalıdır. Çünkü PKK neyse HDP odur, bir farkı yoktur. Kimse bizi aldatmaya kalkmasın. Bu millet saf değil, bu millet gerçeği görüyor. Eğer CHP ya da DEVA Partisi ya da Gelecek Partisi ya da Saadet Partisi ya da İYİ Parti'nin herhangi bir sözcüsü, Millet İttifakı eğer HDP ile görüşüyorsa bu ayan beyan PKK ile görüşüyor demektir. Kimse bizim aklımızla oynamaya kalkmasın, bizim zekamızla alay etmeye kalkmasın. Kim HDP ile görüşüyorsa, PKK ile görüşüyor demektir."
"Kırmızı Çizgimiz; Terör Ve Şiddettir"
Tüm siyasi partilerin HDP'ye karşı ortak duruş sergilemesi gerektiğini savunan Destici, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Herkes herkesle iş birliği yapar ama kırmızı çizgimiz vardır. Bu sadece bizim değil, dünyanın kırmızı çizgisidir; o da nedir, terör ve şiddettir. Onun için biz bu konuda açık ve netiz. HDP, PKK'nın partisidir, bütün siyasi partilerin teröre karşı, buna karşı ortak bir duruş sergilemesi gerekir. Askerimiz, polisimiz canı pahasına mücadele edecek ama siz de öbür taraftan bunların Meclis’te oturmasına müsaade edeceksiniz. İşte en son, biliyorsunuz sözde Diyarbakır milletvekili terör örgütü üyesiyle birlikte yaşadığı fotoğrafları ortaya çıktı. Kandil'den gelmiş milletvekili sıralarına oturmuş. Daha onun gibi onlarcası var. Bu fotoğraflar ortaya çıkınca dokunulmazlığı kaldırıldı ve yargıya gönderildi ve bir anda kayıp, yok. Nerede? Bir zahmet Sayın Kılıçdaroğlu HDP eş başkanlarıyla görüştüğünde bir sorsa 'Bu Semra Güzel nerede?' diye bir sorsun, bir öğrenelim. Gelsin, destek olsun yargıya suçsuzsa ama biliyoruz ki soluğu Kandil'de aldı. Nereden geldiyse oraya gitti."
