ABD'nin eski NATO Avrupa Müttefik Kuvvetleri Komutanı James Stavridis, Bloomberg’de “Türkiye, İsveç ve Finlandiya’yı engellerse NATO Türkiye’yi kapı dışarı edecek mi?” başlıklı bir yazı yayınladı.
Rusya’nın Ukrayna’ya girmesinin ardından İsveç ve Finlandiya NATO’ya resmi başvuru için adım atarken, haziran ayında Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında yapılan mutabakat sayesinde iki ülkenin üyelik süreci başlamıştı. Ancak Türkiye, iki ülkenin terörle mücadelede gereken adımları atmadığını belirterek henüz NATO'nun genişlememesi için nihai onayı vermedi.
Görüşmeler sürerken Batılı ülkelerde Türkiye'nin NATO içindeki “uzlaşmaz müttefik” konumu da tartışmalara yol açıyor. ABD’nin eski NATO Avrupa Müttefik Kuvvetleri Yüksek Komutanı Oramiral James Stavridis, Bloomberg'de “Türkiye, İsveç ve Finlandiya'yı engellerse NATO Türkiye'yi kapı dışarı edecek mi?” başlıklı bir yazı yayınladı.
İki ülkenin NATO'ya katılma kararının askeri ittifakın tarihinde önemli bir aşama olduğunu ancak Türkiye'nin bu önemli şansı tek başına engellediğini kaydeden Stavridis, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan öncülüğündeki bu suskunluğunun “savaş suçlusu” Putin'e hediye olduğunu ve artık sona ermesi gerektiğini yazdı.
2009'da NATO komutanı olarak göreve başladığında gittiği ilk başkentin Ankara olduğunu ve Türkiye'nin NATO'ya katkı için istenen her şeyi yaptığını belirten Stavridis, birkaç defa görüştüğü Erdoğan'ı ise “çok inatçı” bir lider olarak tanımladı.
Türkiye'nin terör konusundaki tavrını anladığını, ancak İsveç'in halihazırda bu konuda birçok adım attığını kaydeden ABD'li eski komutan, buna karşın şu anda NATO'ya yönelik en büyük tehdidin Rusya olduğunu, İsveç ve Finlandiya'nın ittifaka önemli askeri katkı sunabileceğini ifade etti.
Bazı NATO ülkelerinin İsveç ve Finlandiya ile Türkiye arasında seçim yapmayı düşünmeye başladığını ancak bunun büyük hata olduğunu yazan Stavridis, Türkiye'nin NATO'daki ikinci en büyük orduya sahip ülke olduğuna dikkat çekerek “NATO'nun Türkiye'ye ihtiyacı var. Finlandiya ve İsveç'e de ihtiyacı var. Kimse ikisi arasında seçim yapmak zorunda kalmak istemiyor. Bunun olmamasını sağlamak Erdoğan'ın elinde” ifadelerini kullandı.
