HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Zekeriya Yapıcıoğlu, Rûdaw TV’de sabah yayınlanan “Nûrojî Dostan” programının “Taşteya Dostan” (Dostlarla Kahvaltı) bölümünde Rûdaw Diyarbakır muhabiri Mehdi Mutlu’nun konuğu olan Zekeriya Yapıcıoğlu, Türkiye’nin Rojava’ya yönelik askeri operasyonu hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Yapıcıoğlu, “Hükümet sözlü olarak, Fırat’ın doğusunda kalıcı olmak gibi bir maksatlarının olmadığını, YPG’nin ağır silahlarıyla birlikte sınırlardan uzaklaştırılmasını ve sınırlar üzerinde herhangi bir tehdidin kalmamasını amaçladıklarını belirtti. Bu da gerçekleşti, bundan sonra sınırlarda Suriye ordusu veya başka bir güç yerleşir bu önemli değil şeklinde açıklama yaptı. Ancak bunlar sözde olan şeyler, niyette neler olduğunu bilmiyoruz. Ben bu sözlere inanmak istiyorum” dedi.
“Bu kadar Kürt evladı bunun için mi hayatını kaybetti?”
Zekeriya Yapıcıoğlu, “Türkiye Rojava’da bir ‘terör koridoruna’ müsaade etmeyeceklerini söylüyor. Sizce Türkiye bu endişelerinde haklı mı?” sorusuna şu sözlerle yanıt verdi:
“Siz ve Kürtlerin büyük bölümü o bölgeye Rojava diyor. Ama oradakiler (PYD-YPG) ‘Kuzey Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ diye adlandırıyor. Biz PYD ve YPG diyoruz, onlar Suriye Demokratik Güçleri ya da Arapça QSD diyor. Hatta toplantılarında Kürtçe konuşulduğunda ve Rojava denildiğinde, ‘aramızda Arap kardeşlerimiz var, Kürtçe değil Arapça konuşun, Rojava dediğinizde rahatsız oluyorlar’ diyorlar. Gerçekten oradaki iktidar nasıl bir iktidar bunu da görmek gerekiyor. Bizce o tek taraflı bir iktidardır. Yani Kürtlerin iktidarı değil, PYD/YPG’nin iktidarıdır.
2011’de Suriye iç savaşı başladığında birkaç ay sonra Suriye ordusu Suriye Kürdistanı’ndan çekildi. Esad ordusu ile PYD arasında tek bir mermi bile patlamadı ama PYD ‘biz devrim yaptık, Kürdistan’ı kurduk’ dedi. Kanaatimce belki de Esad’la böyle anlaşmışlardı ve bu şartla Esad Suriye Kürdistanı’nın idaresini onlara bıraktı. Ama onlar ilk iş olarak Kürt partilerini bitirmeye kalkıştılar. İlk dönemlerde orada 16 Kürt partisi vardı, şimdi neredeler? IŞİD Kobani’ye saldırdığında Peşmerge Habur Sınır Kapısı’ndan geçerek YPG’ye destek için gitti. IŞİD’in yenilgiye uğratılmasının ardından ne dediler? ‘Peşmerge zaten bize ciddi bir yardımda bulunmadı, Kobani’yi IŞİD’in elinden biz kurtardık’ dediler. Madem Kobani kurtarıldı, şu anda Irak Kürdistanı ve burada yaşayan Kobanililer neden geri dönmüyor? Türkiye, ABD ve Rusya ile anlaştıktan sonra Rojava’da oluşturmaya çalıştıkları koridora Esad’ın ordusu geri döndü. Yine tek bir mermi patlamadı. 8 yıl boyunca bu koridor Esad ordusunun geri dönmesi için mi korundu, bu kadar Kürt evladı bunun için mi hayatını kaybetti?”
“Kürtler PYD’nin zulmünden kurtulmak istiyor”
HÜDA PAR Genel Başkan Vekili, “Rojavalı Kürtlerle ilişkilerimiz var, görüşmelerimiz oluyor, bu konuları konuşuyoruz. Kameralar önünde olmasa da doğrusu PYD’nin zulmünden kurtulmak istiyorlar. Fakat Efrin’de olduğu gibi değil” diye konuştu.
Yapıcıoğlu, “PYD Efrin’de de zulüm yaptı. Türkiye o bölgeye girdikten sonra Türkiye’nin desteklediği ve adına Özgür Suriye Ordusu denen gruplar da bu zulmü devam ettirdiler. Hatta onların zulmü PYD’ninkinden daha kötü de olmuş olabilir. Bu harekatta da (Barış Pınarı) Türkiye yine aynı hataya düşerse ve oradaki hakimiyeti Suriye Milli Ordusu adlı silahlı gruplara verirse hal daha kötü olabilir” diye konuştu.
Zekeriya Yapıcıoğlu, “Kürtler ne yapmalı?” sorusuna, “Gün birlik günüdür. Kürtler kendi aralarında bir olduğunda herkes de onlara saygı duyar” şeklinde yanıt verdi.
“Nasıl bir birlik, Kürtler nasıl bir araya gelebilir?” sorusu üzerine ise şu değerlendirmede bulundu:
“Birçok Kürt örgütü var. Mesela PKK birlikten ne anlıyor? Birlik deyince PKK’nin anlaşığı şu; ‘herkes benim bayrağım altında toplansın, bana tabi olsun.’ Kendi liderlerine de bütün Kürt halkının ulusal başkanı diyorlar. Herkesin onun müridi olmasını, ona boyun eğmesini istiyorlar. Böyle olursa Kürtlerin birliğinin sağlanacağını savunuyorlar. Bunu kabul etmeyen Kürtler de ya ezilecek ya toprağın altına girecek ve belki de o Kürt’ün mezarı üzerinde halay tutup ‘işte Kürtler birlik oldu’ diyecekler. Kürt örgütler arasında farklılıklar var, her biri başka bir renk. Bazıları solcu, bazıları islamist, bazıları demokrat veya liberal. Farklı düşünen Kürtlerin birbirlerini boğazlaması yada kanını dökmesi gerekmiyor.”
“Operasyon Kürtlere karşı olsaydı tavrımız farklı olurdu”
Barış Pınarı Harekatı’na ilişkin, “Operasyon Kürt halkına karşıysa başka yöne gider” diyen Yapıcıoğlu, “Göründüğü kadarıyla da bu operasyon PKK/PYD’ye karşı. Ben buna inanıyorum, buna inanmasaydım tavrım başka olurdu” ifadelerini kullandı.
Kürdistan Bölgesi’nde 2017’de gerçekleştirilen bağımsızlık referandumuna karşı Türkiye’nin tavrını eleştirdiklerini hatırlatan Yapıcıoğlu, “Ben PYD’nin Kürt halkının temsilcisi olduğuna inanırsam bu operasyona karşı da tavrım değişir. Ben YPG’nin savaşının Kürtler için olmadığına inanıyorum. YPG Kürt bir örgüt değil. YPG, Esad’ın zulmüne karşı koyacağını söyleyen Kürtleri öldürerek ortaya çıktı. 8 yıl boyunca Esad için orayı korudu ve şimdi teslim ediyor” dedi.
“AK Parti bizi dinlemiş olsaydı durum farklı olurdu”
Zekeriya Yapıcıoğlu, Mehdi Mutlu’nun “AK Parti HÜDA PAR’ı dikkate alıyor, görüşlerine başvuruyor deniyor” şeklindeki sözlerine, “Keşke öyle olsaydı. Onların nazarında böyle bir ağırlığımız olsaydı hata yapmalarını önlerdik. Hükümet bizi dinlemiş olsaydı bugün içinde olduğu durumda olmayabilirdi. Biz hiçbir zaman, falan böyle dedi bu yalandır, filan şunu dedi bu doğrudur demiyoruz. Hepimiz ölüp Allah’ın huzuruna çıkacağız diyoruz. Allah’tan korkan ve ahiret hesabı yapanlar bedeli ne olursa olsun haksızlıktan korkmaz, adaleti savunur” sözleriye karşılık verdi.
HÜDA PAR Genel Başkan Vekili, “Türkiye’de adalet var mı?” sorusuna, “Sadece Türkiye’de değil, dünyada adalet yok. Çünkü İslam yok, müslümanlar var ama İslam yok” şeklinde yanıt verdi.
“Biz islami bir partiyiz. AK Parti’ye siz islami partisiniz derseniz bunu onlar da kabul etmez. AK Parti muhafazakar bir parti” diyen Yapıcıoğlu, “AK Parti neyi muhafaza ediyor?” sorusuna ise, “Sistemi muhafaza ediyor” sözleriyle yanıt verdi.