ABD, bir yandan Türkiye-Suriye sınırındaki Kobani’nin stratejik öneminin çok fazla olmadığını söylerken, diğer yandan şehri savunma mücadelesini artırarak, Kobani’nin IŞİD’le mücadeledeki önemi konusunda birbiriyle çelişen sinyaller gönderdi.
ABD ordusundan yetkililer birçok kez IŞİD’in Irak’taki ilerleyişini durdurmaya odaklı bir strateji benimsediğini ve Suriye’yeki hava saldırılarının da bu hedef çerçevesinde düzenlendiğini söyledi. Ancak son günlerde ABD liderliğindeki koalisyon, yetkililerin, Kobani’nin Irak stratejisi için çok önemli olmadığını savunmasına rağmen, Kobani civarında bir dizi hava saldırısı düzenledi.
ABD’nin savaş uçakları Kobani’ye, Suriye ve Irak’ta diğer yerlere düzenlediğinden çok daha fazla sayıda hava saldırısı düzenledi. Ağırlıklı olarak Kürtlerin yaşadığı Kobani’ye çarşamba gününe kadar toplam 100 hava saldırısı düzenlendi.
Dünya genelinde medyanın dikkatini çeken Kobani’deki savaş, IŞİD üyeleri ile ABD liderliğindeki koalisyon arasında önemli bir restleşme olarak görüşüyor. Ancak ABD’li yetkililer, ABD’nin yanıtının, medyada Kobani’ye geniş yer verilmesinden kaynaklanmadığını söyledi.
ABD Başkanı Barack Obama bu hafta ABD’nin Kobani konusunda derin üzüntü duyduğunu söylerken, Beyaz Saray basın sözcüsü, yöneitmin şehrin düşmesini istemediğini belirtti.
ABD’NİN ASKERİ STRATEJİ VE SİYASİ-DİPLOMATİK HEDEFLERİ FARKLI
ABD’de Kobani konusundaki görüş farklılıkları, askeri strateji ile Washington’ın siyasi ve diplomatik hedefleri arasındaki farklara dikkat çekiyor. ABD ordusu hedefin, Irak ve Suriye’de Örgütü bombalayarak IŞİD’in operasyonel, komuta ve mühimmat imkanlarını yok etmek olduğunu söylüyor. Siyasi hedefler ise, sivillere kaçmaları için zaman kazandırmak gibi insani değerleri kapsıyor.
Pentagon’un basın sekreteri tuğamiral John Kirby, “Burası IŞİD’in istediği alan. İstekleri arttığı sürece, oraya aktardıkları kaynaklar, dolayısıyla bizim hedeflerimiz de artacak” diye konuştu.
Kirby, ABD’nin hava saldırılarının savaş alanında fark yarattığını ve yüzlerce IŞİD üyesinin öldürüldüğünü söyledi. Kobani’deki yetkililere göre, Kobani’yi savunan YPG ve YPJ, artan hava saldırılarının yardımıyla IŞİD’in kuşatmasını geri püskürtmeye başlattı.
PYD eşbaşkanı Asya Abdullah, “Koalisyonun bombardımanı en azından iki gündür olumlu şekilde devam ediyor” dedi.
Asya Abdullah, IŞİD’in birçok yerde ağır silah kullanmasına rağmen, örgüte açılan son ateşin, örgütün birçok ağır silah tesisini indirdiğini söyledi.
ABD’li savunma yetkilileri Kobani’deki açmazın devam ettiğini söylese de, hava saldırıları, YPG’nin mevzilerini sağlamlaştırmasına ve sivillerin kaçmak için zaman kazanmalarına yardımcı oldu. Ancak ABD’li ordu yetkilileri, hava saldırılarının yeterli olup olmayacağından emin olmadıklarını ifade etti.
ABD’li yetkili, “Kobani bizim için stratejik olarak önem taşımıyor ama biz Erbil’deki Kürtlerle yakın çalışıyoruz. O yüzden bizden yardım istediklerinde yardım etmeye çalışıyoruz” dedi.
KOBANİ’DE İŞBİRLİĞİ WASHİNGTON İÇİN SORUNLU
Suriye, Türkiye ve Irak’ta çok sayıda Kürt yaşıyor ve ABD, IŞİD’e karşı Irak’ta peşmergeyle yakın çalışıyoruz. Ancak Kobani’de YPG ve YPJ işe işbirliği yapmak Washington için sorunlu.
YPG ve YPJ’nin siyasi kanadı PYD, ABD ve Türkiye’nin terör örgütü olarak kabul ettiği PKK’nin Suriye’deki yapılanması olarak tanınıyor.
Obama yönetiminin Iraklı Sünnilere yardımları koordine eden özel temsilcisi olan eski general John Allen çarşamba gübü Kobani’deki operasyonların doğasının insani olduğunu ve şehre ve YPG’ye yardım amacıyla planlandığını söyledi.
Allen, “YPG ve YPJ’ye yardımcı olmak ve onların karada yeniden örgütlenmesi için zaman kazandırmak için ek ateş desteği gerekiyordu. Biz de hava saldırılarının hızı ve yoğunluğunu artırdık” dedi.
Tuğamiral Kirby ise IŞİD üyeleri kazanabileceği ve Kobani’nin düşmesi ihtimaline hazırlıklı olunması gerektiğini beliritti.
ANALİSTLER, ABD’NİN STRATEJİSİNİ SORGULUYOR
Suriye’deki hava saldırıları, IŞİD’in Irak’ta ABD’nin mevcut stratejisine daha direkt zorluk çıkaracak bir bölgede ikinci bir cepheyi açmasıyla hızlandı.
IŞİD üyeleri, Sünnilerin çoğunlukta olduğu Anbar eyaletindeki kazançlarını konsolide etmek için harekete geçerek, Bağdat Uluslararası Havaalanı’na yaklaştı ve bölgede kalan Irak askerlerini göndermeye çalışıyor.
Anbar eyalet konseyi IŞİD’in başkentin yaklaşık 40 km uzağındaki Amiriyat el Felluce kasabasına düzenlediği planlı saldırıyı geri püskürtmek için Bağdat’tan destek göndermesini ve ABD’den hava saldırısı desteği istedi.
Pentagon basın sekreteri Kirby, ABD’nin Bağdat’ın doğrudan IŞİD tehdidi altında olduğuna inanmadığını söyledi.
ABD’nin Anbar’a odaklı saldırılardan kaçınması, ordu dışındaki analistlerin, mevcut stratejiyi sorgulamasına neden oldu.
Savaş Çalışmaları Enstitüsü’nün savunma analistlerinden Christopher Harmer, IŞİD’in Anbar’da daha fazla kazanç sağlamasını engellemenin,örgütün, yeni ele geçirecekleri yerlerden atmaktan daha kolay olduğunu savundu.
Diğer savunma uzmanları da stratejinin etkili olması isteniyorsa ABD’nin askerlerini salarak, hava saldırılarının sayısını ciddi oranda artırması gerektiğini belirtti.
“HAVA SALDIRILARI YETERSİZ”
ABD Hava Kuvvetleri’nin eski Korgeneral David Deptula, ABD’nin 1990’larda Irak’ta düzenlediği operasyona atıfta bulunarak, “Suriye ve Irak’taki hava operasyonları çok az ve günde 600 sortiden atılan bombalarla düzenlenen Çöl Fırtınası operasyonunun yanına bile yaklaşamıyor. Bu, IŞİD’i durdurma fırsatlarının kaçırılması ve düşmanın eline fırsat verilmesine neden oluyor” dedi.
Pentagon, IŞİD’e karşı yürütülen askeri mücadeleyi, “Kökten Çözüm Operasyonu” olarak adlandırdı. Operasyona verilen bu ad, daha önce savunma yetkililerince reddedilmişti.
Kaynak:WSJ