Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kürtlerle bir sorunlarının olmadığını, Türkiye’nin aslı meselesinin PKK olduğunu söyledi. ABD Başkanı Trump da Kürt güçleri ile birlikte çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
Recep Tayyip Erdoğan ile Donald Trump Beyaz Saray'da bir araya geldi. İki lider görüşmeler sonrası basın açıklaması yaptı.
Trump: Türkiye yapması gerekenleri yapmaya devam edecek
Toplantıda ilk olarak söz hakkı alan Trump, “Çok harika verimli toplantı geçirdik. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Serkan Gölge'yi bıraktığı için teşekkür ederek başlamak istiyorum. Kendisi gözaltındaydı. Bu güzel jestti” dedi.
“Türkiye herkesin bildiği gibi NATO müttefiki aynı zamanda ABD'nin çok önemli müttefiki” diyen Trump sözlerine şunları ekledi:
“İki ülke arasında diplomasi, barış ve refahın olduğu gelecek için çok önemli. Gün içerisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ben samimi ve verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Suriye'deki durum, geçen ay Pence ve Pompeo'yu göndermiştim. Görüşmeler gerçekleştirmişti. O'brien de aynı şekilde sayın Erdoğan'la görüştüler. Buradaki görüşmeler çok başarılı oldu. O günkü görüşmelerde çok şey başardılar. Bu karmaşık durumun iyileştirilmesi adına gelişme kaydettiler. Ateşkes devam ediyor. Cumhurbaşkanına işbirliği için teşekkür ediyorum.”
Trump, “Türkiye yapması gerekenleri yapmaya devam edecek. Ben Cumhurbaşkanını çok destekliyorum. Ateşkes her ne kadar karmaşık da olsa ileriye doğru gidiyor. ABD ve Türkiye başka güvenlik konularında da birlikte çalışıyorlar” dedi.
IŞİD lideri Bağdadi’nin öldürülmesinde Türkiye’nin belli alanlarda yardımcı olduğunu belriten Donald Trump, “Bunu takdirle karşılıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Türk halkına müteşekkiriz” diye konuştu.
F-35 ve S-400 meselesine de değinen Trump, “İşbirliği, ticaret, savunma, askeri ekipman programlarımız devam ediyor. Milyarlarca dolar değerinde satış söz konusu Türkiye'de. F-35 için parçalar üretiyorlar. Türkiye'nin S-400 alımı bizim için ciddi zorluklar ortaya çıkarıyor. Bugün de üzerinde konuştuk, gelecekte de konuşacağız. Umuyorum çözmeyi başaracağız. Dışişleri Bakanları ve güvenlik danışmanları S-400 için görüşme yapmaya devam edecekler” ifadelerini kullandı.
Trump şöyle devam etti:
“Yaklaşık 100 milyar dolar civarına ticaretimizi getirmek istiyoruz. O da şu andaki dört katı olur. Hedefimiz ticareti arttırmak ve ikili ilişkilerimizi devam ettirmek. Çin'le yapılan ticaret anlaşması da hızlı şekilde ilerlemeye devam ediyor. Ne olup bittiğini göreceğiz. Çin bir anlaşma yapmak istiyor. ABD ticaret ve yatırımların önündeki engelleri kaldırmak bizim amacımız. Türkiye'nin de pazarını açmasını istiyoruz. Bunu yapıyorlar zaten. ABD ürünlerine pazarlarını açıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı, ABD Türkiye ittifakı çok güçlü olabilir. Sadece Ortadoğu için değil dünyanın bütün yerlerinde işbirliği olabilir. Siz Türk halkı için işbirliği yapıyorsunuz. Halklarımız çıkarları için birlikte çalışıyor olacağız. Hem kişisel hem de Türkiye ile çok olumlu, dostane ilişkilerimiz var. Bunları daha iyi ilişkilere dönüştürmek istiyoruz.”
Erdoğan:
Trump’ın ardından söz alan Erdoğan da “kapsamlı ve samimi” görüşmeler yaptıklarını belriterek, “Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlü ve sağlıklı zeminde ilerletilmesi, iş birliğimizin derinleştirilmesi konularında hemfikiriz. Köklü müttefiklik bağımıza uygun bir şekilde ilişkilerimizde yeni bir sayfa açmakta kararlıyız” dedi.
“Terörle mücadele konusunda ortak irade belirttik” diyen Erdoğan şöyle devam etti:
“Özellikle Bağdadi'nin ölümünden sonraki süreçte de bizler gerek cezaevlerinden Suriye tarafında kaçmaya çalışan, gerek ülkemizde şu anda 2 bin 200 cişvarında DEAŞ'lı elimizde tutuklu ve mahkumdur. PKK/YPG bu mutabakatı bozmak için askerlerimizi ve sivilleri hedef alan provokatif saldırılar düzenliyor. Barış Pınarı Harekatı ile PKK'nın ayrılıkçı gündemine ağır bir darbe indirilmiştir. Terör örgütlerine sempati besleyen birtakım çevrelerin bundan rahatsızlık duyduklarını, dezenformasyonla kamuoyunun algısını bulandırmaya çalıştıklarını, ilişkilerimizi bozmaya çalıştıklarını da görüyoruz.”
Erdoğan, “17 Ekim mutabakatımzıla Suriye'de iş birliğimizin geliştirilmesi için önemli bir fırsat yakaladığımızı düşünüyoruz. Suriye'deki krize kalıcı çzöüm bulmak için muatabakta bağlılığımızı sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.
Temsilciler Meclisi'nin Ermeni Soykırımı hakkındaki karaını eleştiren Recep Tayyip Erdoğan, “Alınan kararların milletimizi üzdüğünü sayın Başkan'a ilettim. Ermenistan'da ortak komisyon kurma teklifimiz geçerlidir. 104 yıl önce savaş şartlarında yaşanmış bir meselede karar vericiler siyasetçiler değil, tarihçiler olmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, “7 bin 680 yabancı terörist savaşçı yakaladık, gönderdik. PKK/YPG'nin elindeki kamplardan kaçarak Türkiye'nin kontrolündeki bölgeye geçen, kadınların ve çocukların da bulunduğu 287 kişiyi yakaladık. Yabancı terörist savaşçılar kaynak ülkeler tarafından geri alınmalıdır ve Sayın Başkan'la bu konuda aynı görüşteyiz” dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı, “S-400 ve F-35 programı başta olmak üzere karşılaştığımız sınamaların üstesinden ancak diyalogla gelebiliriz. Başkan'a uygun teklif verilmesi halinde Patriot almak istediğimi yeniden söyledim” ifadelerini kullandı.
Erdoğan: Mektubu kendilerine takdim ettim
Bir gazetecinin Rojava operasyonu sırasında Hristiyan kesimin hedef alındığı şeklindeki sorusuna yanıt veren Erdoğan, “Suriye'deki Keldani, Ezidi ve Hristiyanlar için özel çabamız var” diye konuştu.
Trump’ın kendisine gönderdiği mektuba ilişkin de konuşan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Bu mektupları bugün sayın Başkan'a ben tekrar geri takdim ettim. Özellikle de Abdi Şahin denilen bu teröristin Amerika gibi bir ülkenin başkanı tarafından muhatap alınmasını üzünütüyle karşıladım Abdi Şahin denilen yüzlerce insanımızın öldürülmesine vesile olan bir teröristtir. Şu anda cezaevinde olan Apo'nun da manevi oğlum dediği bir teröristtir. Böyle birisininin bizim stratejik ortağımız Amerika tarafından bu şekilde karşılanması doğrusu bizi üzmüştür. Aynı şekilde bu şahıs Rusya tarafından yine bu şekilde karşılanmıştır. Bunları anlamakta dünyadaki terörizmle mücadelede zora giriyoruz. Eğer biz terörizmle sağlıklı bir mücadele vereceksek bu konuda çok daha hassasiyet içinde olmamız lazım. Bugün bize yarın bir başkasına. Bu konuda hassasiyetimiz devam ediyor. Bunlarla ilgili belgeleri de verdim. Hatta CIA teşkilatının bu adamın terörist olduğuna dair vermiş olduğu belgeyi de takdim ettim. CIA de bu adamın terörist olduğunu belgelemiş. Bunu bize de aktardılar, biz de Sayın Başkan'a aynene takdim ettik.”
Bir başka gazetecinin, “Kürdistan Bölgesi’ndeki Kürtlerle iyi ilişkileriniz var. Neden Suriye Kürtleri ile de aynı iyi ilişkileri kurmuyorsunuz?” şeklindeki sorusuna Erdoğan şu yanıtı verdi:
“Bir şeyi birbirinden ayırt etmemiz lazım. Bizim Kürtlerle bir sorunumuz yok, bizim sorunumuz terör örgütleriyle. Kim bunlar PKK, YPG. Şu anda parlamentoda benim partimin 50'yi aşkın Kürt milletvekili vardır. Bizim Kürtlerle sorunumuz yok. Esed'in Kuzey Suriye'deki Kürtleri kabul etmediği dönemde, ben o zaman Esed'e 'yanlış yapıyorsun, pasaportlarını ver' demişimdir. Nasıl Kuzey Irak'taki Kürt kardeşlerimizle münasebetlerimiz gayet iyiyse, Kuzey Suriye'deki Kürt kardeşlerimizle de bir sorunumuz yok.”
Trump: Mazlum Abdi ile de çalışacağım
Bir gazetecinin ABD Başkanı’na “tüm bu açıklamalardan sonra Mazlum Kobani ile çalışmaya devam edecek misiniz?” şeklindeki sorusuna Trump, “Hem sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mazlum Kobani ile de yakından çalışıyoruz” sözleriyle yanıt verdi.
Trump, Kürtlerle Suriye’de IŞİD’in hakimiyeti altındaki toprakların yüzde 100’ünü kurtardıklarını ve kısa zamanda çok iyi bir iş çıkardıklarını söyledi.