Türkiye'nin İsrail ile ticareti durdurma kararının ardından, Tel Aviv yönetiminin Ankara’ya ‘yanıt’ olarak bir yol haritası belirlediği aktarıldı. İsrail basını, Dışişleri Bakanı İsrael Katz’ın üst düzey hükümet yetkilileri ile Türkiye'ye karşı ortak bazı adımlar atılması yönünde fikir birliğine vardığını yazdı.
Söz konusu kararlar şöyle sıralandı:
Türkiye, Filistin Yönetimi ve Gazze arasındaki her türlü ekonomik ilişkinin azaltılması için harekete geçilmesi.
- Ticaret anlaşmalarını ihlal ettiği gerekçesiyle Türkiye'ye yönelik yaptırımların incelenmesi için uluslararası ekonomik forumlara başvurulması.
- Ekonomi Bakanlığı ile işbirliği içinde, İsrail ekonomisine yakın zaman diliminde çeşitli alanlarda ve ürünlerde alternatifler bulmak için geniş bir alternatifler bankası kurulması.
- Etkilenen İsrail ihracat sektörlerine yardım.
Katz, Erdoğan'a 'Diktatör' Demişti
Katz, Ankara’nın kararının ardından X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, "Bir diktatör böyle davranır, Türk halkının ve iş adamlarının çıkarlarını hiçe sayar, uluslararası ticaret anlaşmalarını hiçe sayar” ifadelerini kullanmıştı.
Ticaret Bakanlığı'nın Açıklaması
Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise, şöyle denilmişti:
"İsrail'in sebep olduğu katliam, insani felaket ve fiziki yıkım devam etmiş, İsrail hükümeti uluslararası ateşkes çabalarını karşılıksız bırakmış ve insani yardımları engellemiştir. Türkiye, bunun üzerine 9 Nisan 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, 54 ürün grubunun İsrail'e ihracatını kısıtlamıştır. Alınan bu kararda, İsrail Gazze'de derhal ateşkes ilan edene ve yeterli miktarda ve kesintisiz insani yardım akışına izin verinceye kadar kısıtlama tedbirlerinin yürürlükte kalacağı vurgulanmıştır. Buna rağmen, İsrail hükümetinin saldırgan tutumunu sürdürdüğü, Filistin'deki insani trajedinin kötüleştiği müşahede edilmektedir. Bu itibarla, devlet düzeyinde alınan tedbirlerin ikinci aşamasına geçilmiş, İsrail'le ilgili ihracat ve ithalat işlemleri tüm ürünleri kapsayacak şekilde durdurulmuştur. İsrail hükümeti, Gazze'ye kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardım akışına izin verinceye kadar Türkiye söz konusu yeni tedbirleri kesin ve kararlı bir şekilde uygulayacaktır."