Trump yönetiminin Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara’ya geçen ay gönderdiği mektupta, aşırılık yanlısı grupların bastırılması, Filistinli militanların ülkeden çıkarılması, kimyasal silah ve zenginleştirilmiş uranyum stokunun güvence altına alınması ve radikal örgütlere karşı resmi açıklama yayımlanması gibi talepler listelenmişti.
Ayrıca 2012’de kaçırılan ve kendisinden haber alınamayan ABD’li gazeteci Austin Tice’ın bulunması da istenmişti.
Reuters’ın aktardığına göre Şam yönetimi, gönderdiği yanıt mektubunda, Tice’ın bulunması için bir irtibat ofisi kurmayı taahhüt ediyor. Kimyasal silah stoklarının da denetim altında tutulacağı güvencesi veriliyor.
Ancak yabancı savaşçıların ülkeden çıkarılması ve ABD'ye gerekli durumlarda ülkedeki “terör hedeflerine” saldırı düzenlemesi için izin verilmesi gibi taleplere yönelik atılan adımlar henüz belirsiz. Bu konularda “karşılıklı anlaşma” doğrultusunda hareket edilmesi gerekeceği bildiriliyor.
Bunların yanı sıra Şara yönetimi, Filistinli grupların faaliyetlerini izlemek için bir komite kurulduğunu ve devlet kontrolü dışındaki silahlı örgütlere izin verilmeyeceğini bildiriyor. Filistinli İslami Cihad örgütünün iki üyesi, Şam yönetimine bağlı güvenlik güçleri tarafından hafta başında gözaltına alınmıştı.
Şam yönetimi, Suriye’nin İsrail’e “tehdit teşkil etmeyeceğine” dair garanti de sunuyor:
Genel tutumumuz Suriye'nin, İsrail dahil hiçbir taraf için tehdit kaynağı olmasına izin vermeyeceğimiz yönünde.
Mektupta ayrıca Suriye'nin terörle mücadele yetkilileriyle Ürdün’deki ABD temsilcileri arasında IŞİD’le mücadele konusunda koordinasyonun sürdürüleceği ifade ediliyor. Şam yönetiminin IŞİD’e karşı ABD’yle işbirliğini genişletmeyi istediği aktarılıyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Suriye’nin yanıtının incelendiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
Gönderilen yanıtı değerlendiriyoruz, henüz paylaşacak bir şeyimiz yok. ABD, herhangi bir oluşumu Suriye hükümeti olarak tanımıyor. İleriye dönük normalleşme süreci, geçici hükümet yetkililerinin eylemlerine göre belirlenecek.
Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, cuma günü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) yaptığı konuşmada, ABD’yle çalışmak istediklerini fakat yaptırımların kaldırılmasının ülkenin geleceği için kritik öneme sahip olduğunu söylemişti.
Ayrıca İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki tampon bölgeyi işgalini sonlandırması gerektiğini belirten Şeybani, BMGK’nin Tel Aviv yönetimine baskı yapmasını talep etmişti. Bakan, Suriye’nin İsrail dahil hiçbir komşu ülkeye tehdit oluşturmayacağını taahhüt etmişti.
Eskiden Ebu Muhammed Colani takma adını kullanan Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) lideri Ahmed Şara hâlâ ABD’nin terör listesinde yer alıyor. Trump’ın selefi Joe Biden, FBI’ın Şara’nın başına koyduğu 10 milyon dolarlık para ödülünü aralıkta kaldırmıştı.
ABD geçen yılın sonlarında, bölgedeki IŞİD tehdidi ve ABD üslerine yapılan İran destekli milislerin saldırılarını gerekçe göstererek Suriye’deki birlik sayısını 2 bine çıkarmıştı. Ancak Pentagon Sözcüsü Sean Parnell, 18 Nisan’da yaptığı açıklamada asker sayısının 1000’in altına düşürüleceğini duyurmuştu.
