Avrupa Birliği'ne (AB) üye ülkelerin dışişleri bakanlarının her altı ayda bir düzenlediği gayrıresmi toplantıya Türkiye dün beş yıl sonra ilk kez katılırken, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'dan "Birçok konuda azami çoğunluğun Türkiye ile ilişkilerin daha da ilerletilmesi yönünde bir iradeye ve görüşe sahip olduğunu da gördüm" açıklaması geldi.
Slovenya'nın başkenti Lübliyana'ya resmi ziyarette bulunan Fidan, Slovenya Başbakan Yardımcısı ve Dış ve Avrupa İşleri Bakanı Tanya Fajon ile ortak basın toplantısında şu ifadeleri kullandı: "Üye devletlerinin çoğunun Türkiye ile daha düzenli, daha yapısal istişare mekanizmalarının hayata geçirilmesi konusunda destek verdiğini görmekten memnuniyet duyuyoruz. Ama Avrupa Birliği'nde (AB) kararlar tam bir konsensüs ile alınıyor. Ama birçok konuda azami çoğunluğun Türkiye ile ilişkilerin daha da ilerletilmesi yönünde bir iradeye ve görüşe sahip olduğunu da gördüm."
AB üyeliği perspektifi devam ediyor'
Fidan, basın toplantısında Türkiye-AB ilişkileriyle ilgili soru üzerine dün Brüksel'de yapılan AB Gayrıresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı'na değinerek şunları söyledi:
"Toplantıda görüşmelerimiz kabaca iki başlık altında toplandı diyebilirim. Bunlardan birincisi, Türkiye-AB kurumları arasındaki ilişkide neredeyiz, neler yapılabilir, neler yapılmalı. Biz kendi görüşlerimizi söyledik. Üye devletlerin Dışişleri Bakanları kendi pozisyonlarını aktardılar. İkinci ana başlıkta da Dışişleri Bakanları toplantısı olduğu için Yüksek Temsilci sayın Borrell de oradaydı. AB-Türkiye dış politika perspektifleri nasıl uyumlaştırılabilir, iş birliğini nasıl daha derinleştirebiliriz, belli konularda neler düşünüyoruz, neler yapılabilir, onları görüşme imkanımız oldu. Her iki başlıkta da yapılacak çok iş var. Ama şunun altını özellikle çizdik. Türkiye'nin AB üyeliği stratejik perspektifi tam bir kararlılıkla devam etmektedir. Cumhurbaşkanımızın geçen sene mayıs ayındaki seçim zaferinden sonra bunu bir kez daha ilan ettiğini orada gündeme getirdik. Bu vesileyle, aynı iradenin, aynı siyasi iradenin AB ülkelerinde olması durumunda bunun AB kurumlarına yansıması mümkün olacak ve Türkiye-AB kurumları arasındaki ilişki daha da ileri gidecek.
Üyelikle ilgili AB'de oluşması gereken bir siyasi irade sorunu var. Bu sorunu aşmak kendi iç meseleleri. Türkiye olarak bu sorunun aşılmasında ne türden katkıda bulunabiliriz, bunu da derinlemesine tartışmamız gerekiyor.
Şu anda karşı karşıya kaldığımız cari sorunlar var. Bunlar nasıl gündeme getirilebilir, nasıl ilerletilebilir onları da görüşme imkanımız oldu. Başta Gümrük Birliği'nin güncellenmesi meselesi, vizeyle ilgili konular, Avrupa Yatırım Bankası'nın Türkiye'ye yönelik faaliyetleri başta olmak üzere bir dizi idari, siyasi ve teknik konu masaya yatırıldı." (Anka)