Kılıçdaroğlu, \"Davutoğlu\'na açık çağrı yapıyorum, ben dahil bütün dokunulmazlık dosyalarını getirelim Meclis\'e. Milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldıralım, hepimiz gidelim bağımsız yargının önünde hesap verelim ve milletin önüne öyle çıkalım\" dedi.
Dokunulmazlıklar konusunda ne yapacağız? Bakın, bizim öteden beri ilkeli bir tavrımız var. Kürsü dokunulmazlığı hariç hiçbir dokunulmazlığı kabul etmiyoruz. Meclis, şu şöyle yaptı, bu böyle yaptı. Meclis\'te hırsızlık olmamalı, arsızlık olmamalı, ihale takipçiliği olmamalı, kul hakkı yenmemeli. Bunların tamamını getirin… Benim de dosyam var, bakın benim de dokunulmazlık dosyam var. Buradan açık ve net Sayın Davutoğlu\'na bir çağrı yapıyorum: Ben dâhil, bütün dokunulmazlık dosyalarını getirin Meclis\'e. Milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldıralım. Hepimiz gidelim bağımsız yargının önünde hesabını verelim. Ve milletin önüne öyle çıkalım. Neden kürsü dokunulmazlığı diyorum? Şunun için diyorum. Biz düşünceye saygılıyız. İnsan kürsüye çıkıp düşüncelerini özgürce dile getirmeli. Bütün dünyanın demokrasilerinde, daha doğrusu bütün demokrasilerde düşünce özgürlüğü vardır. Milletvekili, -beğenirim veya beğenmem- meclisin kürsüsüne çıkar, mademki oy almış arkasında bir kitle var. Çıksın düşüncelerini söylesin, tahammül etmezsek bile yani dinleyeceğiz o kadar. Katılmayabiliriz ama bunu yapmak zorundayız.