HDP'li Sancar, görüşmenin kendileri açısından olumlu ve önemli olduğunu belirtti. Merkel'in hem ülkenin hem de HDP'nin durumuna ilişkin kendilerinden bilgi aldığını söyleyen Sancar "Biz de bu görüşmeye eş başkanlarımızın gelmemiş olması durumu özetler dedik. Durumun en çarpıcı özetinin şu anda bu görüşmede eş başkanlarımızın olmamasıdır. Onlar haksız ve adaletsizce hapiste tutuluyorlar. Hem HDP'nin hem de ülkenin durumunu gösteren çarpıcı bir fotoğraf" diye aktardı.
Sancar, görüşmede Suriye ve özelde Suriyeli Kürt güçlerinin durumlarına ilişkin değerlendirmeleri de paylaştıklarını söyledi. Sancar, şunları ifade etti: "Eğer gerçekten mülteci sorununa kalıcı çözüm bulunmak isteniyorsa Türkiye'de Kürt sorununun barışçıl çözümünün şart olduğunu kendilerine söyledik. Bu çözümün aynı zamanda Rojava’yı, Kuzey Suriye'yi de doğrudan etkileyeceğini söyledik. Eğer Kürt sorunu barışçıl yoldan çözmek için bir girişimin olursa hem Türkiye hem de Rojava'nın doğal bir güvenli bölge haline geleceğini belirttik. O nedenle Türkiye'de Kürt sorunu konusunda çaba harcanmasının önemini vurguladık. Bunun sonuçlarının da Suriye'ye doğrudan etkisi olacağı söyledik."
Sancar, Merkel'in toplantıdaki tutumuna ilişkin ise, "Herkesin bildiği gibi bu tür toplantılarda fazla yorum yapmazlar. Ancak kaygılarımızın ve eleştirilerimizin büyük çoğunluğuna katılmış oldukları en azından hissetmiştik olduklarını gözlemlediğimizi söyleyebiliriz" dedi.
HDP'li Özsoy, “Çözüm sürecinin rafa kaldırılmasının ardından Türkiye’nin sorunlarının ağırlaştığı, o günden beri memleket toparlanamadığını paylaştık. Barış ve çözüm masasının yeniden kurulması gerektiğini söyledik. Bu konuda da Almanya ve Avrupa’nın tavır sahibi olması gerektiğini söyledik. Merkel’in mülteci krizine ilişkin tutumunun, insan hakları, hukuk üstünlüğü gibi değerler konusunda reel politiğin daha ağır bastığı ve bunun doğru olmadığı, demokrasi hukukun üstünlüğü ciddi tavır sahibi olmaları gerektiğini söyledik. Mülteci krizinin kısa vadeli bir çözüm olmadığını, uzun ve orta vadede planlamalara ihtiyaç olduğunu söyledik. Türkiye’nin içeride barış süreci başlatması ve komşularla dostane ilişkiler kurması gerektiğini, mülteci meselesinin de ancak böyle çözülebileceğini söyledi