Kürt sorununun demokratik çözümü için başlayan sürece ilişkin, devletin somut adım atmamasıyla süren endişe, birçok noktada yüksek güvenlikli karakol inşaatlarına başlanmasıyla yerini gerilime bıraktı. Karakol inşaatlarının yanı sıra birçok noktada askeri yoğunluk ve operasyonlar da artı. Geçtiğimiz haftadan bu yana Lice’de kalekol inşaatlarının durdurulması, askeri yıınaklara ve operasyonlara son verilmesi talebiyle eylemlere başlayan halka asker ve polis saldırısı da eylemler de sürüyor. Gerilimin aralıksız devam ettiği Lice’de herkes diken üstünde. Lice’de olup bitenleri olayları yakından takip eden, Lice Belediye Başkanı, Türkiye Barış Meclisi, Mazlum Der ve İHD’yle konuştuk. Ortak görüş, Hükümetin karakol ve kalekol inadından vazgeçmemesi durumunda süreci zorlayacak ciddi olumsuzluklar yaşanabileceği yönünde.
‘HALK UMUDUNU YİTİRİYOR’
Lice Belediyesi Eş Başkanı Harun Ertuş, “Olaylar üç günlük değil. Lice halkı bir haftadır ayakta. Lice’nin her noktasında sıkıyönetimi aratmayacak görüntüler var” diyor. İlçeye girebilmek için askeri arama noktalarından geçmenin zorunlu olduğunu anlatan Ertuş, “Savaş dönemlerinde en fazla zararı gören ilçelerden birisi Lice. Başlayan süreçle halk umutlandı ama buna rağmen kalekollar devam ediyor. Halk, çok tepkili” şeklinde konuştu.
KALEKOL VE OPERASYON
Çözüm sürecinin ilerlemesi için demokratik adımların bir an önce atılması gerektiğinin altını çizen Ertuş, “Daha fazla acı ve savaş yaşamak istemiyoruz. Başbakan sürekli ‘Anaların gözyaşı artık akmayacak’ diyor. Ama yaşananlar bu söylemlerin boşa çıktığını gösteriyor. Halkın artık beklentiye sokularak kandırılamayacağını dile getiren Ertuş “2013 yılında büyük imkanlar vardı ama barış için adım atılmadı. AKP yasaları değiştirme, demokratik adımlar atma gücüne sahip ama bunu yapmıyor” dedi.
‘ÇOK KAYGILIYIZ’
“Lice’nin etrafı askerlerle dolu, binlerce zırhlı araç var” diyen Ertuş, “Lice-Hani ve Lice-Diyarbakır kara yolları karışık, kapalı. Lice’de durum zaten vahim. Olaylar Hani’ye kadar sıçradı. Müdahale esnasında gaz bombaları atılıyor, gerçek silah sesleri duyuyoruz. Çok kaygılıyız. Bütün Türkiye kamuoyuna duyarlılık çağrısı yapıyoruz” şeklinde konuştu. Kürt sorununun demokratik çözümünü istediklerini söyleyen Ertuş, “Tüm demokrasi güçlerine, asker ailelerine özellikle de Türk halkına çağrımızdır; seslerini yükseltmeliler. Bir tek gencimiz artık savaşta canını yitirmemeli” dedi.
‘LİCE’DE DURUM İYİ DEĞİL’
İHD Diyarbakır Yöneticisi Abdulselam İnceören ise Lice’de yaşananlar için, “Lice’deki durum kötü. Hiç iyi görünmüyor. Halk kalekollar yapılmasını ve askeri operasyonları kabul etmiyor” dedi. Halkın kalekolları, ‘savaş pozisyonu’ olarak değerlendirdiğini ifade eden İnceören, “STK’lar olarak iki gündür ne yapılabileceğini tartışıyoruz. Lice’de yaşananlar süreci zorlayacak. Kalekol yapımları konusunda durdurma ya da erteleme türünde girişimler olmazsa Lice’de istenmeyen durumlar yaşanabilir” dedi.
‘DEVLETİN ZİHNİYETİ DEĞİŞMEDİ’
Türkiye Barış Meclisi Diyarbakır Girişimi Sözcüsü Şemsettin Koç da “Çözüm sürecinin altının doldurulması lazımdı. Şiddetten başka bir yol geliştirilmeliydi. Ama hâlâ ülkenin kaynakları kalekollara harcanıyor” dedi. Güvenlikçi politikaların süreci zorladığını ifade eden Koç, “Dağ başlarına kalekol yapmaya ihtiyaç yok artık. Zihniyet hâlâ aynı olduğu için bir değişiklik yansımıyor. Bölge halkı tarih boyunca karakolda işkence gördü. Şimdi yeni kalekollar, karakollar istemiyor” dedi. Karakolların halka geçmişi ve işkenceleri anımsattığını söyleyen Koç sözlerini şöyle sürdürdü; “Devletin artık anlaması lazım; Barış için pratik adım atmak gerekiyor. Sürekli geçmişin tekrarı yaşanıyor. Bunun son bulması gerek. Barış için şiddet kültürü terk edilmeli. Bu konuda taraflara ciddi sorumluluklar düşüyor. Taraflar kapalı kapılar ardında görüşüyor ama üçüncü bir taraf olmadığı sürece buradan çözüm çıkmasını beklemek doğru değil. Dünya örnekleri bunu gösteriyor.”
SAVAŞ HAZIRLIĞI GÖRÜNTÜSÜ
MAZLUM-DER Diyarbakır Şube Başkanı Abdurrahim Ay ise sürecin hem devlete hem de PKK’ye sorumluluklar yüklediğini belirterek, “PKK adımlar attı. Çatışmayı durdurdu, kısmi geri çekilme gerçekleşti ama son dönemlerde kalekollar yapılıyor. Halk bunu kabul etmiyor” dedi. Bölge halkının süreçle birlikte kendi dağında, yaylasında serbestçe gezebilmek istediğini söyleyen Ay, “Gezmelerini bırakalım, sürekli bir savaş hazırlığı hali var. Halk barış sürecinde kalekol yapımının durması, korucu alımlarının bitirilmesi gibi adımlar bekliyor. İki taraf da samimiyse adım atar. PKK son dönemde dağa katılımları reddetmiyor. Devlet de kalekollara devam ediyor. Her an süreç bozulacakmış gibi pozisyon alma durumu var. Yaşananlar pamuk ipliğine bağlı süreci tersine çevirebilir. Çatışmaların tekrardan başlamasından endişe duyuyoruz” dedi.
OHAL GİBİ
Lice’de bölgedeki askeri operasyonlara ve karakol inşaatlarına karşı halkın direnişi sürüyor. Önceli akşam Hani-Diyarbakır ve Lice-Kulp kara yollarını trafiğe kapatan yurttaşlar, geç saatlere kadar polis ve askerlerle çatıştı.
Lice’deki nöbet eylemine destek olmak amacıyla Hani-Diyarbakır kara yolunu trafiğe kapatan halkla askerler arasındaki çatışmalar geç saatlere kadar sürerken, bölgeye çok sayıda asker sevk edildi. Cellik bölgesinde bulunan çok sayıda Liceli de Duru Jandarma Karakolu’na yürüdü. Günlerdir aralıksız olarak Lice kırsalında keşif uçuşları yapan heron hareketliliği de sürüyor. Tamamen askerler tarafından kuşatılan Lice’de, F 16 tipi savaş uçakları da gün içinde alçak uçuş yapıyor. Askerler birçok noktada arama noktaları oluşturarak, araçları durduruyor. Uuzn araç kuyruklarının oluştuğu birçok bölgede adeta OHAL görüntüleri hakim. İlçe merkezinde de halk gün boyu polislerle çatışıyor.
