Haşdi Şabi’ye bağlı grupların temmuz başında yayınlanan kararnamedeki talimatlara direnmesi Bağdat merkezi hükümeti zor durumda bıraktı.
Reuters’ın haberine göre çoğu şebeklerden oluşan Haşdi Şabi 30'uncu Tugayı'nın Musul yolu üzerindeki askeri kontrol noktalarını terk etmediği ve bu noktalarda bayrağının halen dalgalandığı bildirildi.
Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi, iki ay önce yayınladığı kararnamede, Haşdi Şabi güçlerine ait tüm ofislerin kapatılıp Irak’ın düzenli ordusuna katılma talimatı verdi. Talimatın hayata geçirilmesi için bir ay süre tanıdı.
Temmuz başında yayınlanan kararnamede şu ifadelere yer verilmişti;
“Kentlerde ve onun dışındaki bölgelerde Haşdi Şabi'ye bağlı grupların adını taşıyan tüm bürolar kapatılacak. Haşdi Şabi gruplarına bağlı tüm ekonomik bürolar ve askeri kontrol noktaları da kapatılacak.”
Reuters’e göre, Haşdi Şabi 30'uncu Tugayı'nın Musul’un doğusunda bulunan askeri kontrol noktalarını boşaltmayı reddetmesi ayrıca yol kesme gibi uygulamalara başvurması bölge halkının tepkisine neden oluyor. Bu durum aynı zamanda Bağdat merkezi hükümetin otoritesi ve bölgedeki İran yanlısı örgütlerin faaliyetlerine son verme yönünde kararlılıkla hareket eden ABD için giderek endişe kaynağı haline geliyor.
ABD, bazı Haşdi Şabi yöneticilerini yaptırım listesine aldı
Washington yıl içinde çeşitli münasebetlerle yaptığı açıklamalarda, Bağdat hükümetinin İran yanlısı grupları kontrol altına almada başarısız olması halinde söz konusu gruplara karşı bizzat harekete geçeceği uyarısında bulundu. ABD yönetimi bu doğrultuda Mayıs ayında Amerikan askerlerinin bulunduğu askeri üslere yönelik saldırılardan Haşdi Şabi’yi sorumlu tuttu ve 30'uncu Tugayı’n bazı önemli yöneticilerini yaptırım listesine aldı.
Irak’ın batı ve orta kesimlerinde son dönemlerde Haşdi Şabi’ye ait mühimmat depolarında meydana gelen patlamalar bölgedeki gerginliği artırdı.
İsrail bu saldırılarda rol aldığı yönünde sinyaller verse de, bunu resmi olarak açıklamış değil. İsrail ordusu ise yorum yapmaktan kaçınıyor.
Haşdi Şabi’ye bağlı gruplar da üslerine yönelik saldırılarda ABD’yi İsrail’e destek vermekle itham ederek, saldırılara karşılık vermekle tehdit ediyor.
ABD Savunma Bakanlığı konuya ilişkin yaptığı son açıklamada saldırılarda rol aldığı iddiasını yalanlamıştı.
Washington-Tahran hattındaki gerilimin etkileri bölgeye de yansıyor. Sözgelimi Hürmüz Boğazı’nda petrol tankerlerine el koyma yarışı başlarken, İsrail Suriye’deki İran mevzilerini hava saldırılarıyla hedef alıyor.
Iraklı yetkililer, bünyesinde 100 bini aşkın savaşçı bulunduran Haşdi Şabi’nin kontrol altına alınmaması durumunda şiddet olaylarının tırmanışa geçebileceği uyarısında bulunuyor.
Haşdi Şabi bayrakları dalgalanıyor
Selahaddin vilayetindeki bazı askeri kontrol noktalarında halen Haşdi Şabi bayrakları dalgalanıyor. Buradaki unsurlar Anbar vilayetine giden yolu kontrol altında tutuyor.
Irak’ta daha önce DEAŞ’ın ele geçirdiği bölgeler başta olmak üzere bazı kasaba ve şehirlerin güvenliği silahlı örgütler tarafından sağlanıyor.
Ülkedeki silahlı örgütlerin bir de siyasi kanadı bulunuyor. Bu çerçevede yer alan partiler yeni bir etki alanı yaratarak hükümet üzerinde nüfuz sahibi olmaya çalışıyor.
Iraklı güvenlik uzmanı Casim el-Behadeli, “Abdulmehdi, küçük bir grubun Musul yakınlarındaki mevkii terk etmesinde başarısız oldu. Bu durum akla şu soru getiriyor: İran tarafından desteklenen daha güçlü gruplara ne yapabilir?” ifadelerini kullandı.
Abdulmehdi: Haşdi Şabi’nin Irak ordusuna katılımı karmaşık bir durum
Başbakanlık Ofisi, Reuters’in konuyla ilgili açıklama talebine yanıt vermedi. Abdulmehdi 9 Ağustos’ta gazetecilere verdiği ve yayınlanan mülakatta, Haşdi Şabi’nin Silahlı Kuvvetlere katılımının karmaşık bir mesele olduğunu ve daha fazla zaman alacağını belirtmişti.
Güvenlik kaynakları ve analistler, üst düzey askeri pozisyonlara yapılan yeni atamalarla birlikte Haşdi Şabi’nin Bağdat üzerindeki etkisini giderek artırdığını ifade ediyorlar. Ağustos ayı içinde Haşdi Şabi gruplarından bir komutan Savunma Bakanlığı’na genel müfettiş olarak atanmıştı.
Atamalar hakkında doğrudan bilgisi olan bir kaynak, DEAŞ ile savaş döneminden bu yana ABD ile yakın ilişkilere sahip ve hükümetin silahlı örgütleri kontrolü alma direncinin hafifletilmesinde etkili olan Musul’daki bir ordu komutanının mayıs ayında emekliye ayrıldığını söyledi.
Abdulmehdi, Haşdi Şabi güçlerinin bulunduğu askeri kontrol noktalarının kontrolünü teslim etmesi dâhil Silahlı Kuvvetlere katılması için en geç 31 Temmuz’a kadar süre tanımıştı.
Haşdi Şabi Heyeti Başkanı Falih el-Feyyad, geçen ay yaptığı açıklamada, silahlı grupların çoğunun bu talimatı bilfiil uyguladığını dile getirse de Haşdi Şabi sözcüsü bu açıklama hakkında yorum yapmaktan kaçınmıştı. ABD Savunma Bakanlığı da konuyla ilgili açıklama talebini yanıtsız bıraktı.
30’uncu Tugay çekilmeyi reddetti
Analistler, Haşdi Şabi 30’uncu Tugay’ının kontrolü altındaki bölgelerden çekilmeyi reddettiğini ayrıca DEAŞ’la mücadele döneminde Irak’ın kuzey bölgelerinde bazı noktaları ele geçiren diğer örgütlerin de benzer bir tavır sergilediğine dikkati çekiyorlar. Çoğu Şii Şebeklerden oluşan 30’uncu Tugay, Sehli Ninova’da faaliyet gösteren gruplar arasında yer alıyor. Aynı zamanda 30’uncu Tugay’ın Musul’daki yerel ekonomik sektörlerini yönettiği düşünülüyor. Ancak Haşdi Şabi Heyeti, daha önceki açıklamasında üyelerinin ekonomik faaliyetlerde yer aldığı iddialarını yalanladı.
İngiltere merkezli Chatham House’da Araştırma Görevlisi Renad Mansour, “30’uncu Tugay etkisini artırdı …. Savaş sırasında bazı kazanımlar elde ettiklerini düşünüyorlar ve şimdi kilit konumdaki güvenlik noktalarını terk etmeleri isteniyor” dedi.
Tüm büroların en geç 31 Temmuz'a kadar kapatılması talimatı verilmişti.
Iraklı Şebeklerin önde gelen isimlerinden Vad el-Kudva’nın Ofisi konuyla ilgili açıklama yapmayı reddetti. ABD geçen ay insan haklarını ihlal ettiği ve yolsuzluk yaptığı gerekçesiyle Kudva’yı yaptırım listesine aldığını açıklamıştı. Haşdi Şabi unsurları Abdulmehdi’nin yayımladığı kararnameye yanıt olarak Ağustos’un başında buldozerlerle Irak’ın ikinci en büyük kenti Musul’a giden yollara topraktan mevziler ve bariyerler kurdu. Haşdi Şabi destekçileri de araç lastikleri yaktıkları yolları trafiğe kapatmıştı.
Görüşmeler devam ediyor
Öte yandan siyasi çevreler hâlihazırda Haşdi Şabi yönetimiyle 30’uncu Tugay’ın ordu ve yerel yetkililerle beraber güvenlik noktalarının kontrolüne ortak olması için görüşmeler gerçekleştirmekte.
Haşdi Şabi destekçileri, DEAŞ tehlikesinin sürdüğüne dikkat çekerek, güvenlik noktalarından çekilmenin azınlık Şebeklerin tehlikeye atılması anlamına geleceğini ifade ediyorlar.
Haşdi Şabi destekçilerinden ve Fetih Koalisyonu Milletvekili Kasi Abbas el-Şebekî, “Halkımızı korumak için bölgede kalacağız” dedi.
Musul milletvekilleri ve oradaki güvenlik kaynaklar, bu durumun, Haşdi Şabi Heyeti’nin Başbakan’a boyun eğmesine rağmen herhangi bir grubun hükümete muhalif davranmasının ne kadar kolay olduğunu gösterdiğini belirttiler.
Iraklı Milletvekili Şirvan Duberdani, “Ninova Haşdi Şabi’nin baskısı altında. Haşdi Şabi, halihazırda kentteki temel güçken, ordu ikinci güç konumuna düştü” ifadelerini kaydetti.