Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimi Salı günü kalabalık bir heyetle Bağdat ve Erbil'i kapsayan bir ziyaret gerçekleştirdi.
Türkiye ve Irak makamları daha önce gerçekleştirdikleri iki güvenlik zirvesinden, PKK’nin Irak ve Kürdistan Bölgesi topraklarındaki varlığının sona erdirilmesini hedefleyen adımlar üzerinde durmuştu.
Bağdat'ta 14 Mart’ta gerçekleştirilen ortak güvenlik toplantısının ardından yayımlanan ortak bildiri de PKK ilk kez Irak tarafından "yasaklı örgüt" olarak tanımladı.
Rudaw ajansından Helkewt Aziz'in hazırladığı habere göre 22 Nisan’daki görüşmelerden önce konuşan Irak Hükümet Sözcüsü Basim el-Avadi, “Irak ve Türkiye arasındaki ortak güvenlik komiteleri ile her iki tarafın kilit güvenlik danışma organları sürekli görüşmelerde bulunuyor. Irak Milli Güvenlik Kurulu PKK'yi yasaklı grup ilan etti. Irak'ın İran tarafıyla yaptığı güvenlik anlaşmayla aynı şekilde ele alınacak. Irak'taki her bir PKK üyesi siyasi mülteci olarak kabul edilecek ancak siyasi ve askeri faaliyette bulunma veya silah taşıma gibi bir hakkı olmayacak. Irak hükümeti, Birleşmiş Milletler ve uluslararası insani yardım kuruluşların gözetiminde mülteci muamelesi yapılacak ve böylece denetlenecekler” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Sudani ile düzenlediği ortak basın toplantısında PKK’nin Irak’ta “yasaklı örgüt ilan edilmesini” memnuniyetle karşıladıklarını vurgulayarak resmen “terör örgütü ilan edilmesi” yönündeki beklentilerini bir kez daha dile getirdi.
“Irak İçişleri Bakanlığı çalışmalara başladı”
Irak'ın PKK’lileri “siyasi mülteci statüsüne alma” ve “Birleşmiş Milletler ile uluslararası insani yardım kuruluşların gözetiminde kamplara yerleştirme” konusunda yaptığı açıklamaların arka planında neler olduğu, bu konuda PKK yönetimi ile bir müzakere olup olmadığı bilinmiyor.
Ancak Bağdat ile Tahran arasında Mart 2023 yılında imzalanan güvenlik anlaşmasının ardından Kürdistan Bölgesi’ndeki Rojhılatlı Kürt partilere bağlı Peşmergelerin sınır bölgelerinden uzaklaştırıldığı ve BM gözetimindeki kamplara yerleştirildikleri açıklanmıştı.
Konu hakkında Rûdaw’a konuşan Irak İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Mikdat el-Miri, “Irak İçişleri Bakanlığı Türkiye sınırında çalışmalara başladı. Sınır Muhafız Komutanlığı'na bağlı 1'inci Tümen güçleri Erbil ve Duhok illerindeki sınır bölgelerinde güvenliğin sağlanması göreve başladı. Tabii bu Peşmerge güçleriyle koordineli bir şekilde yapılıyor. Ayrıca sınır bölgelerindeki birliklere termal kameralar sağlandı ve sınırın korunması için her türlü tedbir alındı” dedi.
Sözcüsü el-Miri, “Türk tarafıyla ortak harekat merkez kurduk, Kürdistan Bölgesi ve Türk tarafıyla koordineli olarak sınır güvenliği yoğun bir şekilde takip edilecek” diye ekledi.
Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de dün bu konuda bir soruya "Irak’la beraber ortak çalışacağız, neler yapabiliriz diye. Daha sonra ortak harekât merkezinin sorumlulukları belli olacak. Şimdi sadece kurulma konusunda iki taraf da ortak karar aldı" yanıtını verdi.
Irak hükümet, su meselesini “stratejik bir mesele” olarak değerlendiriyor ve bu konuda mali destek sağlamak amacıyla özel bir fon oluşturmaya karar verdi. Petrol gelirlerinin bir kısmı Kürdistan Bölgesi de dahil olmak üzere Irak'taki barajların inşası ve geliştirilmesi için kullanılacak.