Kürdistan Bölgesi’nin federal statüsünü kazanmasına zamin hazırlayan uçuş yasağı üzerinden 30 yıl geçti.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nun (BMGK) 5 Nisan 1991 yılında 688 sayılı kararla Kürdistan Bölgesi’ne yönelik aldığı uçuş yasağı üzerinden 30 yıl geçti.
BMGK’nin 688 sayılı kararının araladığı kapı sayesinde Kürdistan Bölgesi Irak’ta bir statü kazanmış ve katliamların önüne geçilmişti.
Kürtler, 36. Paralel’in kuzeyinde kalan bölgede Kürdistan Federal Hükümeti’ni kurmuştu.
Saddam rejiminin “Enfal Harekâtı” adıyla Güney Kürdistan’a başlattığı soykırım operayonları, 1986’nın başından 1989’a kadar sürdü. Enfal süreci boyunca çoğu kadın, çocuk ve yaşlı 182 bin Kürd katledildi, 4 bin köy yerle bir edildi ve en az 1 milyon insan göç etmek zorunda kaldı. Uluslararası toplum bu insanlık suçuna karşı sessiz kaldı. Irak Ordusu’nun Ağustos 1990’da Kuveyt’i işgalinin ardından, ABD öncülüğündeki koalisyon gücü, 17 Ocak’ta Saddam Rejimi’ne karşı Çöl Fırtınası operasyonunu başlattı. 28 Şubat’ta sona eren Körfez Savaşı’nın ardından Irak’ın güneyinde Şiiler, ardından da Kürtleri işgalci Saddam Rejimi’ne karşı ayaklandı. Kürtlerin Raperin’i 5 Mart’ta başladı ve 21 Mart’a kadar Kerkük de dahil Güney Kürdistan’ın büyük bir bölümü Kürt güçlerinin kontrolüne geçti. Irak Ordusu 29 Mart 1991’de Güney Kürdistan’a şı yeni bir askeri saldırı başlattı ve 29 Mart'ta Kerkük'e, 30 Mart'ta Duhok ve Erbil'e, 1 Nisan'da Zaxo'ya ve 3 Nisan'da Süleymaniye'ye girdi.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği verilerine göre, Irak ve Kürdistan Bölgesi’nde 2 milyon kişi evini terk etti. 750 bin Kürt İran’a, 280 bini de Türkiye’ye sığındı, yüzbinlercesi de her iki sınıra yığıldı.
BMGK’nin 688 Sayılı Kararı
Güney Kürdistan ve Irak’ın güneyinde yaşanan bu göç dalgası karşısında Türkiye ve İran hükümetleri BMGK harekete geçene kadar sınırını kapatma kararı aldı. Mültecileri kabul etme konusunda İran ve Türkiye’nin bu tavrı, sorunun Irak toprakları içinde çözülmesi koşulunu gerekli kıldı. Bir yandan BM Genel Sekreteri, kendi inisiyatifini kullanarak Irak ile görüşmeler başlatırken diğer yandan da BMGK’de 688 sayılı kararın alınmasına giden bir süreç başlatıldı. Genel Sekreter’in inisiyatifi doğrultusundaki girişimler BM Kurtarma ve Yardım Operasyonu’na temel teşkil ederken, ilerleyen süreçte 688 sayılı da karar da Huzur Operasyonu olarak bilinen koruma, kurtarma ve yardım operasyonuna esas oluşturdu. BM Genel Sekreteri’nin inisiyatifi ile başlayan yardım operasyonu için Irak hükümeti ile BM arasında bir referandum imzalandı. Bu referandum yalnızca bir özel gruba değil, durumdan zarar gören tüm Irak halklarına yardım götürmeyi içermekteydi. Bu yardımın fonksiyonu, sadece güvenliğin temini ve insani yardım ve kurtarmaydı.
Uçuşa yasak bölgenin oluşumu kapsamında özellikle, Güney Kürdistan bağlamında “Huzur Operasyonu” adı verilen bir program dahilinde ABD, Irak’ın 36. Paralel'in kuzeyinde kalan bölgeye girmesini yasakladı ve burada bir “güvenli bölge” yaratılması kararı aldı. Bugün dünyanın çeşitli bölgelerinde uçuşa yasak bölgelerin oluşturulmasına da hukuksal temel sağlayan BMGK’nin 688 sayılı kararın taslağı, 5 Nisan 1991 tarihinde Belçika ve Fransa tarafından BMGK’nin gündemine getirildi. Toplantı, Türkiye ve Fransa’nın isteğiyle yapılmış ve kendi istekleri üzerine Kanada, Danimarka, Almanya, Yunanistan, İran, Irak, İtalya, İrlanda, Lüksemburg, Hollanda, Pakistan, Portekiz, İspanya, İsveç ve Türkiye’de oy hakkı olmadan toplantıya katıldı. Bu taslak yasa 10 olumlu, 3 ret ve iki çekimser oyla kabul edildi. 688 sayılı kararın metni, BMGK’nin, Irak ve Güney Kürdistan’da sivillere uygulanan baskı ve bölgede barış ve güvenliği tehdit eden durum konusundaki endişelerini ortaya koyuyor. Kararın operatif kısmında ise Güney Kürdistan halkına yapılan katliam kınanarak, Irak’tan uygulamalarını sona erdirmesi isteniyor. Karar, uluslararası insani ve yardım örgütlerinin bölgeye hemen girmesine izin verilmesini ve mültecilerin acil ihtiyaçlarının karşılanması için BM organlarının harekete geçmesini talep ediyor.
Karar Emsal Oldu
Uluslararası hukuk devletlerin kendi topraklarında egemen olmaları ilkesine dayanır. Diğer devletlerin topraklarına müdahalenin en ağır hali askeri kuvvet kullanmadır ve BM kurucu antlaşmasıyla yasaklanmıştır. Bunun bir istisnası meşru müdafaa hali iken, diğer istisnası BM Güvenlik Konseyi’nin kuvvet kullanmaya yetki veren bir karar almasıdır. Bu kararla birlikte tampon bölge ya da uçuşa yasak bölge ilan etme yetkisi de BMGK’ne bağlıdır. Tampon bölge (buffer zone) ya da uçuşa yasak bölge (no-fly zone) iki ayrı devleti, kimi zaman oluşumu birbirinden ayıran, tarafların girmediği ve kimsenin bulunmadığı askersizleştirilmiş yerleri içerir. Irak ve Güney Kürdistan’da ilan edilen uçuşa yasak bölge, Bosna-Hersek ve Libya’ya da örnek teşkil etmiştir. 1993-1995 yılları arasında süren savaş sırasında, BMGK’ tarafından Bosna-Hersek hava sahası askeri uçuşları yasaklayan 781 no'lu kararı çıkarılmıştır. Aynı şekilde 18 Mart 2011'de, BMGK, Libya'da Muammer Kaddafi'ye bağlı güçler ile muhalifler arasında devam eden çatışmalarda sivilleri koruma amacıyla uçuşa yasak bölge oluşturulmasına yetki veren 1970 sayılı kararı alınmıştır.