CNN muhabirlerinin Skype yoluyla yabancı uyruklu iki IŞİD çetesiyle görüşmesi
Suriye ve Irak’ta bulunan yabancı teröristler dünya çapındaki otoriteler için büyük bir endişe kaynağı oldular.
Suriye ve Irak’ta bulunan yabancı teröristler dünya çapındaki otoriteler için büyük bir endişe kaynağı oldular. Özellikle Amerikalı gazeteci James Foley’in kafasının kesilmesi sonrasında bir çok batılı ülke alarm durumuna geçti.
CNN ekibi bir yılı aşkın bir süredir Suriye’ye giden yabancı teröristleri izlediklerini ve bu süreçte kendileriyle Skype yoluyla görüşmek isteyen iki yabancı uyruklu genç teröristin varlığından haberdar olmuşlar. Onlarla iki ay kadar önce ilk görüşmelerini gerçekleştirmişler ve o günden bu yana temaslarını kesmemişler.
CNN muhabirlerinin inandırıcılıkları sonrasında kuzey Suriye’den Skype vasıtasıyla ve büyük olasılıkla gizli bir internet kafeden görüşme yapmayı kabul etmişler. Oldukça uğraştırıcı sayısız denemenin ardından görüşme gerçekleştirilebilmiş.
Görüşme boyunca yüz hatlarını çok iyi gizleyen ve sadece gözlerini açıkta bırakan maskeleri takan ve aralarında bir AK-47 silahı bulunduran teröristler kendilerini IŞİD içindeki lakaplarıyla tanıtmışlar: Ebu Bekir ve Ebu Enver.
Konuşmayı Ebu Bekir başlatmış ve diğer savaşçıları da kameralı bir görüşme için getirmeye ikna edilmiş. Her iki terörist de her iki ayda bulundukları yeri değiştiriyorlarmış.
Ebu Bekir nereli olduğunu açıklamazken, Ebu Enver İngiliz olduğunu söylemiş: “İngiltere’nin kuzeyindenim,” diye açıklamış. “Orta sınıf bir ailede doğdum. Yaşam çok zor olmadı. Bir hayatım vardı. Arabam vardı. Ama bir şey var ki: İslamı eve dönerek uygulayamazsınız.”
“Çevremizdeki şeytanlıkları görüyoruz. Sübyancıları görüyoruz. Eşcinselliği ve homoseksüelliği glörüyoruz. İşlenen suçları görüyoruz. Tecavüzleri görüyoruz. Ama küfrün kanunlarına itaat ettiğimizden dolayı hiçbir şey yapamıyoruz.”
Başlangıçta her ikisi de Suriye’ye Beşar Esad rejimine karşı savaşan direnişçilere katılmak için Suriye’ye gelmişler, ama daha sonra İslam Halifeliğinin kurulmasının her şeyden daha önemli olduğunu anlamışlar.
Ebu Enver geride bıraktığı arkadaşlarını savaşa katılmaları çağrısında bulunuyor: “Sadakatsizliğin topraklarını İslam toprakları için terkedin,” diyor ve ekliyor: “Rakka’da bir İslam Devletimiz var. Elhamdülillah şimdi Irak’tada. Ve ben şimdi tüm Müslüman arkadaşlarımı, hicret ederek İslam Devletine gelmeleri için davet ediyorum.”
Konuşmalar boyunca kendi bakış açılarının anlaşılmasına önem veren iki terörist Amerika’nın Müslümanlarla savaşan ahlaksız bir ülke olduğunu düşünüyorlar ve Amerika’nın adaletsiz bir yönetim anlayışına sahip olduğunda hemfikirler.
James Foley’in kafasının kesilerek infaz edilmesi konusundaki düşünceleri sorulan iki teröristten Ebu Bekir kod adlı olanı şöyle bir cevap veriyor:
“Video yayınlandıktan sonra bir kardeşimiz onu internetten indirdi ve hep beraber izledik. Benim ilk tepkim bunun ABD’nin İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı işlediği suçların doğrudan yanıtı olduğu şeklindeydi. İnşallah Allah, kardeşlerimin James Foley’e yaptıklarının benzerini bana da yapmayı nasip eyler.”
Ebu Bekir sözlerine şöyle devam eder: “Gerçekten biz İslam Devleti’nin başka bir seçeneğe sahip olmadığını düşündük. ABD teknolojik donanıma sahip, ama bu onlar istedikleri ülkeyi bombalayabilir ve hiçbir şekilde durdurulamaz anlamına gelmiyor. IŞİD Müslüman bir mahkum için onlarla müzakere yapmaya çalıştı, onlarla fidye konusunda müzakere yapmaya çalıştı ama sizin de gördüğünüz gibi onlar oldukça kibirliler ve bu teklifler kabul görmedi. Biz bu olayın çok adil olduğunu ve James Foley’in de söylediği gibi “onun gerçek katillerinin gerçekte ABD” olduğunu düşünüyoruz.
Her iki teröristin de İslami yorumlayışları oldukça aşırı ve kökten: adalet anlayışları ise ortaçağ zihniyetine sahip. CNN muhabirlerinin bir insanı kafasını keserek infaz edip edemeyecekleri sorusu karşısında Ebu Enver şu cevabı veriyor:
“Bu, idamın İslami yoludur ve biz bunu sadece Allah’ın rızasi ile gerçekleştiririz. İslam düşmanlarının boyunlarını kesmek bize mutluluktan başka bir şey vermez. Yüce Allah ile karşılaştığımda ona, bunu onun dini için yaptığımı anlatacağım. İnşallah Allah bana diğer kardeşlerimin James Foley’e yaptığını yapma şansını verir. James Foley veya bir Amerikan yada Beşar El Esad askerinin olmasının hiçbir önemi yok. Ellerim bu mübarek eylemi yapmak için hazır.”
El Kaide’nin IŞİD’in gaddarlığını kınadığını hatırlatarak, hala IŞİD’i destekleyip desteklemedikleri ile ilgili bir soru üzerine her ikisi de başlangıçta cevap vermekte zorlandılar ve bağlılıkları sendeledi.
“Bu taktiksel bir değişikliktir,” diye açıkladı Ebu Bekir. “Basit bir şekilde el Kaide çok gaddar olduğumuzu söylemedi. IŞİD ile aralarında operasyonel farklılıklar var. Ve bu konularda anlaşamıyorlar. Ancak biz sadece İslam’ın izin verdiklerini uyguluyoruz. Hangi örgüt olduğunun veya IŞİD veya el Kaide şeklinde çağrılmasının hiçbir ehemmiyeti yok.”
Nerede savaştıkları, hangi pozisyonlarda bulundukları konularındaki sorulara karşı oldukça dikkatli yanıtlar veren ve gizlilik gerektiren hiçbir konu hakkında açıklamalarda bulunmayan teröristler ailelerinin kendileri hakkındaki görüşleri konusunda da sessiz kalarak cevap vermemeyi tercih etmişler.
Her ikisi de Suriye’de, savaşta veya düşman kuvvetlerine karşı “şehadet görevi olarak adlandırdıkları bir intihar saldırısında ölme beklentisi içindeler.
Nerinaazad
Nerina Azad
Bu haber toplam: 12028 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:16:53:52