Veysel Göker: Süreyya Yıldızı Hikayesi - Sırrı Süreyya Önder (18 bin Aleme yolculuk)

Süreyya’nın sırrı, gerçekleştirdiği mucizelerde saklıdır. En zor zamanlarda ortaya çıkar, görevini tamamlar sonra mütevazi makamına geri döner onlar. 

24.05.2025, Cts - 22:48

Veysel Göker: Süreyya Yıldızı Hikayesi - Sırrı Süreyya Önder (18 bin Aleme yolculuk)
Haberi Paylaş

Süreyya yıldızı, yaşamın, doğanın ve günün başlangıcını simgeledi hep. İnsanlık tarihi boyunca, Aydınlanmayı ve yeniden doğuşu simgeleyen bir fenomen olarak kaldı. Kommagene Krallığı bu metafor üzerine inşaa edildi. 
Kadim medeniyetler düzenlerini Süreyya yani Pervin yıldızı metaforu ile zenginleştirdi. (Pleiades, Peren veya Pervin) </span><span>bir açık yıldız kümesidir. 

Bir zamanlar Yunan Ormanlarında şimdiki Anadolu’da Maia, electra, alcyone, taygete, asterope, calaeno ve merope adında su perileri olarakta bilinen kadın savaşçılar yaşamaktaydı. Onlar Ay Tanrıçası Artemis'in seçilmişleriydiler. Onların oluşturduğu takıma Pervin denildi. Aydınlatıcı ve yol göstericilerdi onlar. Avcı Orion ise onların baş düşmanı olarak yıllar boyunca onları takip ediyor, Onları nefessiz, avsız vede huzursuz bırakmayı görev ediniyordu. 

Artemis seçilmiş aydınlatıcılarına (Pervin), yardım etmekte gecikmeyecek, Orionu durdurması için Zeusa başvuracak gerekli yardımı, onları Pervin takım yıldızlarına dönüştürerek alacaktı. Orion’u ise o takım yıldızların en arkasına tutsak edecekti. O takım yıldızının tamamının adı ise Süreyya Yıldızı olarak kalacaktı. 

Pervin yada genel adı ile Süreyya yıldızı çok yıllar sonra yine aynı ormanda takımı ile buluşacak yeni Orion’lara dur demesi için Savaş tanrılarına ricacı olacaklardı. 

Uzun ve meşakkatli yollardan geçtiler, fırtınalar, kasırgalar, soğuk günler ve geceler, yok edici kıyametler yaşadılar. Sonra bir sabah Süreyya yıldızı 444 ışık yılı uzaklıktan parıldamaya başladı. Güzel günlerin habercisiydi bu parıldama. 
“Barışta hayır var” parıldamasıydı aslında. Barışa “ÖNDER” olmaya adanmış bir kalbin görkemli atımları duyuluyordu dört bir tarafında ülkenin. 

Savaş Tanrıları ikna edilmiş. Barış meşalesi yanmaya başlamıştı. Süreyya yıldızı görevini tamamlamış, 444 ışık yılı uzaklıktaki takım yıldızının en tepesinde Udileri ile Kürdi makamda Pervin 
yıldızına görevini devir etmişti.
 
Sanatta, Edebiyatta, Siyasette, Mizahta, Şiirde, merhamet ve metanette bir daha karşılaşılmayacak bir vedalaşma seremonisi ile ayrılacaktı Pervinlerinden (Pleiades, M45, Peren). 

Süreyya’nın sırrı, gerçekleştirdiği mucizelerde saklıdır. En zor zamanlarda ortaya çıkar, görevini tamamlar sonra mütevazi makamına geri döner onlar. 

İşte böyle bir mucizeye tanıklık etti dünya. Süreyya’nın Sır-ı, Sırrı Süreyya Önder olarak ölümcül bir dönemde başucumuzda ortaya çıktı birden. Şifacı gibi dokundu kalplere, her dokunuşuna kendi kalbini bırakarak ilerledi. 
Sonunu gördüğü yolu tamamlayacak takati kalmadığından değil Sırrını başka bir zamana, başka bir barışada ayırması gerekiyordu belkide. 

Onu gökyüzünde “Hoşgeldin Barış Elçisi” kandilleri ile Mele Mustafa Barzani, Mehmet Uzun, Dengir Mir Mehmet Fırat, AbdülMelik Fırat, Yaşar Kemal, Orhan Kotan, Mir Celadet Bedirxan, Yılmaz Güney, Necmettin Büyükkaya, Abdurahman Qasımlo, Ferit Uzun, Mevlana İdris-i Bitlisi ve Ahmet Kaya karşılamaya ve yoluna yoldaş olmaya gelmişlerdi. Vakit dolmuş 18 gün sürecek bu yolculuk 18 bin alemde sona erecekti. 
Evliyalar ve Enbiyalar Rehberin olsun. 

Devrin Daim olsun.

Bu haber toplam: 238 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:22:52:20
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x