IŞİD üyesi, Kimseye acımadım
İntihar eylemi yapmakla görevlendirilen “Cihat yaptığını” belirten IŞİD’li, “Kafası kesilen insanlara acımadın mı?” sorusuna “Hayır, hiç kimseye acımadım” yanıtını verdi.<br><br>“Hacı” ismiyle bilinen 19 yaşındaki IŞİD’li, Süleymaniye’ye.
İntihar eylemi yapmakla görevlendirilen “Cihat yaptığını” belirten IŞİD’li, “Kafası kesilen insanlara acımadın mı?” sorusuna “Hayır, hiç kimseye acımadım” yanıtını verdi.
“Hacı” ismiyle bilinen 19 yaşındaki IŞİD’li, Süleymaniye’ye bağlı Kelar bölgesinde bulunan Kürdistan Emniyet Güçleri’ne ait bir kontrol noktasına saldırmakla görevlendirildi. Bomba yüklü kamyonetle birlikte yola çıktığı gün vazgeçti ve yakınlardaki bir köye gitti. Orada sığındığı evin sahibi durumu telefonla güvenlik birimlerine bildirdi. Yapılan baskında hacı gözaltına alındı.
IŞİD’li Hacı, sorularımızı yanıtladı.
-IŞİD’e nasıl katıldın?
Oturduğum yerde bulunan camide tanıştığım ve samimi olduğum bir arkadaşım her şeyi ayarladı. Camiye gidip gelmeye başladım. Orada sürekli cihattan bahsetti arkadaşım.
-Cihadın bir fakire ekmek uzatmak olduğunu anlatmadı mı? Sence cihat ne?
Başka cihatlar da var. Mücadele cihadı kafirlere karşı Kuran’ın hükümlerini yerine getirmektir.
-Sonra ne oldu?
Ben Facebook’un ne olduğunu bilmiyordum. Arkadaşım yol gösterdi, Arap olan ilgili kişiye ulaştı. Kerkük üzerinden Musul’un Mahmur ilçesine gittik. Musul’un düşüşünden 26 gün sonra arkadaşımla birlikte evden ayrıldık. Arkadaşım bana İslam Devleti’ne (IŞİD) katılacağımızı söyledi.
Kerkük’te bizi bir kişi karşıladı, Kerkük sınırında Musul’a götürmek üzere başka bir araca teslim etti. Gri renkli üst model bir arabayla bizi karşılayan adam arkadaşıma bir miktar para verdi ve bizi toprak bir yoldan Musul’daki “Saddam’ın sarayı” diye bilinen saraya götürdü.
-Peşmerge yakalasaydı ne diyecektin?
Kürt olduğumu söyleyecektim.
-Müslüman doğruyu söylemez mi?
Mecbur kalınca olurmuş
-Saddam Sarayı’nda ne kadar kaldın? Orada Kürt var mıydı? Ne emir verdiler, intihar eylemi yapmayı düşünüyor muydun?
Sarayda 3 gün 4 gece kaldık. Toplam 12 kişi vardı. Son günde Kürtçe konuşan, sakalları hafif ağırmış Ebubekir isminde biriyle tanıştık. Beni Diyala’nın Hanakin ilçesine bağlı Saidiye nahiyesine bomba eğitimi için göndereceğini söyledi. Ben bir intihar eylemi gerçekleştirmeyi düşünmüyordum. Sadece bomba yüklü bir aracı bir yere bırakıp sonra patlatmayı düşünüyordum.
Ben bir yıldır jiletle traş olmadım, sadece kısaltıyorum. Çünkü haram. Kitap ve hadislerde var.
-Okuduğun kitaplarda en çok ilgini ne çekti?
Ahiret alametleri olarak Suriye’deki savaştan bahsediyor.
-Musul’dan ayrıldıktan sonra ne yaptın?
Musul’dan toprak yollardan Selahaddin’e götürüldüm. Asıl sahibi Şii olan boş bir evde yeni bir kişiyle tanıştırdılar. İki gün burada kaldıktan sonra Saidiye’ye götürüldüm. Burada da kamyon süren yeni bir kişiyle tanıştırıldım.
-Kendi evinden ayrılınca ilk ne hissettin?
İlk gün annemi özledim. Ancak kalbimi kırdığı için eve geri gitmedim. Binlerce insan Filistin’de annesinden uzak Yahudiler’in hapishanelerinde çürüyor. Yüzlercesinin kardeşi ve annesi Suriye ve Burma’da bombardıman altındalar ve testereyle kesiliyorlar. Biz o Müslümanları kurtarmaya gittik.
-Annenle görüşüyor muydun? Cep telefonun var mıydı?
Hayır. Cep telefonumu yanıma almamıştım. Arkadaşımın telefonuyla görüşüyordum. Ben genelde cep telefonu taşımazdım.
-Saidiye’de ne yaptın?
Saidiye’de bomba yüklü kamyoneti hazır edene kadar bekledik. Rahman isminde Kürtçe bilen birisi vardı, onun vasıtasıyla anlaşıyorduk. O da sürekli cihattan bahsederdi.
-Cihadın ne olduğunu tam olarak biliyor musun?
Biliyorum. İlahiyat dersleri almadım ama Kuran’da ve hadislerde varmış. Kuran’da her şey detaylı bir şekilde anlatılmış.
-Kur’an’ın mealini kim sana anlattı?
Televizyonlardan, mollalardan dinledim.
-Bomba yüklü kamyoneti nerede patlatacaktın? Nasıl planladın?
Bir kontrol noktasında patlatacaktım. Sabah yola çıktık. Kamuflaj için erzak yüklenen kamyoneti bir Arap sürücü kullanıyordu. Ben bombalı bir düzenek giymiştim. Eylemi gerçekleştirmek için arabada iki düğme vardı. Ayrıca uzaktan kumandalı bir sisteme de bağlıydı. Bana bütün yolları önceden kamerayla çekilmiş görüntülerden izletmişlerdi. Olay günü ben başka bir arabayı takip ettim. Hedef ikinci kontrol noktasıydı. Birinci kontrol noktasında ‘erzak taşıyorum’ dedim ve geçmeme izin verdiler. Hedefe yaklaştıktan sonra o araç ortadan kayboldu. Kontrol noktasına 200 metre kala benim aracımın lastikleri patladı. Bende bir u-dönüş çektim. Bir evin önünden durdum. Abdest aldım namaz kıldım ve eylemden vazgeçtim.
-Öldürmeyi düşündüğün emniyet güçleri kafir mi? Pişman mısın?
Onların kafir olup olmadığını bilmiyorum. Kuran’la hükmetmeyen kafirdir. Ben sadece Allah’ın hükmünü yerine getirmek istedim. Keşke gözaltına alınmasaydım. Serbest bıraksalar evime geri dönerim.
-Cihat bitti mi? Gerçekten kafası kesilen insanlara acımadın mı?
Bilmiyorum. (Biraz sesiz kaldıktan sonra ) Hayır, hiç kimseye acımadım.
Rapörtaj: Rudaw
Rudaw
Bu haber toplam: 24086 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:08:59:13