Kasaba sınırları içersindeki arazilerin resmi tapusu Kürt vatandaşlara ait. Ancak bu bölgenin sakinleri, ithal Arapların, “arazileri terk edin yoksa zorla el koyarız” diyerek kendilerini tehdit ettiklerini iddia ediyor.
Kerkük Tarım Müdürlüğü’ne ait resmi belgelere göre, 16 Ekim 2017 olaylarının ardından Kürtlere ait 182 köy “zorla boşaltma” tahdidiyle karşı karşıya.
Sergeran kasabasından Kazim Heme Selam adlı vatandaş da, “Kendimi bildim bileli bu topraklar Kürtlere ait. Biz bu sorunun yasa ve mahkeme yoluyla çözülmesini istiyoruz. Elimizde kara tapu var. Yasalar karar versin, topraklar kiminse ona kalsın” dedi.
Kerkük İl Meclisi’nin son toplantısında Kardeşlik Listesi üyeleri, vali Rekan Said’i uyararak “araplaştırma” girişimlerini önlemesini istedi.
Rekan Said ise, bu toprakların Tarım Bakanlığı’na ait olduğunu belirterek, “Bakanlık bu toprakları bazı vatandaşlara vermiş. Biz bakanlığın talimnamesini esas alıyoruz, Kürt karşıtlığı yapmıyoruz” diyor.
Kerkük’te sunni Türkmenlere ait topraklar da tıpkı Kürt köyleri gibi araplaştırma tehdidiyle karşı karşıya. Fakat Haşdi Şabi’ye bağlı Türkmen birliklerinin varlığı nedeniyle bu tehditler pratikte karşılık bulmuş değil.
