Rudaw’a konuşan Irak Parlamentosu Kerkük Türkmen Milletvekili Niyazi Mimaroğlu, “Arap ve Türkmen gruplar kentin kaderinin İl Meclisi’ne terk edilmemesi için Irak hükümetinden garanti bekliyor. İl Meclisi geçmişte birçok haksızlığa göz yumdu. Kürtler bu önerimizi kabul etmezlerse meclisten çoğunluk yasasını geçirmek zorunda kalırız” dedi.
Kürtler vekiller ise İl Meclis Seçimleri Yasası’nın uzlaşı içinde kabul edilmesini bekliyor.
Kürtler, Arap ve Türkmen grupların önerilerini ise, “kentteki sorunları derinleştirmekten başka işe yaramıyor” şeklinde yorumluyor.
Irak Parlamentosu Kürt milletvekili Arez Abdullah, “Daha önce Türkmen ve Arap gruplar oy pusulalarının yeniden incelenmesini talep etti. Bu bizim açımızdan gayet normal bir talep olarak görülüyor. Ancak kentin kaderi hakkında söz sahibi olma konusu anayasal bir konu” değerlendirmesinde bulundu.
Abdullah, Kerkük İl Meclisi’ndeki sandalyelerin %32 esasına göre dağılımını anayasaya aykırı bulduğunu belirterek, “Bu sadece taraflar arasındaki çelişkileri derinleştirir” ifadelerini kullandı.
Kerkük’ün diğer bir Kürt vekili olan Şahewan Abdullah’a göre ise, Irak Anayasası’nda belirlenen iki madde dışında, kentin kaderini belirlemeye yönelik atılacak tüm adımlar “anayasa ve yasaları çiğneme” anlamına gelir.
Rûdaw’a konuşan Şahewan Abdullah, “Bu konuda anayasada iki madde mevcut. Biri 119. Madde. Bu madde vali değişimi ve diğer işlemlere açıklık getiriyor. Diğeri ise 140. Madde ki bu da o bölgedeki durumun normale kavuşturulmasını öngörüyor” dedi.
Abdullah ayrıca, “Daha önce Türkmen ve Türkmenlerle anlaşmamız bu temeldeydi ve maddenin esası da kentin kaderinin seçimle belirlenmesini öngörüyordu” şeklinde konuştu.
Arap ve Türkmenlerin sandalye dağılımında %32 önerisi, Kürt, Türkmen ve Araplara 4 sandalye ve Hristiyanlara da bir sandalye verilmesini öngörüyor.
