Kerkük'te İran destekli Haşdi Şabi işgali sonrası Kerkük’te yaşayan Türkmenler, Araplar ve Kürtler Kürdistan Bölgesi’nde Erbil, Zaxo ve Duhok’a göç etti. Bağdat’a değil de Kürdistan Bölgesi’ne göç eden Kerkük’teki Türkmenler Kerkük işgalinden sonra Türkiye medyasında ve siyasiler tarafından görmezden gelinmesinden çok rahatsız.
YNK’li bazı komutanların Şii milis gücü Haşdi Şabi ile anlaşıp Kerkük ve çevresindeki mevzilerini terk etmesinden sonra Kerkük ve ilçelerinin tamamı 16 Ekim’de Haşdi Şabi tarafından işgal edildi. İşgalle birlikte Kerkük’te yaşayan Türkmenler, Araplar ve Kürtler Kürdistan Bölgesi’nde Erbil, Zaxo ve Duhok’a göç etti. Türkiye’nin 25 Eylül bağımsızlık referandumu öncesinde ve sonrasında sık sık dile getirdiği Kerkük’teki Türkmenler Kerkük işgalinden sonra Türk medyasında ve siyasiler tarafından görmezden gelindi. Haşdi Şabi milisleri Kerkük’te Kürtlerle Sünni Arapların, Kürdistan Bölgesi’ne destek veren Türkmenlerin yanı sıra Türkiye’ye yakın Türkmenlerin de evlerini, işyerlerini ateşe verdi. Yaşanan bu işgal sonrasında Türkmenler, Araplar ve Kürtler gibi Bağdat’a değil Kürdistan Bölgesi’ne göç etti. Türkmen Halk Partisi Başkanı Basın Sekreteri Muhammed Kerkukli, Haşdi Şabi'ye şiddet yanlısı silahlı grup Asaib Ehli hak milisleri ile Irak Türkmen Cephesi silahlı mensuplarının evine baskın düzenlediklerini ve daha sonra evi ateşe verdiklerini söyledi. Türkmen Millet Partisi Başkanı İrfan Kerkuki, Irak güçleri ve İran destekli Şii milisler Haşdi Şabi güçlerince ele geçirilen Kerkük’te Türkmenlerin katledildiğini söyledi. Bas Gazetesi, Kerkük’te Türkmenlerin işgalden sonra yaşadıklarını Kürdistan Bölgesi milletvekili ve Türkmen Reform Partisi Genel Başkan Yardımcı Muna Kahveci ile Türkmenlerin durumunu ve Türkiye’den beklentisini, Barzani Vakfı Başkanı Musa Ahmed ile de Kerkük’ten Erbil ve Süleymaniye’ye gelen mültecilerin durumunu konuştu.
Neden Bağdat’a değil de Erbil’e göç?
Türkmen Reform Partisi Genel Başkan Yardımcısı Muna Kahveci, Kerkük’te yaşananlara ilişkin “Kürdistan Bölgesi’nde, Kerkük’te yaşayan Kürt, Türkmen, Asuri, Keldani, Araplar olarak hiç beklemediğimiz çok üzücü bir durumla karşılaştık” dedi. Kürdistan Bölgesi Hükümeti ve Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani’nin aldığı kararlar doğrultusunda hareket ettiklerini söyleyen Muna Kahveci, Türkmenlerin neden Bağdat’a değil de Erbil’e göç ettiklerini ise şöyle açıklıyor: “Elbette Erbil ve Süleymaniye’ye gidecek Türkmenler. Çünkü Türkmenler Kürdistan Bölgesi’nin asli unsurdurlar ve Kürdistan Bölgesi halkı da hükümeti de Türkmenlere her zaman refah ve güvenliği sundular.”
“Türkmenlere çağrım odur ki Kürdistan Peşmergesi’ne güvensinler ve inansınlar” ifadesini kullanan Kahveci sözlerini şöyle sürdürdü: “İŞİD’den sonra Peşmerge Kerkük’e yerleşti ve orada hiçbir halk zarar görmedi, kimsenin namusuna ve malına zarar vermediler. Kerkük’teki Türkmenler Peşmerge gücünün karşısında çirkin hareketlerde bulundular. Bu hareketler modern Türkmen halkına hiç yakışmadı. Bizler ve özellikle de Kerkük’teki Türkmenler Kürdistan ile birlikte bütün varlığıyla ve bir millet olarak yaşıyoruz. Bizler Kürdistan Bölgesi toprakları içerisinde birlik ve beraberlik içerisinde yaşamak zorundayız. Burada sadece Kürtler yaşamıyor bütün bileşenler olarak özgürce yaşıyoruz. Türkmen halkından ricada bulunuyoruz ki, gözlerini iyi açsınlar ve baksınlar ki kim onları bir millet olarak tanıyor, haklarını sonuna kadar veriyor. Birlikte özgürce, demokratik ve adilce yaşamayı isteyen kim ise ona göre hareket etsinler. Bazı Türkmen partilerinin, Türkmenleri kendi menfaatleri doğrultusunda kullanmalarına müsaade edilmemelidir. Özellikle Türkmenlerden bu konuda net bir tavır bekliyoruz. Bugünler çok kısa süre sonra geçecek ve Kürdistan Bölgesi’ne yeniden huzur ve istikrar gelecek. Kendileri süreci ve bölgedeki gelişmeleri iyi okuyup ona göre hareket etsinler. Bazı siyasi partilerin kendi çıkarları doğrultusunda onları kullanmasına izin vermesinler. Kürdistan Bölgesi’nde demokratik bir şekilde yaşadığımızı unutmasınlar. Siyasi çıkarlar doğrultusunda hareket eden partilere itibar etmesinler.”
“Erdoğan, demokrasi ilkelerine inanıyorsa Kürdistan’ı desteklesin”
Türkiye’nin Kerkük’ün Şii Haşdi Şabi milislerinin eline geçmesini desteklemesi değerlendirmesi ve sonrasında Türkmenlerin Kürdistan Bölgesi’ne göç etmesi karşısında sessiz kalmasını da eleştiren Kahveci şöyle konuştu: “Türkiye eğer demokrasi ilkelerine inanan biri ise biz ondan içişlerimize müdahale etmemesini rica ediyoruz. Eğer Türkmenlerin menfaatini gerçek anlamda düşünüyorsa buradaki idarenin aldığı kararlara saygılı olmalıdırlar. Bizler Kürdistan Bölgesi’nde yaşıyoruz ve burada bizim bir parlamentomuz var. Biz başka ülkelerin kendi menfaatleri doğrultusunda izlediği siyasete uymak zorunda değiliz. Bizim hükümetimiz, parlamentomuz, başkanımız, siyasetçimiz ve partilerimiz var. Eğer gerçek anlamda Türkmenleri düşünüyorlarsa buyursunlar ciddi bir şekilde Kürdistan Hükümeti’ne ve Kürdistan Başkanlığı’na direkt yardımcı olsunlar.”
84 bin kişi Erbil’e göç etti
Irak Göç ve Göçmen Bakanlığı, en az 120 bin kişinin Kerkük ve Xurmatû'dan göç ettiğini duyurdu. Erbil Valisi Nevzat Hadi DE, Haşdi Şabi’nin Kerkük’ü işgali ve Pirde’ye yönelik saldırısının ardından Erbil’e göç edenlerinin sayısının 84 bini aştığını söyledi. Erbil’in Baas Rejimi ve sonrasında IŞİD’le mücadelede ABD’nin merkezi üssü olduğunu belirten Nevzat Hadi, “2003 yılında ABD’nin Baas rejimine karşı mücadelesine Kürdistan destek verdi. Ama Kürdistan halkı ABD’nin Abrams tanklarının Haşdi Şabi milislerinin elinde olduğu halde namlularını Kürdistan’a doğrultacağını beklemiyordu” dedi. Kerkük, Tuzhurmatu ve Pirde’de yaşanan çatışmalarının ardından 84 bini aşkın kişinin Erbil’e göç ettiğini ifade eden Hadi şunları söyledi: “Erbil’e göç eden Kürdistanlılar Peşmerge’ye güvenmekte ve desteklemektedir. Kürdistan’a yönelik tehditlere karşı Birleşmiş Milletler (BM) harekete geçmelidir. Aynı şekilde Erbil’e göç eden misafirlerimizin psikolojik terapileri için de BM’den destek bekliyoruz.” Barzani Yardım Vakfı da (BCF), Erbil çevresine yerleşen Kerkük ve Xurmatû’dan göç eden ailelere yardım etmeye başladı.