Kürtlere yönelik hedef göstermelerin ardından artan ırkçı saldırılar ve HDP'nin parti binalarına yönelik şiddet eylemleri yeniden gündemde.
Konya'nın Meram ilçesinde daha önce de saldırıya uğrayan Dedeoğlu ailesine düzenlenen silahlı saldırı sonucu yedi kişi yaşamını yitirdi. Antalya'nın Elmadağ ilçesinde yine Kürt bir aileye yönelik gerçekleşen ırkçı saldırıda, hedef gösterilen Z.D. isimli kadın ve 5 çocuğu mahalleden zorla çıkarıldı.
Göz göre göre yaşanan katliam ve saldırıların ardından Artı Gerçek'in “Türkiye nereye gidiyor?" sorusunu yanıtlayan gazeteci Fehim Taştekin, "Nefret ve ırkçılığı besleyen ortamın saikleri değişmedi. Farklı şehirlerde Kürtlerin uğradığı saldırılar iktidarın yarattığı iklimin kaçınılmaz bir sonucu. Cumhur İttifakı’nın HDP’yi terörize edip muhalefetin birlik olasılığını yok etme siyasetinde bir devamlılık söz konusu. Saldırılar ile bu siyaset arasındaki illiyet bağı ya da tutarlılık var" dedi.
"Saldırılar bireysel ya da genel durumdan izole görülemez. 2023 seçimlerine doğru bu sürecin daha tehlikeli boyutlara ulaşacağına dair ürkütücü öngörüleri epey zamandır paylaşıyoruz. Bu kötülük iktidar koalisyonunun temel harcı" diyen Taştekin, "HDP’yi felç etmeye, diğer partilerin HDP’yle yan yana durma olasılığını yok etmeye dönük strateji iktidarın bütün başarısızlığını örten bir kakofoni de üretiyor. Bu açıdan toplumu kutuplaştırmanın iktidar açısından işlevsel bir yanı da var" ifadelerini kullandı.
Taştekin, "Fakat orman yangınları sırasında kötücül ve kasıtlı manipülasyonların bu ülkeyi çok büyük felaketlere götüreceği görüldü. Bu çok farklı bir eşik" diyerek, sözlerini şöyle noktaladı:
"Özellikle her konuda zehir saçan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun dilindeki temkinlilik dikkat çekiyor. Sonunda sistematik olarak körükledikleri ırkçılık ve nefret ateşinin kendilerini de yakabileceğini belki iktidar içinde birileri anlamaya başladı. Fakat Cumhur İttifakı ve dışardaki payandaları yekpare değil, hatta aralarındaki uyumsuzluklar derinleşiyor. Birkaç kişinin temkinliliği de fazla bir şey ifade etmeyebilir. Bu zehri toplumun farklı katmanlarına feci şekilde zerk ettiler. İzledikleri bu stratejiyi terk etseler bile, ki terk ettikleri falan da yok, bu zehrin temizlenmesi ciddi bir karşı çabayı gerektiriyor."
