HDP’nin önceki eş başkanı Selahattin Demirtaş 30 Eylül akşam saatlerinde Twitter hesabından bir dizi mesaj yayınladı. Demirtaş bu mesajlarla sadece alışıldık şekilde hükümete değil, hiç de alışılmadık şekilde yasadışı PKK’ya karşı da bir duruş sergiliyordu. Demirtaş adeta PKK’ya rest çekiyor ve bu restiyle hem HDP hem de yeni yasama yılına başlayan Meclis’i bir yol ayrımına, bir tercihe zorluyordu.
Gazeteci-yazar Murat Yetkin, Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 30 Eylül tarihinde kişisel Twitter hesabından gönderdiği paylaşımların görünen ve alışıldık hedefinin hükümet olduğunu belirterek, "Zaten birkaç gün önce kendisini 6-8 Ekim 2014’teki kanlı olaylardan sorumlu tutup katil diyen Süleyman Soylu’ya “Beni etrafındaki çakallarla karıştırma. Aslan yattığı yerden belli olur” demesi de bunu gösteriyor.
Soylu o tviti Demirtaş’ın 26 Eylül’de Mersin, Mezitli Polisevine PKK tarafından düzenlenen terör saldırısını kınaması üzerine atmıştı. Demirtaş’ın “Karşı mahallenin teröristi, katili olarak yaftalanmayı göze alıyorum” restiyle kastettiği budur." diye yazdı.
Çözüm sürecini sonlandıran 2015'teki Ceylanpınar ile Mezitli saldırısı arasında çoğu yorumcunun bağ kurduğuna işaret eden Yetkin, "Demirtaş restiyle aslında ciddi bir özeleştiri de yapmış oluyor. HDP’ye, bir yanda ABD’nin desteğine güvenen PKK diğer yanda AK Parti hükümeti arasında kalıp 2014-2015 benzeri bir tuzağa düşmeme uyarısında bulunuyor. Bunun yolu, demokratik parlamenter siyasette ısrardır.
Bana kalırsa burada TBMM’ye de bir mesaj var. O da HDP’nin sistem dışına savrulmasına izin vermemesi, demokratik parlamenter sistem içinde kalmasına destek olmaktır. Örneğin kapatmak, yasaklamak değildir.
Hem TBMM’deki siyasi partilere, özellikle muhalefetteki Altılı Masa platformuna hem de özellikle HDP’ye düşen sorumluluk büyük." ifadelerini kullandı.