Derginin haberinde, dünya güçlerinin daha önce sahip oldukları izleme ve keşif sistemlerini sadece nükleer balistik füze fırlatılışlarını izlemek için kullandığını, şimdiyse aynı sistemlerin nükleer olmayan başlıkların takibinde de kullanılmaya başladığına dikkat çekilerek, sistemlerin nükleer ve nükleer olmayan silahları tesadüfen karıştırabileceği ve bunun karşı tarafın saldırmasına yol açabileceği vurgulandı.
‘Nükleer ve nükleer olmayan başlıklar aynı yerlere konuşlanıyor’
Ülkelerin rakiplerini şaşırtmak için nükleer ve nükleer olmayan silahları ayı yerlere konuşlandırdığı ifade edilen haberde, örneğin Rusya’nın nükleer başlıklı balistik füzeleri taşıyan denizaltılarını, sıradan silahlarla donatılan denizaltılarla aynı yerlere konuşlandırdığı kaydedildi.
‘İzleme uyduları yetersiz’
Küresel nükleer savaşın başlaması için diğer bir nedenin de izleme amaçlı askeri uyduların eksikliği, ayrıca eskiyen sistemlerin devreden çıkarılması olduğu belirtilen haberde, ABD’de şu anda hem nükleer, hem de nükleer olmayan füzelerin fırlatılmasını izlemek üzere Advanced Extremely High Frequency uydusundan sadece 4 adet hazırlandığı, bu sayının şimdiki şartlarda son derece yetersiz olduğu kaydedildi.
Bu sorunun çözülmesi için ülkelerin nükleer ve nükleer olmayan silahları ayırması ya da nükleer başlıkları takip edebilecek, ancak normal başlıklara tepki vermeyecek özel uyduların geliştirilmesi gerektiği belirtilen haberde, ancak yüksek maliyet nedeniyle böyle bir çözümün seçilmesinin de zor olduğuna dikkat çekildi.
