Türkiye’nin PKK alanlarına yönelik hava saldırıları karşısında Avrupa’nın önde gelen bazı ülkeleri ile Amerika’nın Türk devletini destekleyici bir tavır sergilemesinin nedenleri tartışılıyor. Bu nedenler arasında Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) ile PYD’nin Haziran ayında Süleymaniye’de yaptığı ve İran yetkililerinin de bulunduğu bir görüşmenin de yer aldığı iddia edildi.
Avrupa ve Amerikalı yetkililer tarafından yapılan açıklamalarda ortak bir dil kullanırcasına, “PKK’nin şiddet içeren saldırılarına karşı NATO müttefiği Türkiye’nin kendini savunma hakkına duyulan saygıya,” göndermede bulunarak, PKK’ye “şiddet içeren eylemlerden vazgeçerek Türkiye hükümetiyle diyalog içine girmesi,” tavsiyesini ilettiler.
İtinayle seçilen cümlelerden oluşan açıklamalarda ‘Türkiye vatandaşlarının yararına’ şeklinde pragmatist söylemlerle Türkiye’nin gururu okşanarak ‘Çözüm Süreci’ne bağlı kalınmasının önemine vurguda bulunuldu.
PKK’nin terörist bir örgüt olduğu vurgusunun bilhassa ön plana çıkarıldığı açıklamalarda ‘Çözüm Süreci’ Türkiye hükümetinin cesaret, azim ve akıl dolu politik duruşunun eseri olarak lanse edilerek PKK bu süreci heba etmemeye davet edildi.
Batılı yetkililerin açıklamalarındaki bu özenli üslup, IŞİD’e karşı savaşın Batılı ülkeler için bir çok şeyden çok daha önemli olduğu gerçeğiyle örtüşüyor.
IŞİD\'i batı uygarlığı ve Ortadoğu için en büyük tehlike olarak ilan eden ve IŞİD karşıtı savaşta başarının elde edilebilmesi için Türkiye’nin varlığını önemseyen Batılı ülkeler, IŞİD’e en büyük desteği verdiğini bilmelerine rağmen bugüne kadar Türkiye’ye karşı çok katı bir tutum takınmadılar.
Girê Spî’nin (Tel Abyad) Kürt güçlerinin eline geçirilmesi ve Suriye’deki kantonların birleşme ihtimali Türkiye’nin bugüne kadar sergilediği IŞİD politikalarında göreceli değişikliklere gitmesine yol açtı.
Seçim öncesi ve sonrası yapılan hazırlıklar ve açıklamalar zaten PKK’ye dönük olası bir saldırının emarelerini taşımaktaydı. Ancak kendilerini Çözüm Süreci’nin sahibi olarak gören her iki taraf da bu süreci bitiren taraf olma görüntüsü sergilemek istemiyor, diğer tarafın yanlış bir adımını bekliyordu.
Türkiye IŞİD kartını ve İncirlik hava üssünün kullanımını Kürtlerin gelişiminin önünü tıkamak için gayet verimli bir şekilde kullandı. Batılı ülkelerin IŞİD tehdidinin ulaştığı bölgesel ve uluslararası boyut nedeniyle Türkiye’nin PKK ve PYD konusundaki girişimlerine gözlerini kapayacakları kuvvetle muhtemeldir.
Bu durum sadece Türkiye için değil, IŞiD için de geçerli. IŞİD için de kısa vadede Türkiye’yi karşısına almak çıkarlarıyla örtüşmeyecektir. Hem Türkiye, hem de IŞiD koşullar gereği bir müddet daha iyi ilişkiler içerisinde bulunmayı sürdüreceklerdir, ancak artık ilişkilerin daha da örtülü sürdürülmesine özen gösterilecektir.
YPG-İran Bağlantısı
Bir süredir sosyal medyada dolaşan bir iddia, Middle East Briefing (MEB) tarafından ayrıntılı bir şekilde ele alıntı. Bu iddialardan birisi, Haseke\'de savaşan YPG\'ye silah yardımının Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) üzerinden yapıldığıydı.
ABD’nin ve bazı batılı ülkelerin Suriye sivil savaşında YPG’ye verdikleri destek konusunda çekimser davranmaya başlamalarının ve PKK’ye yönelik hava saldırılarına göz yummalarının arkasındaki esas nedenin YPG ile Suriye arasında varolan ve tüm uyarılara rağmen bitirilmeyerek aksine geliştirilen ilişkiler ile son süreçte YPG ile İran arasında YNK aracılığıyla gittikçe gelişen ilişki olduğu konuşuluyor.
MEB\'in haberine göre, Haziran ayının sonlarına doğru Süleymaniye\'de, YNK’nin Suriye uzantısı YNK-Suriye ile YPG temsilcileri bir araya geldi.
Görüşmenin konuları arasında, Suriye\'nin kuzeyinin geleceği ve YPG ile İran arasında iletişim kanalları açma planı yer alıyordu. İddiaa göre görüşmeler sırasında, İran Devrim Muhafızları\'ndan da yetkiler bulunuyordu.
Suriye’de Kürtlere özerklik teklifi
Teklif, Suriye\'nin kuzeyinde Suriye ordusu ile işbirliği karşılığında Suriye yönetimine verilen desteğin aynısının YPG\'ye de verilmesini içeriyordu. Tahran, Şam ve YNK yönetimlerinin onayıyla, gelecekte Suriye\'nin kuzeyinde özerkliğin kabul edilmesi de, İran\'ın teklifi içerisinde yer alıyordu.
Görüşmeyi bağımsız kaynaklarca doğrulayamadığını belirten MEB, bir süre önce YPG\'nin Kobani\'deki Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) birliklerine kentten ayrılma ültimatomu vermesi ve Haseke\'de ismi konmamış YPG-ordu işbirliğini hatırlatıyor ve \"görüşme doğru\" imasında bulunuyor.
Fransız AFP haber ajansı tarafından yapılan ve 4 gün önce nerinaazad’da verilen bir haberde Haseke\'de bir Suriyeli subay, YPG\'ye kendilerinin yardım ettiğini ve silah verdiğini söylemişti. YPG\'liler ayrıca, ABD ile Suriye arasındaki aracılığı bir Kürt\'ün yaptığını ileri sürmüş, ancak ABD bunu yalanlamıştı.
YNK, Irak siyasetinde İran\'a en yakın siyasi öznelerden birisi olarak kabul ediliyor. YNK’ye bağlı peşmergeler, Saddam Hüseyin\'le savaş sırasında İran\'a sığınmışlardı. YNK’nin lideri Mam Celal Talabani ile de bazı İranlı üst düzey yetkililerin iyi ilişkilere sahip olduğu biliniyor.