Karayılan: Rojava'ya müdahalede Türkiye savaş sahasına dönüşür

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, “analarımızın katliamı bizi çok derinden üzmüştür. Değerli Kobanê halkı bilmeli ki onların acısını yaşayarak paylaşıyoruz. Fakat kahraman Kobanê halkı çok üzülmesin. Onların direnişi, şehitlerin şanına yaraşır bir direniş oldu. Kobanê, şehitlerin şehri olduğunu bir kez daha bütün dünyaya gösterdi. Herkes bilmeli ki bu şehitlerimizin kanı da yerde kalmayacaktır; hesabı gerektiği gibi sorulacak ve intikamı alınacaktır” dedi.

29.06.2015, Pts - 10:18

Karayılan: Rojava'ya müdahalede Türkiye savaş sahasına dönüşür
Haberi Paylaş
ANF\'nin sorularını yanıtlayan PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan\'ın görüşlerinin satır başları şöyle;

Soruları cevaplamaya geçmeden önce saldırıyı sert ifadelerle kınayan Karayılan \"Öncelikle hiçbir ideolojiye, hiçbir inanca ve hiçbir uygarlık anlayışına sığmayan; savunmasız-silahsız, çocuk-kadın herkesi hedefleyen bu vahşi, alçakça ve korkakça saldırıyı büyük bir şiddet ve nefretle kınıyorum. Bu insanlık dışı alçaklığın ve korkaklığın hesabı mutlaka sorulacaktır. Kobanê’de o gencecik insanlarımıza, çocuklarımıza ve annelerimize yapılmış olan bu namert saldırının hesabının sorulması ve intikamının alınması bir boyun borcudur\" dedi.

Saldırının ne şekilde gerçekleştiği hakkındaki soruya ise \"Kobanê’ye tek bir koldan sızma suretiyle girmiş değiller. Bir kol Sirîn’den hareket ederek YPG ile DAİŞ arasındaki sınırı tek tek araçlarla geçiyor. Sonra bir yerde buluşup önlerindeki Berxbotan Köyü kontrol noktasını imha ediyor. Burada 6 Asayiş üyesini şehit ediyorlar. Ardından ise bir grup katliam geliştirmek üzere köye dalarken, ana grup ise Kobanê’ye ilerliyor. Belirtildiği gibi ÖSO güçlerinin elbiselerini giyme, bayrağını açma ve benzeri bir görüntü altında oradaki Asayiş’e şüphe uyandırmayacak şekilde geçişi sağlıyorlar. Bu tabii ki güçlü bir istihbarata sahip olduklarını gösteriyor. Belli ki yandaşları oldukça istihbarat imkanı da sağlamışlar. İçlerinde 12 Kürdün ve şehri bilenlerin olduğu bilgisi vardır. Türkiye’den yürüyerek gelip katılanlarla birlikte bu kolun toplam sayısı 90’ı aşıyor. Belli ki aralarında çok büyük bir koordine var; Türkiye’den gelenler ile Sirîn’den gelenler rahatlıkla buluşup planlarını uyguluyorlar. Ayrıca beraberlerinde her türlü iletişim teknikleri olduğu da anlaşılmıştır.

İkinci kol ise Cerablus’tan kayıklarla nehri geçerek orada bulunan Şêxler Nahiyesi’ne saldırıyor. Bu basına fazla yansımadı ama esas büyük çatışma orada oldu. O nahiye boştur; halk yoktur, YPG güçleri vardır.

Yine diğer bir kol ise güneyden, Qarakozak, Mêjber ve Sepeta Ereban denilen köylerden ilerlemek istiyor. Buralarda da büyük çatışmalar yaşanıyor. YPG güçleri ilk gün çeteleri durduruyor ama ikinci gün daha kapsamlı bir saldırı gelişiyor ve YPG güçleri bir kademe geri çekilmek zorunda kalıyorlar. DAİŞ orada iki köyü ve bir tepeyi ele geçiriyor. şeklinde cevap verdi.

Bugün yapılacak MGK toplantısı ve Suriye\'ye olası bir Türk Askeri hareketi hakkında görüşlerini belirten Karayılan; \"Bugünkü MGK toplantısında veya başka mercilerde Rojava’daki kantonlara müdahale kararını alırlarsa ve böylesi uğursuz bir yönelime girerlerse, bu müdahale Rojava’ya değil, tüm Kürt halkına karşı yapılmış bir müdahale olacaktır. Ha Kobanê’ye müdahale etmişsin, ha Amed’e müdahale etmişsin. Hiç farkı yoktur. Hele hele son 2-3 yılda Rojava ile Kuzey’in bu kadar duygusal bütünleşmesinin olduğu bir ortamda Rojava’ya müdahale etmesi karşısında Kuzey’in duracağını mı düşünüyorlar. Açıkça söyleyeyim: Eğer onlar Rojava’ya müdahale ederlerse biz de onlara müdahale ederiz; o zaman Türkiye’nin tümü bir savaş sahasına dönüşür. Türkiye yetkilileri bu konuda akıllarını başlarına toplamalı, halkımızın 6-7-8 Ekim’deki kalkışını unutmamalıdır. Halkımızın o büyük başkaldırısını, içinde geliştiği ortamı uygun görmeyen Önder Apo’nun ancak durdurabildiği iyi biliniyor. Açık ki bu halk böyle bir müdahaleye müsaade etmez. Eğer siz Kürtlerle birlikte ortak yaşamak istiyorsanız bu tür şeylerden uzak duracaksınız. Düşmanlığa son vereceksiniz. Artık son merhaleye gelinmiş bulunuyor. Böyle bir müdahale Türkiye’nin bir iç savaşa girmesi müdahalesi olur. Başka bir şey olmaz. Bunu tüm halkımız ve kamuoyu bilmeli; Türk devletini bu tür düşmanca girişimlerden vazgeçirtmek için herkes üzerine düşen sorumlulukların gereğini yerine getirmelidir. Hani siz, ‘Kürt kardeşlerim’ filan diyordunuz. Peki Rojava’daki 3 milyon Kürdün kendi kendini yönetir hale gelmesinden niye bu kadar rahatsız oluyorsunuz? Niye, ‘DAİŞ’ten daha tehlikelidir’ diyorsunuz? Niye Kobanê’deki bu katliam karşısında göstermelik kınama yaptınız ama aslında seviniyorsunuz? Bu katliamı gündemleştireceğinize, katliamı önleyen güçlere müdahaleyi tartışıyorsunuz. Demek ki siz de katliamdan yanasınız ve siz de bu katliamın içindesiniz. Şimdi diyor ki ‘DAİŞ’le ilişkimiz yok.’ Sözde ilişkin yok ama her tarafın ilişki halinde. Her tarafın aynı şeyi söylüyor. Bu kadar hedef göstereceksin ve bu kadar karşıtlık yapacaksın; katliam yaşanacak ama sen katliamı yapanlara değil katliamı önleyenlere karşı müdahale etmeyi tartışacaksın; bir de diyeceksin ki ‘ben DAİŞ’le birlikte değilim.’ Kimi kandırıyorsunuz! Gerçeğiniz açıkça ortada.

Kısaca böyle bir müdahale kararı Türkiye için stratejik bir karar olur, Kürt halkı için de yeni bir dönem başlamış olur. Biz bu konuda kimseye yalvaracak değiliz. Kendileri bilir. Yaparlarsa Kürt halkı olarak elbette bizim de yapacaklarımız olur.\"

Nerina Azad
Bu haber toplam: 6475 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:20:48:05
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x