KCK’den, Kasım Süleymani’nin öldürülmesine ilişkin yapılan açıklamada, “Kasım Süleymani ve Mehdi El Mühendis’in suikastla vurulmaları önümüzdeki dönemin halklar açısından daha zorlu geçeceğini göstermektedir” denildi.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Heşdi Şabi yöneticilerinden Ebu Mehdi Mühendis’in öldürülmesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Bölgesel ve uluslararası güçlerin Ortadoğu’da yaşanan sorunlara çözüm sunamadığı ifade edilen açıklamada, “Zaten sorunun kaynağı olan güçlerin sorunları çözebilmeleri mümkün değildir. Bağdat’ta İran’ın en önemli askeri ve siyasi figürü olan Kasım Süleymani’nin ve Haşd El Şabi’nin Komutanı Mehdi El Mühendis’in suikastla vurulmaları bu gerçekliği bir daha gözler önüne sermiştir” sözlerine yer verildi.
“Ortadoğu’nun sorunları ne milliyetçilikle, ne mezhepçilikle, ne erkek egemen sistemin cinsiyetçiliğiyle, ne de toplumu ve toplumsal değerleri dağıtan kapitalist modernitenin çıkarcı, bireyci, liberal zihniyet ve politikalarıyla çözülebilir” denilen açıklamada, “Tüm farklılıkların eşitliği ve özgürlüğünü esas alan toplumcu demokrasi tek çözüm yoludur” tespitine yer verildi.
“Kasım Süleymani ve Mehdi El Mühendis’in suikastla vurulmaları önümüzdeki dönemin halklar açısından daha zorlu geçeceğini göstermektedir” ifadelerine yer verilan açıklamanın devamında şu sözler yer aldı:
“Bölgesel güçlerle kapitalist modernist güçler arasındaki bu yönlü çatışmalar halkların özgürlük ve demokrasi mücadelesini rayından saptırarak kör dövüş ortamında boğuntuya getirmektedir. Nitekim ABD’nin hava saldırıları daha şimdiden bu yönlü sonuçlar ortaya çıkarmış bulunmaktadır. Mezhepçiliğin ve milliyetçiliğin de gözü kör olduğundan bu yönlü çatışmalar ortamında özgürlük ve demokrasi güçlerinin mücadelesi ciddi zorluklarla karşı karşıya gelmektedir. Halkların demokrasi ve özgürlük mücadelesi fillerin tepişmesi, çimenlerin ezilmesi gibi bir durumla karşılaşmaktadır. Dolayısıyla bölgemizde yaşanan çatışmalar ve karşılıklı saldırılar özünde birbirlerine karşı olmaktan çok halklara yönelik yapılan saldırılardır.”
Açıklamada ayrıca, “Türk devleti ortaya çıkan tüm gerilimler ve çatışmalarda olduğu gibi son yaşanan çatışma ve suikastın yarattığı ortamdan da Kürt halkına ve demokrasi güçlerine karşı yürüttüğü saldırılar için yararlanmaya çalışmaktadır. İtidal çağrısı yapması, dış müdahale ve suikastlara karşıyız demesi tamamen demagoji ve kendi gerçekliğini gizlemeye yöneliktir. Aksine dış müdahale ve suikastlara kendi saldırıları, işgali ve yaptığı suikastları normalleştirdiği için sevinmektedir. Yaşanan gerilim ve çatışmalardan yararlanma hesabı yapmaktadır” denildi.