Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri, Avrupa\'nın Türkiye\'de yeniden çözüm sürecine dönmesini istediğini belirtti.
Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri, Türkiye’nin AB’ye katılım süreci için umutlu konuştu ve “Katılım müzakerelerinde tek suçlu elbette Türkiye değil. Tango yapmak için iki kişiye ihtiyaç var. Ama Türkiye 15- 20 yıl öncesine geri dönemez. Bu farkındalık da tüm siyasilerde var” dedi. 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde Ankara’nın tarafsız olmamakla eleştirdiği ve hedef tahtasına koyduğu Piri, Ankara’da aralarında Başbakan ve Dışişleri, İçişleri ve AB Bakanı’nın da olduğu üst düzey yetkililerle bir araya geldi. Üç günlük ziyaretinin ardından dönüş yolunda Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Piri, ekim ayında vize serbestisinin sağlanamayacağının kesin olduğunu belirtirken “Bu sürecin çökmemesi için iki tarafta da istek var” dedi.
Kati Piri\'nin Cumhuriyete verdiği röportajdan önemli kesitler şöyle;
- Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıyı duydunuz mu?
Şok oldum. Daha dün (önceki) buluştuk. Türkiye, siyasilerin suikasta uğradığı bir ülke olamaz. Fazlasıyla ciddi durum. Yaralanmamış olması iyi haber.
- OHAL’in 3 ay sonunda kaldırılacağına yönelik bir mesaj aldınız mı hükümetten?
Bir zaman verilmedi. Bizim için esas konu OHAL’in süresi değil. Temel olan ‘hukukun üstünlüğü, adil yargılamaya erişim, tüm bu darbe girişimi sonrasında dokunulanlar için garanti altında mı. Bizim için anahtar konu bu. Bu mesajı ilettik. Elbette OHAL mümkün olduğunca çabuk son bulmalı.
- Uzun tutukluluk süreci ele alındı mı?
Önemli olan şey insanlara, suçlu da olsa, savunma hakkı verilmesi. Türkiye geçici olarak AİHS’nin 4’üncü maddesini askıya almış olsa da bunu askıya almak cezaevindekilere kötü muameleye izin vermez. Hükümet, 29 Ağustos’ta Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin ziyaret edeceğini söyledi. Bu gerçekten bizim duymak istediğimiz mesajdı.
- İşkence iddiaları temaslarınızda gündeme geldi mi?
STK’lerle toplantı yaptım ve elbette bu endişe dile getirildi. Af Örgütü’nün raporunu da gördüm. İçişleri Bakanı “Darbe gecesi kaba kuvvetle ele geçirilenler vardı; ki bu insanların silahları var. Ama bunların prensiplere uymayan bireysel polis veya gardiyanlar” olabileceğini; tutukluluk sonrasında kötü muamele olmadığını söyledi.
- Gazeteciler-kapatılan medya kuruluşları temaslarınızda gündeme geldi mi?
Bizim şunu garantilememiz lazım; tüm bu insanlar eğer bağlantılıysa (darbe girişimi) elbette yargıya götürülecek. Bu bir Avrupa ülkesinde olsa orada da yargıya giderdi. Türkiye’nin içinden geçtiği böylesine zor bir dönemde; özellikle de şimdi gazeteciler bu konuda yazmaktan korkmamalı. İşte bu nedenle ben gelir gelmez CNN Türk’ü ziyaret ettim.
- Çözüm sürecine geri dönüşte sizce neredeyiz?
Elbette Avrupa bu görüşmelerin yeniden başlamasını istiyor. Bu kolay değil; Türkiye’nin Suriye’deki operasyonuna da bakarsanız. Ama ben umut veren mesajlar da işittim. Şu açık ki PKK’nin her gün yaptığı saldırılarla, bu böyle devam edemez; bu müzakereleri başlatacak bir zemin değil.